Kıyamet savaşları!

Abdurrahman Dilipak

DAEŞ kıyamet savaşına hazırlanıyormuş.. İlk hedefleri Halep’in Dabık kasabası.

Melheme-i Kübra için hep “Amik ovası” derlerdi, DAEŞ bunu Kilis’ten 20 km Güneye kaydırmış oldu..

Kıyamet savaşını tabii Platosu İran, Bağdat, Şam, Kudüs, Maraş, Hatay, İstanbul, Ürdün, Sina, Yemen ve Umman, İran, Libya, Yemen. DAEŞ bunlara Ege’deki 7 kiliseler bölgesi ile Mısır’ın Giza’sını da dahil etmiş.

“Kıyamet savaşı” başlıyorsa, Mehdi, Mesih, Deccal, Yecüc-Mecüc, Dabbetül arz, “Sekine”nin ortaya çıkması gibi büyük alametlerin de ortaya çıkması gerek.

Bu kriptoların bir komplosu ise, herkesin dikkatli olması gerek. Bu iş bir “toplumsal cinnet”e dönüşebilir.. Bu toplumsal cinnet  sadece bu bölgede değil, dünyada vuracağı bütün merkezleri kan gölüne çevirebilir..

Bu teolojik beklentilerin merkezinde Kudüs var. Eğer bu işler kontrolden çıkarsa herkes büyük bir bedel öder ama İsrail yok olur..

DAİŞ bugün Suriye’nin fiilen %30’unu elinde tutuyor.. Felluce ve Bağdat’tan çekildikten sonra Suriye’de bir yandan rejim kuvvetleri, öte yandan PYD ve uluslararası koalisyonla topyekûn savaşa girecektir..

DAEŞ’in geleceği yok.. Sonuçta bu onlar için yok oluşun başlangıcı olacaktır ama göreceksiniz, buradan dünyaya dağılanlar gittikleri yerlerde büyük olaylara sebeb olacaklar..

Köşeye sıkıştılar ve saldıracaklar. Hem de İsrail hariç her yere birden. Birilerinin “Tanrıyı kıyamete zorlamak” için bu örgüte ihtiyacı var..

İstanbul’daki terör saldırısı bir başlangıç olabilir.. Bu öncü deprem olabilir..

Bu ortamı fırsat bilerek saldırıya geçecek hücreler de vardır..

Canlı bomba eylemi çok kısa sürede hazırlanıp, harekete geçirilip, hedefi vurabiliyor.

Bu arada Paralel ihanet çeteleri terör eyleminin ardından attığı twitler ile hain yüzlerini bir kere daha gösterip meydan okumaya devam ettiler. Gerçekleri çarpıtarak, terörün etkisini artırmak için psikolojik harp ajanı gibi davrandılar.. Kesinlikle bu yayınlara itibar ederek bu saldırganların emellerine hizmet etmemek gerek.. Bu tür yayın yapanlarınsanaldevriye@egm.gov.tr’ye ihbar etmek gerek..

Son durum 50’ye yakın hayatını kaybeden kişi var, 250’ye yakın ağır ve hafif olarak yaralı var..

3 patlamadan söz ediliyor. Biri pimi çekmeden vurularak etkisiz hale getirilmiş. Biri daha sonra vurulmuş.. Hem silah kullanmışlar. Hem bomba atmışlar hem de üzerilerindeki bombaları patlatmışlar.

Bir iddiaya göre teröristler uçakla silahsız ve bombasız bir şekilde dışarıdan, yani yurtdışından gelmişler. O zaman içeride bu yelekleri bunlara teslim eden, silah ve bombaları bunlara getiren birileri olmalı.. Henüz bu bilgilerin doğruluğundan emin değiliz. Mesela, saldırganların havaalanına taksi ile geldikleri iddiası da var. Belki de taksi ile gelenler yelek ve silahları getirmiş de olabilir..

Şimdilik ilk tesbit DAEŞ, ikinci tesbit Paralel yapının ilk andan itibaren yoğun şekilde teröristlerin emeline hizmet edecek bir şekilde devreye girdikleri ve sosyal mediada polis, hükümet, Erdoğan aleyhine bir kampanya başlattıkları..

DAEŞ’in Felluce’den çekilmesi ile Şii Sünni çatışması, Musul’dan çekilmesi ile Irak’ta aşiret çatışması için bir alan açılmış oldu.. Cephe savaşının yerini canlı bomba ya da bomba yüklü araçlarla nokta hedefler olabilir.. Musul ve Bağdat bu konuda çok kritik konumda..

Suriye’nin her yeri tehdit altında. Ama şunu da söyleyebiliriz. Belli mevzilerin yanında bütün Türkiye sınır bölgesi tehdit altında. Türkiye sınır bölgesi PKK, Şii, Selefi, Esed rejimi ve Türkmenlerin inisiyatif mücadelesi verdikleri bir koridor.

Bu arada şu uyarı hepimizi ilgilendiriyor. Bu konuda dikkatli olunması gerek. Bilgi ve İletişim Teknolojileri Kurumu (BTK) tarafından, Atatürk Havalimanı’nda gerçekleştirilen terör saldırısına ilişkin, kamuoyunda infial uyandırma ve toplumu dehşete düşürmeye yönelik kasıtlı paylaşımlarda bulunanların yasal sorumluluklarının bulunduğu bildirildi. Sosyal mediadaki hainleri ihbar edelim. Bunlar arasında tanınmış gazeteciler de var. Bunları da tanıyalım..

Bu saldırının İsrail ve Rusya ile varılan mutabakatla ilgili olduğunu sanmıyorum. Bu bekleniyordu. Bu olaydan sonra Ankara’nın hem PKK’ya hem de DAEŞ’e karşı ve bu olaylar karşısında takındıkları tavır sebebi ile Paralel yapı üzerine çok daha şiddetli bir şekilde gitmesi sürpriz olmayacak..

DAEŞ’in Türkiye’de ve başka ülkelerde ses getiren eylemler yapması mümkün..

Uluslararası koalisyon da bir terör üssüne dönen Suriye konusunda elini çabuk tutmak zorunda. Teröre karşı savaşta bugün bu olay bir milat olarak ayrı ve özel bir anlam taşıyacak ve bu konuda hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. 

Bu arada Paralel yapı da Erdoğan ve Ankara’yı terör faaliyeti örgütlemekle suçlamak için elinden geleni yapacak. Sonuçta terörün faturası daha da ağırlaşabilir, ama teröristler için, PKK’sı, DAEŞ’i, Paraleli için gelecek günler, geçen günleri aratacak. Selâm ve dua ile..

yeniakit