Kılıçdaroğlu, Baykal tasfiye edilmeye karar verilince bulunan “geçici” bir isimdi.. Geçiciydi, çünkü yerine daha iyi bir isim bulunduğunda ona “git” diyeceklerdi. Nasıl olsa sosyolojik tabanı yoktu ve kimse arkasından ağlamazdı..
Ama yerine getirilmesi düşünülen kişiler konusunda efradına cami, ağyarına mani bir isim bulunamadı. Kimi getirecek olsalar parti içindeki kanatlardan biri buna karşı çıkıyordu..
Partiyi toparlayacak, dönüşümü, yeniden yapılanmayı sağlayacak ve söz dinleyecek, popülist bir aday gerekiyordu.. O zaman da akla gelen ilk isimSarıgül’dü.. Herkese mavi boncuk dağıtabilirdi belki, ama Kemalistkadrolar da, solcular da, entelektüeller de Sarıgül’e “hayır” dediler..
Ama Sarıgül de yola çıkmış oldu..
Büyükşehir, CHP genel başkanlığına giden yolda bir basamak olacaktı, ama olmadı..
Sarıgül’e Cemaatin desteği vardı. Cemaatin desteği, Sarıgül’ün ideal aday olduğu için değil, daha çok AK Parti’nin karşısındaki isim olarak bir marka değeri vardı.. Ama Sarıgül’e yatırım yapanlar yanıldılar..
Sarıgül aslında Şişli’yi bırakmak da istemiyordu. Onun için oğlunu belediye meclisine aday yaptı. Sadece oğlunu değil, bütün parti meclisi üyeleri Sarıgül’ün adamlarından oluşuyordu.. Sarıgül’ün oğlu ise seçimden sonra başkan yardımcısı yapıldı ve önemli bütün birimler Sarıgül’ün oğluna bağlandı..
Hayri İnönü aslında Sarıgül’ün daha önceki mesai arkadaşı.. İnönü’nün diğer adaylara göre ayırtedici özelliği soyadı idi.. “İnönü” adının bir marka değeri vardı.. Ama seçim sonrası Hayri İnönü kendisinin 23 Nisan belediye başkanı olduğunu unuttu.. Daha doğrusu Sarıgül’ün oğlu, Hayri İnönü’yü takmamaya başladı.. Hayri İnönü adeta günah keçisi konumuna düşürülmüştü. Mayınlı tarlaya o sürülecek, oğul, babası ile birlikte perde gerisinden belediyeyi yönetecekti.. Plan öyle yapılmıştı..
Şimdi Karayalçın’ı getirdiler ki İstanbul il örgütünün başına bu ifritten sualin ipini çözsün diye.. Bu iş süt-çay hesabına da benzemiyor.. Sarıgül’ün Şişli Belediyesi dönemi, Kılıçdaroğlu’nun SSK geçmişinden daha karışık.
Hayri İnönü ile birlikte bir el Karayalçın’ı da bu mayınlı tarlaya sürüklüyor..
Sarıgül’ün hesabı açık. Davul, Hayri İnönü’nün sırtında olacak, davulun tokmağı oğlunun elinde.. Perde gerisinde de kendisi suflörlük yapacak..
Sarıgül için İnönü formula, aslında çok iyi planlanmış bir kurtuluş projesi idi.. Çünkü belediyenin bütün karışık işlerinin sorumluluğu Hayri İnönü’nün üzerine yıkılacak, kendisi genel başkan ve milletvekili zırhına bürünüp, bu sorumluluklardan kurtulacak, kabak Hayri İnönü’nün başına patlayacaktı.. Zaten bir çok yanlış işte Hayri İnönü’nün imzası bulunuyordu. Hayri İnönü de başlarında Sarıgül olduğu için, onun da derinlerde gizemli güçleri olduğu için onun koruma kalkanı altında, dokunulmazlık zırhı altında kendini güvende hissediyordu..
Şimdi korkmaya başladı.. Belediye başkanlığının dua ile istediği bir belaya döndüğünü gördü. Sarıgül’e ters düştü.. Şimdi, eski defterleri karıştırıyor ve hesapları gözden geçiriyor. Paniğe kapıldı, 40. Odaya girdi ve ürktü..
Sarıgül’ün kurtulması için dokunulmazlık zırhına bürünmesi gerek. Onun için milletvekili olması gerek.. Bunun için Genel Merkezle iyi geçinmesi gerek.. Ama genel merkezdekiler de biliyorlar ki, Sarıgül gözünüKılıçdaroğlu’nun yerine dikmiş vaziyette..
Karayalçın’ın masasında bulduğu saatli bomba gibi görevi bu sorunu çözmek.. Çözemezse elinde patlayacak..
Sarıgül, eğer Şişli Belediyesi’ndeki kriz kendi lehine çözülmezse ve kendisine CHP’den adaylık garantisi verilmez ise, liderliğini yaptığı Türkiye Değişim Hareketi’nin paralel örgütü Halkın Yükselişi Partisi’ni harekete geçirecek ve Şişli Belediye Meclisi’nin tüm CHP’li üyeleri HYP’ye geçecek..
Sarıgül’ün Türkiye genelinde 50.000 bağımlı “yavru kurt”u, bir o kadar daSarıgül’den yardım gören sempatizanı bulunabilir, ama bunların yarısıCHP’de, diğerleri diğer partilere dağılmış durumda ya da parti faaliyetlerinin dışında.. Böyle bir operasyonda bunların yarısı sandığa gitmez. Yani böyle bir siyasi oluşumun bir başarı şansı yok..
Hem CHP Sarıgül’ün ipini bırakırsa, Sarıgül’ü kim kurtarabilir ki!
Şişli’deki yolsuzluklarla ilgili bomba patlarsa, bu işten CHP de yakasını kurtaramaz.. “Temiz toplum” iddiaları da bu bombanın etkisi ile berhava olur..
Sonuç şu: Sarıgül, CHP’siz yapamaz. CHP de Sarıgül’süz yapamaz, ama her ikisi de bir arada olamaz.! Çık şimdi işin içinden çıkabiliyorsan..
Düşenin dostu olmaz. Dün birlikte oldukları, artık telefonuna bile çıkmazSarıgül’ün..
Himayesine sığındıkları büyük devletlerin vefası yoktur.. Ölen ölür, kalan sağlar onlarındır.. Gelen ağaları, giden paşalarıdır.. İngiltere ya daAmerika farketmez. Paralel yapının global destekçileri desen, kendisi himmete muhtaç bir dede, nerdeki gayrıya himmet ede. Kelin ilacı olsa kendi başına çalar..
Olan Karayalçın’a oldu.. Kılıçdaroğlu, Karayalçın’ı bu bataklığa atarak, bir taşla iki kuş birden vurmuş olmasın sakın.
Kendi hanelerinde binlerce seyyie bulunurken, Kılıçdaroğlu ve CHP’liler, başkalarına hâlâ akıl, ahlak ve adalet dersi vermeye devam edebilecekler mi acaba.. Keşke artık şecaat arzetmek yerine, aynaya bakıp kendilerine biraz çeki düzen verseler..
Selam ve dua ile..
yeniakit