CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, göreve gelmeleri halinde İstanbul Büyükşehir Belediyesinde taşeron işçilik olmayacağını, çalışanları sendikalı yapacaklarını söyledi.
Türk-İş 1. Bölge Temsilciliğini ziyaret eden Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamada, 1980 sonrası işçi hareketinin siyasi baskılar nedeniyle ciddi bir ivme kaybettiğini belirtti.
Çıkarılan yasalarla sendikasızlaştırmanın özendirildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''CHP'nin emeğin en yüce değer olduğuna inanan bir parti, iktidarın ise üretmekten değil, satmaktan yana olduğunu, alın terine de gerekli önemi vermediğini'' savundu.
Sadece Sağlık Bakanlığında taşeron firmalara bağlı 1 milyona yakın işçi çalıştığını iddia eden Kılıçdaroğlu, ''Bunların olduğu ülkede emekten yana ciddi bir sorun var demektir. Eğer insanlar sendikalı olamıyorlarsa eğer insanlar yaşamları boyunca asgari ücrete mahkum ediliyorsa orada sendika, sendikalaşma ve emeğin bir araya gelip kendi sesini daha gür duyurması açısından bir sorun yaşanıyor demektir'' dedi.
Kılıçdaroğlu, kendisi hakkında ''yalan yanlış'' iddiaların ortaya atıldığını, ''göreve gelirse İstanbul Büyükşehir Belediyesinde çalışan işçilerin işine son verecek'' denildiğini öne sürdü.
Seçimi kazanması halinde hiçbir belediye çalışanının işine son verilmeyeceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Her işçi görevinin başında olacak. Biz kişilerin ekmeğiyle aşıyla alın teriyle uğraşmayız. Onların üretmelerini, kazanmalarını, evlerine helal ekmek götürmelerini isteriz. 30 Martta bir kişi gidecek o da Sayın Kadir Topbaş'tır. İstanbul Büyükşehir Belediyesinde taşeron işçilik olmayacak, herkes sendikalı olacak, herkes hak arama özgürlüğüne sahip olacak'' diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, İETT işçilerinin uzun süredir ücretlerini alamadığını savunarak, göreve gelmeleri halinde işçilerin ücretlerinin zamanında ödeneceğini söyledi.
Kadir Topbaş'ın, Belediyeye bağlı 23 büyük şirketin yönetim kurulunda kimlerin görev yaptığını ve maaşlarının ne kadar olduğunu açıklamasını isteyen Kılıçdaroğlu, ''Delikanlıysa açıklasın, dürüst adamsa açıklasın, namuslu adamsa açıklasın'' dedi.
Kılıçdaroğlu, sendikacılara birlik ve beraberlik içinde hareket etme çağrısında bulunarak, ''Lütfen bu seçimde bölünmeyelim ayrışmayalım. Bu seçimler çok önemli. Ya doğruluktan, dürüstlükten yana oy kullanacağız ya da yolsuzlara zemin hazırlayan ortama oy vereceğiz. Ben bugünkü yönetimin haramiler yönetimi olduğunu söylüyorum. Eğer bir belediye saydam değilse orada haramiler iş başındadır'' şeklinde konuştu.
BUNLAR SINAVI KAZANMIŞ KARDEŞİM
Bir sendikacının, SSK Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde, göreve aldığı eski hükümlülerle ilgili bazı iddialar bulunduğunu ve bu konuda yaptığı açıklamaların yetersiz olduğunu belirtmesi üzerine Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Benim dönemim de kuruluşun kendi kadrosunun belli oranında eski hükümlü alma durumu var. Biz de sınav açtık eski hükümlü almak için. Kim eski hükümlü, nereden bileceğim. Gidecek Cumhuriyet savcılığından kağıt getirecek ve sınava girecek. Yani sınav girecekleri ben değil, savcılık tespit ediyor ve gelip sınava giriyorlar. Sınavı kazananlar arasında terör örgütü üyesi olabilir, adi suçlular da olabilir, ömür boyu kamu hizmetinden men edilmiş kişiler de olabilir. Bunlar girdiler. Sınavlarda torpil yapıldı mı? Hayır. 'Efendim bunları neden aldınız?' deniliyor. Bunlar sınavı kazanmış kardeşim. Biz insanları insan olduğu için alıyoruz. O insanlar çalışıyor mu çalışıyor, üretiyor mu üretiyor. Yasanın amacı bu insanları topluma kazandırmaktı. Biz de bu insanları topluma kazandırdık. Bunların içinde bir arkadaş olaya karıştı. Onun dışında bir olay olmadı.''
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin CHP'li Gürsel Tekin'in ''evrakta sahtecilik ve görevi kötüye kullanma'' suçlarından yargılandığını belirtmesi üzerine Kılıçdaroğlu ''Mahkum oldu mu?'' diye sordu.
Aynı gazetecinin ''Siz de hakkında herhangi bir dava açılmayan ve mahkum edilmeyen kişiler hakkında çeşitli iddialar ortaya attınız ve bu kişilere harami diyorsunuz'' şeklinde karşılık vermesi üzerine Kılıçdaroğlu, ''Elimde bilgi ve belge olmadan kimseye harami demem. Dosyaları açıklayacağız hiç merak etmeyin, heyecanlanmayın. Kanal 7'nin sıkıntılarını biliyorum. Patronunun da ne olduğunu biliyorum. Hiç merak etmeyin'' dedi.
Aynı gazeteci Kanal 7'nin sıkıntılarının ne olduğunu açıklamasını istemesi üzerine, basın toplantısının düzenlendiği salonda bulunan bazı sendikacılar, ''Yandaş medya istemiyoruz'' diye slogan attı.
Türk-İş İstanbul 1. Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak'ın müdahalesiyle salondakiler sloganı kestiler.