Öncelikle söyleyeyim;
Bu başlığa bakıp da, hemen Basın İlân Kurumu’na koşma!.. “Bana hakaret ediyorlar” diye şikâyette bulunup da, “Akit’e 2-3 gün ilân vermeyin” diye“ceza” isteme!..
Hem “fikir ve ifade özgürlüğü” mavalı okuyup, hem de, sana sataşan gazeteleri “Basın İlan Kurumu’na şikâyet” ediyorsun ya; uyarayım dedim:“Yine BİK’e koşma!.. Yine ilân kesme cezası isteme!..”
Çünkü, yukarıdaki başlığın “hakaret” gibi bir amacı yok...
KİM YERLİ, KİM MİLLİ?
Herkes, elbette “anasının rahmi”nden doğar!.. Kimi “Kürt Ana”dan doğar, kimi “Türk Ana”dan!.. Kiminin anası “Ermeni”dir, kiminin anası “Laz, Çerkez, Arap, Arnavut, Boşnak”tır!..
Ama, kim; hangi “ana”dan hangi “rahim”den doğarsa doğsun, bir insan ki;“bu toprakların çocuğu”dur, “bu ülkenin değerleriyle barışık”tır, “bu ülke için kan ve can vermeye hazır”dır, işte o insan “Kürt” de olsa, “Ermeni” de olsa!.. Yani, hangi “ırk”tan, hangi “etnik köken”den ya da hangi “din” ve“mezhep”ten olursa olsun, o insan; “milli”dir, “yerli”dir, “bu toprakların çocuğu”dur!..
Daha açık söyleyeyim;
Bana göre; “Hangi ananın rahminden doğduğunu bilmediğim Rahmi Turan” bu topraklara ne kadar “yaban, yabancı ve Türkiye’ye Fransız” ise; meselâ; “Ermeni bir annenin rahmi”nden doğan Markar Esayan, ondan çok daha “yerli”, ondan çok daha “millî” ve ondan çok daha, “bu ülkenin değerleriyle barışık”tır!..
Hele söyleyin;
“Hangi ananın rahminden doğduğunu bilmediğim Rahmi Turan” malûm...Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a öteden beri “düşman”dır!..
Peki, niye düşmandır?..
Erdoğan; “Yerli” olduğu için!..
Erdoğan “Millî” olduğu için!..
Erdoğan “Bu toprakların çocuğu” olduğu ve “bu ülkenin çıkarlarını savunduğu” için!..
Peki, Rahmi Turan’ın “Erdoğan düşmanlığı” yaptığı, kafasına saksı düşse Erdoğan’dan bildiği bir Türkiye’de; “Ermeni Markar Esayan” nerede duruyor?..
Siz de biliyorsunuz ki;
Markar Esayan, şu anda bir “AK Parti Milletvekili”dir... Hem “yerli”dir, hem“milli”dir, hem de “Türkiye sevdalısı”dır!..
Ya Rahmi Turan?..
Sorarım size, “Rahmi Turan” denildiğinde ne geliyor aklınıza!.. “Çıplak karı fotoğrafları”nın altına “resim altı” uyduran, “Zeki Müren çocuk düşürdü”gibi haberlerin müellifi, “asparagas gazeteciliğinin mucidi ve duayeni” bir adam değil mi?..
IRKÇI, FAŞİST, KAFATASÇI!
İşte bu Rahmi Turan’ın “Tokmak”çıbaşı olduğu Sözcü gazetesi, “yeminli Erdoğan düşmanı” olduğunu geçtiğimiz günlerde yine gösterdi...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 20 Eylül Pazar günü Yenikapı Meydanı’nda yapılan “teröre hayır” mitinginde; “1 Kasım’da 550 tane yerli, milli, bedeni ve kalbiyle bu ülke için çalışacak milletvekili göndermenizi istiyorum... Herhalde ne demek istediğimi anlıyorsunuz değil mi?” dedi ya; Sözcü gazetesi aldı sazı eline, başladı höykürmeye!..
Erdoğan’ı; “ne kadar yerli ve millî devlet kurumu varsa yabancılara satmakla” itham ettiler...
Bu da yetmedi;
İşi “ırkçılık, faşistlik ve kafatasçılık” gibi iğrenç noktalara getirip;“Tayyip’e göre bunlar ne?” başlığının altında, “fotoğraf”larını da koyarak“AK Parti milletvekili adayları”nın isimlerini sıraladılar!..
Mehmet Şimşek, Mehdi Eker, Cevdet Yılmaz, Mehmet Metiner, Galip Ensarioğlu, Mücahit Arslan, Muhsin Kızılkaya, Markar Esayan, Müzemmil Hevadpal.
Sonra da, fotoğraflarıyla birlikte teşhir ettikleri bu isimlerin kimliklerini hatırlattılar. Bunların kimi Kürt’müş, kimi Ermeni’ymiş, kimi Göçmen’miş, kimi Afgan uyrukluymuş...
Demek istiyor ki Sözcü gazetesi; “Bunlar mı milli ve yerli?”
Oysa, fotoğraf ortada;
Bu insanların hepsi, “Kürt, Ermeni, Göçmen ve Afgan uyruklu anaların rahimlerinden” doğmuşlar ve “bu ülkenin değerleri” ile de son derece barışıklar!..
Son derece “yerli”ler, “milli”ler!..
Peki, sen hangi ananın Rahmi’nden doğdun Turan?..
Söyle be Rahmi Turan;
Bu ülkenin din, ahlâk, örf, âdet, gelenek, yani “değer”leriyle sürekli kavga eden, insanların “inanç ve kültür tercihleri”ni sürekli aşağılayan, onlara hakaret eden sen ve senin içinde bulunduğun gazete değil mi?.
