Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın evinin oralarda dolaşırken suikast şüphesi üzerine göz altına alınan Özel Harpçi subaylar, dışarıya bilgi sızdıran bir TSK mensubunu izliyorlarmış.
Genelkurmay Başkanlığı'nın ilgili açıklamasında öyle deniliyor.
"Bilgi sızdırdığı iddia edilen bir askeri personel"den söz ediliyor.
Bilgiden kasıt AK Parti ve Gülen'i bitirme planı, Denizcilik Müzesi'nde çocuk katliamı planı, gayrimüslimlere suikast planı gibi şeyler mi?
Öyleyse şayet, Bülent Arınç'a suikast teşebbüsü iddiasını bile gölgede bırakacak vahamette bir durumla karşı karşıyayız; zira, Genelkurmay Başkanlığı, bu planların varlığını doğruluyor demektir.
Tekrar etmekte fayda var:
İlgili açıklamada Türk Silahlı Kuvvetleri'nden BİLGİ sızdırdığı iddia edilen bir askeri personelden söz ediliyor; TSK'ya komplo kurduğu ve yahut çamur attığı iddia edilen bir askeri personelden değil.
Çok mu "asimetrik psikolojik savaş"vâri bir yorum oldu?
Kimse kusura bakmasın.
Genelkurmay Başkanlığı o açıklama metnini hazırlarken, TSK'dan sızdırılan bilgi deyince bugünlerde akla sadece "Kafes Planı" gibi şeylerin geldiğini hesap etmeliydi.
* * *Bir değil, iki değil, üç değil"
Fitne-fesat iddialarının bini bir para"
Sadece iddiaların değil, bulunan illegal silah depolarının da bini bir para"
Adli Tıp'tan tescilli ıslak imza bile var, millete komployu belgeleyen"
Gelin görün ki, bunların sorumluluğunu taşıyan merciden ne kimse görevden alınıyor, ne de kimse istifa ediyor.
Halbuki, 28 Şubat döneminde koca bir hükümet üç kuruşluk gazete kupürleriyle devrilmişti.
* * *"Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, olup bitenlerle ilgili doğru dürüst bir açıklama yapsın" diyesim geliyor, ama demeyeceğim.
Başbuğ'un bugüne kadar yaptığı açıklamalar öyle bir beklentiyi abes kılıyor.
"İrtica İle Mücadele Eylem Planı" gündeme geldiğinde, kamuoyunu rahatlatması beklenirken, "TSK içinde cadı avı başlatmayacağız" diyerek cuntacıları ve yahut potansiyel cuntacıları rahatlattı"
"Kâğıt parçası" dediği şey ıslak imzalı belge, "boru" dediği şey silah çıktı"
Deniz Kuvvetleri'nde hazırlandığı söylenen "Kafes Eylem Planı"yla ilgili haber üzerine Oruç Reis Fırkateyni'nde 'gövde gösterisi' yaptı her zamanki gibi "TSK'ya karşı asimetrik psikolojik savaş"tan dem vurarak cunta iddialarını bastırmaya çalıştı"
Şimdi de, olsa olsa, Bülent Arınç'ın evinin oralarda yakalanan Özel Harpçilerin kiraladıkları otomobillerden birinde basın toplantısı düzenleyerek, 'asimetrik psikolojik savaşçılara' veryansın etmesi beklenir.
ŞAMİL TAYYAR, MEHMET BARANSU
Basında "Ergenekon"a karşı mücadelenin başını çeken Star gazetesi yazarı Şamil Tayyar, 1 yıl 8 ay hapis cezası aldı"
Taraf gazetesi muhabiri Mehmet Baransu da "Kafes Eylem Planı"yla ilgili haberleri yüzünden mahkemelik; her an tutuklanabilir"
Tayyar diyor ki:
"Ergenekon hakkında kimsenin yazması istenmiyor" Şu anda bu yönde yaklaşık 3 bin dava açılmış durumda. Burada hükümete de acil görev düşüyor. Yasal değişiklik yapılmazsa bir yıl içinde Türkiye gazetecilerin büyük bölümünün ceza aldığı bir ülke haline döner."
Gereği hemen yapılması gereken fevkalade önemli bir uyarı.