1441-1783 yılları arasında Kırım'da hüküm süren ve Osmanlı'ya da bağlanan Kırım Tatar Devleti, 1783'te tarih sahnesine karışmış ve bu tarihten sonra da Kırım Müslümanları için acı dolu günler başlamıştı.
Rus tehlikesi karşısında asırlarca İslam beldelerini koruyan Kırım Hanlığı'nın yıkılış yıldönümünde güzel İslam yurdu Kırım'ın acıları bir defa daha akıllara geldi. 1441-1783 yılları arasında Kırım'da hüküm süren ve Osmanlı'ya da bağlanan Kırım Tatar Devleti, 1783'te tarih sahnesine karışmış ve bu tarihten sonra da Kırım Müslümanları için acı dolu günler başlamıştı.
KIRIM HANLIĞI RUSYA'YI VERGİYE BAĞLADI, MOSKOVA'YI YIKTI
13. ve 14. yüzyıllarda Rusya'nın içlerine ve Kıpçak Bozkırı (Deşt-i Kıpçak)'na ilerleyen Tatar kabileleri, göçebe yaşamlarını bırakarak Kırım'a yerleşiyordu. Hacı Giray tarafından bağımsızlığına kavuşturuldu. Hacı Giray, 1441 tarihinde kendi adına para bastırdı. 1475'te bölgeyi fetheden Gedik Ahmet Paşa ile Osmanlılar duruma el koydu ve Mengli Giray, Han ilan edildi. Kırım kuvvetleri, bir Osmanlı savaşına ilk defa, Sultan İkinci Bayezid'in, 1484'teki Akkerman Seferi'nde katıldılar. Bu tarihten Küçük Kaynarca Anlaşması'na kadar Osmanlı ordusunun en önemli bölümlerinden birini de Kırım Süvarileri oluşturdu. 1521'de Mehmed Giray, Moskova'yı kuşatıp, Rusları yenerek onları vergiye bağladı. Ruslar, vergiyi, I. Petro zamanına kadar ödediler. 1551'de tahta geçen I. Devlet Giray, 1571'de başarılı bir seferle Moskova'yı kuşattı. Çerkezler, Nogaylar ve Kıpçaklar gibi halklardan oluşan büyük ordusuyla Rusları yendi ve Moskova'yı yaktı. Ruslarla yapılan 1676-81 Savaşı sonunda, Osmanlı Devleti, Ruslarla görüşme yapma yetkisini Kırım Hanlığı'na verdi. Kırım Hanı Murat Giray da Ruslarla 20 yıllık bir barış imzaladı.
OSMANLI ÇEKİLDİKÇE KIRIM AĞLADI
2. Viyana başarısızlığından sonra o dönemde Han olan Murat Giray azledildi ve II. Hacı Giray tahta geçti. İkinci Hacı Giray'ın çok kısa süren hanlığından sonra, 1684'te tahta geçen ve parlak bir hükümdâr olan I. Selim Giray, Kutsal İttifak güçlerinin Osmanlı Devleti'ne karşı giriştiği savaşlarda önemli rol oynadı; Rusların Kırım Seferleri'ni, Lehlilerin 1687-1688 seferlerini püskürttü, 4 kez geçtiği Kırım tahtında büyük başarılar elde etti. Sonraki dönemlerde Osmanlı'nın Avrupa karşısında gerilemesi ve Rus Çarlığı'nın büyük yükselişi Kırım'ı oldukça etkiledi. 1735-1739 Osmanlı-Rus Savaşı içerisinde, 1736'da, Ruslar Bahçesaray'a kadar inip bölgeyi yağmaladılar. 1768-1774 Osmanlı-Rus Savaşı'nda; Besarabya 1770'lerde, Kırım Yarımadası da 1771'de, Ruslar tarafından işgal edildi. Bu saldırılara Giray karşı koymaya çalıştı. Savaşı sona erdiren 21 Temmuz 1774 tarihli Küçük Kaynarca Antlaşması ile Kırım, Osmanlı himayesinden çıkartılıp bağımsız hale getirildi. Sadece dinî işler için Osmanlı halifesinin yetkisi tanındı.