BUNLAR MI YERLİ?
Yukarıda saydığım isimler için, “Bunlar mı yerli, bunlar mı millî?” diyerek alçakça ve de ahmakça bir soru soran sen, hele şu soruya da bir cevap ver:
AK Partili vekil adayları “yerli ve milli değiller”(!)dir de; “ülkeyi PKK’ya peşkeş çekmek” isteyen ve “Devlet sırlarını Meclis’te açıklamak” gibi bir ihanete imza atan vekiller mi “yerli”dir?..
Hele söyle;
“Türkiye İran’la savaşırsa, İran’ın tarafını tutarım” diyen CHP milletvekili mi “milli”dir, yoksa PKK Elebaşı Duran Kalkan ağzıyla konuşup, “PKK silah bırakamaz!.. Geri çekilse bile silah bırakamaz!” diyen Kemal Kılıçdaroğlumu “yerli”dir?..
ETRO KEMAL!
O Kılıçdaroğlu ki;
21 Nisan 2011’de OSTİM’i ziyareti esnasında demişti ki:
“Eğer sen milliyetçiysen, ülkeni seviyorsan önce kendi ülkende üretilen ürünleri alacaksın... Bizim milliyetçilik anlayışımız bu. Kendi sanayicimizle de onun ürettiği ürünle de iftihar edeceğiz.”
O zamanlar demiştik ki;
Kılıçdaroğlu “böyle” diyorsa, bilin ki “tam tersini” yapıyordur!..
Çünkü biz, bu “filmi” çok seyrettik, bu “dolma”ları çok yuttuk!..
İlkokuldayken bizlere derlerdi ki;
“Yerli malı, yurdun malı,
Her Türk onu kullanmalı!”
Bizler de bu sözlere inanır, adı “Washington portakalı” diye, portakal bile yemezdik!..
Sonra baktık ki;
Gömlek ceplerinde “Birinci” cigarası taşıyan bu “solcu-devrimci” beyler, çoraplarında, Amerika’dan ithal “Marlboro” veya “Kent” sigarası taşıyorlar!..
“Boğaz’daki yalılar”da oturup, Amerika’ya “Go home” nutukları çekiyorlar ama, buzdolaplarından “Rus havyarı”, ellerinden “Amerikan viskisi”,dudaklarından “Marlboro” eksik olmuyor!..
Demek oluyordu ki;
Bizleri “yerli malı, yurdun malı, her Türk onu kullanmalı” masallarıyla uyutanlar, kendileri “ithal ürün” tüketiyor!.
Sizin anlayacağınız; geç de olsa, “keleğe geldiğimizi” anlamıştık!..
Biz anlamıştık anlamasına da;
Onlar “aynı edebiyatı” yapmaya hâlâ devam ediyor!..
Neymiş; Eğer “milliyetçi” isen, eğer “ülkeni seviyor”san, “kendi ülkende üretilen ürünleri alacaksın”mış!..
Bunu diyen adama sorarlar;
Sen, hem de bütün gözlerin üzerinde olduğu bir günde, evet “CHP Kurultayı”nın yapıldığı bir günde, sırtına “Etro gömlek” giymedin mi?..
Ne yani; Etro gömlek “yerli malı” mı?.. O gömlek, “İtalya’dan ithal” değil mi?..
Şu hâle bakın;
Adam kalkmış bize “milliyetçilik” dersi verip, “yerli ürün” kullanmayı tavsiye ediyor ama kendisi “İtalyan gömleği” giyiyor!..
Millete veriyor talkını,
Kendi yutuyor salkımı!..
SELANİK NEREYE DÜŞER?
Sadece Kılıçdaroğlu mu?..
“Ulusalcı” ve dahi “Ulusolcu”ların çoğu maalesef böyledir!..
Meselâ, Rahmi Turan’ın “hangi ananın rahmi”nden doğduğunu bilmem ama, insanları “doğdukları anaya ve dünyaya geldikleri topraklara göre kategorize” eden ve buna göre “yerli ve millî ayrımı” yapan Rahmi Turan’a, “hassas bir soru” sormanın tam sırasıdır!..
Söyle be Rahmi Turan,
“Atatürk millî miydi?”
Sahi, “Selânik” nereye düşer?
Ikınma... Cevap ver!..
***********************************************************************************
Hürriyet’ten Karayılan’a hem koruma, hem kollama!
“Survivor” gibi yarışmalarda görmüşsünüzdür... Bazı “yarışmacı”lar,“koruma” altındadır!.. Herkesin “atmaya” çalıştığı o yarışmacı, “koruma”altında olduğundan, yarışmada kalır!. Hürriyet’teki Murat Karayılanhaberini görünce, gayriihtiyarî dedim ki; “Galiba, Murat Karayılan da Hürriyet’in koruması altında!”
Niye böyle düşündüm?.. Çünkü efendim; Anadolu Ajansı’ndan geçen bir haberde, Murat Karayılan’ın şöyle dediği ifade ediliyordu: “Bu bombardıman devam ederse, yok olup gideriz!”
Hürriyet, bu haberi verirken; “Karayılan AA’ya göre böyle dedi” deme ihtiyacı hissetmiş!.. Acaba neden?.. “Karayılan inşallah böyle dememiştir”diye mi dua ettiler, yoksa AA’nın haberinden şüphe mi ettiler?..
Bana öyle geliyor ki; PKK elebaşı Murat Karayılan’ı “koruma”ya almışlar!.. Adam “itiraf”ta bulunuyor ama bunlar inanmak istemiyor!..
Hem koruyorlar, hem kolluyorlar!..
yeniakit