Ay ve güneşin ne zaman tutulup ne zaman açılacağı belli. Bizim bu namazları kılmamız, tutulmaları önlemek veya açmak için değildir. Allah'ın azametini ve sonsuz kudretini haykıran kâinata iştirak etmek, hayretimizi ve hayranlığımızı Allahuekber diyerek, secdeye kapanarak ilan etmek içindir. İşte yağmur duasını ve namazını da bu şekilde anlamamız lazım. Bu ibadeti yapmamızın arkasından yağmur gelmeyebilir de. Her ne olursa olsun biz bu dönemlerde bu ibadetleri şartlarına uygun bir şekilde yapmakla görevliyiz. Biz bize düşeni yapalım, gerisini Allah'a bırakalım. O kendisine iltica eden hiç kimseyi rahmetinden mahrum bırakmamıştır. Kim neye layık ve müstahaksa onu verecektir. İnsanlar yağmursuzluktan bir ibadetin ve duanın vakti gelmiştir işaretini alır da Allah'a yönelirlerse, bu tavır Allah'ın hoşuna gider, rahmetini harekete geçirir, bu rahmet yağmur olur başımızdan aşağıya iner, barajlarımız dolar, musluklarımızdan şakır şakır sular akmaya başlar. Kıtlık ve kuraklıktan öleceğiz diye korkmayın, depremden korkmayın, küresel ısınma var, yoksa kıyamet mi kopacak diye korkmayın, günahlarınızdan korkun. İsraftan korkun, çürük ve çarpık yapılaşmalardan, yanlış ve haksız, adaletsiz tutum ve tavırlardan korkun. Zalimlere, gayr-i meşru eylence alemleri düzenleyenlere alkış tutmaktan korkun. Tesettürsüz sokağa ve sahneye çıkmaktan, hayasız ve edepsizliklere aldırmamaktan korkun. Bu noktaya hangi yanlışlarımızdan dolayı geldik, hangi isyanımız, tuğyanımız bizi kıyametin eşiğine getirdi deyin, bunun muhasebesini yapın. Çok çabuk hatalarınızdan dönün. İbadetsizlikten, namazsızlıktan, duasız yaşamaktan korkun. Her duanız bu dünyada kabul olur, diye bir şart yoktur. Yağmur duasının arkasından yağmur gelmeyebilir de. Bunun iki sebebi vardır:
1- Ya siz şartları yerine getirmemişsinizdir.
2- Ya da duanız ahiret açısından kabul görmüştür.
Ben yağmur duasına çıkan hocalarımızın ve müftülerimizin hatta bütün Müslümanlar olarak hepimizin şartları yerine getirmediğimize inanıyorum. Bir kuraklık döneminde Hz. Ömer, kendini seccadeye atmış, iki gözü iki çeşme yalvarmış: "Allah'ım! Ömer'in günahları yüzünden ümmet-i Muhammed'i helak ve perişan etme!" demiş. Yağmur duasına çıkmışlar. İbn-i Abbas'ın elinden tutmuş, yukarı kaldırmış ve şöyle yalvarmış: "Allah'ım! Bu zat Sen'in Habibin Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v) amcasının oğludur. Bunun hürmetine bize yağmur gönder!" Daha henüz cemaat ellerini indirmeden yağmur şakır şakır akmaya başlamıştır.
Vakit