KIRIM MÜSLÜMANLARI İÇİN ZULÜM VE SÜRGÜN YILLARI BAŞLADI
Osmanlı Devleti daha sonra Kırım'a giren Rus ordusuna karşı yeni bir savaşa giriştiyse de başarılı olamadı ve 1792'de Yaş Antlaşması ile Kırım'ın Rusya'ya ilhâkını kabul etmek zorunda kaldı. Bu acı tarihten sonra da Kırım Müslümanları için zulüm ve sürgün yılları başlamış oldu. Rusya, 1783'te de Kırım'ı tamamen topraklarına kattı. 1917'de Kırım Türkleri bağımsızlıklarını ilân edip devlet kurdularsa da 1920 sonlarında ihtilâl kuvvetleri gelince durum değişmiş, ilk dünya savaşından sonra da 19 Ekim 1921'de Muhtar Sovyet Cumhuriyetleri arasına katılmıştır. Son dünya savaşında bazı Kırımlıların Alman kuvvetlerine katıldığı ileri sürülerek bütün Kırım halkı önce Sibirya'ya, sonra Orta Asya steplerine sürgün edildiler. Bu sürgün, Kırım Müslümanlarının hafızasında derin yer etmişti.
İŞTE SÜRGÜNÜN ANA HATLARI
- 11 Mayıs 1944: Kırım Türklerinin topyekûn sürgün edilmesini onaylayan Stalin imzalı Devlet Güvenlik Komitesi kararnamesinin yayınlanması.
- 18 Mayıs 1944: Kırım Türklerinin vatanlarından topyekûn sürgün edilmesi.
- 29 Mayıs 1944: Sürgün Kırım Türklerinin Özbekistan'a geliş tarihi.
- 20 Temmuz 1944: Kırım'dan sürgün edilmesi unutulan Arabat Köyü'ndeki bütün Kırım Türklerinin eski bir geminin içine doldurulup, denizin en derin yerine gelindiğinde ambar kapaklarının açılıp geminin batırılarak Kırım Türklerinin katliama uğratılması.
- 12 Ağustos 1944: Devlet Güvenlik Komitesi tarafından, Kırım'dan sürgün edilenlerin yerine Rusya ve Ukrayna'dan kolhoz işçilerinin getirilerek yerleştirilmesinin kabul edilmesi.
- 14 Kasım 1944: Ahıska Türklerinin topyekûn sürgün edilmesi.
- 14 Aralık 1944: Kırım'daki Türkçe yer adlarının Rusça isimlerle değiştirilmesi.
- 19 Şubat 1954: Ukrayna'nın Rusya ile birleşmesinin 300. yıldönümü münasebetiyle Devlet Başkanı Hruşçev tarafından Kırım'ın Ukrayna'ya hediye (!) edilmesi.
- 12 Mayıs 1962: Mustafa Kırımoğlu'nun ilk mahkumiyeti.
- Ağustos 1965: Kırım Türklerinin vatanları Kırım'ı turist (!) olarak ziyaret etmelerine izin verilmesi.
- 21 Nisan 1968: Kırım Türklerinin ilk büyük protesto gösterisi: Çirçik Mitingi.
- 20 Mayıs 1969: Kurucuları arasında Mustafa Kırımoğlu'nun da bulunduğu Sovyetler Birliği'nde İnsan Haklarını Savunma Teşebbüs Grubu'nun teşkili.
- 14 Kasım 1986: Sovyetler Birliği Yüksek Sovyeti'nin, sürgüne ve çeşitli baskılara maruz kalan bütün toplulukların haklarını kısıtlayan tüm hükümlerin ortadan kaldırılarak, bu halklara haklarının ve itibarlarının iade edildiğini ve bütün bunların devlet garantisi altına alındığını açıklayan deklarasyonunun yayınlanması.
- 21-29 Temmuz 1987: Kırım Türklerinin Mustafa Kırımoğlu önderliğinde Moskova'da yaptığı gösteriler.
- 23 Nisan-2 Mayıs 1989: Taşkent'in Yangiyul ilçesinde yapılan Kırım Türk Milli Hareketi Teşkilatı toplantısı sonunda Mustafa Kırımoğlu'nun başkanlığa seçilmesi.
- 26-30 Haziran 1991: II. Kırım Tatar Milli Kurultayı Vatan Kırım'da Akmescit'te toplandı. Kurultay'da Kırım Tatarlarını temsile yetkili en üst organ olarak 33 kişilik Kırım Tatar Milli Meclisi seçildi ve başkanlığa Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu getirildi.
- 24 Temmuz 1991: SSCB Bakanlar Kurulu'nun "Kırım Türklerinin Kırım'a düzenli bir şekilde dönmeleri ve orada kendileri için gerekli şartların oluşturulmasının devlet garantisi altına alınması" hakkında kararnameyi kabul etmesi.
- 27 Mart 1994: Kırım'da yapılan seçimler sonrasında Kırım Tatar Milli Kurultayı'nın belirlediği, 14 Kırım Tatar Milletvekili sürgünden sonra ilk defa Kırım Parlamentosu'na girdi.
Vakit