Basın açıklamasının tam metni:
Değerli basın mensupları ve başörtülülerin dertleriyle dertlenip de dertlerine çare arayan duyarlı insanlar… 148 haftadır buradayız. Ne zamanki bu zulüm tam anlamıyla bitecek bizde başka bir zulüm için burada toplanacağız. Başörtüne tam özgürlüğü savunan bizler asla yarım bir özgürlükle avunmayacağız.
Anayasa'nın 42. maddesi; "Kimse, kanunda açıkça yazılı olmayan hiçbir sebeple eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Öğrenim hakkının kapsamı ve kullanılmasının sınırları kanunla tespit edilir ve düzenlenir." Şeklinde mecliste kabul edilmiştir. Anayasanın 42. maddesinde yapılan düzenleme öğrenim hakkının gerektiğinde sınırlandırılabileceğine hükmetmekte, siyasi iktidarların veya kötü niyetlilerin canları isteyince yasak üretebilmesine fırsat tanımaktadır.
Anayasanın 10. maddesinde ise : "Devlet organları ve idare makamları bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetinden yararlanılmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır.", şeklinde bir düzenleme yapılmıştır.
Bu düzenleme ile hizmet alan, hizmet veren ayrımı yapılarak yeni bir ayrımcılık yaratılmaktadır. Bugüne kadar herhangi bir yasal niteliği bulunmayan, keyfi uygulamalarla sürdürülen başörtüsü yasağı, kamu personeli için yasal hale getirilmektedir.
Toplumumuzun bazı kesimlerince , başörtüsüne özgürlük getirilmesi ile toplumda kaos, bölünme, çatışma çıkacağı yönünde demeçler verdiler. Yoksa birileri kaos senaryosu yazıp, çeteler veya illegal güçler bunu yazıp sahneye mi koyuyor, başörtüsüne özgürlüğün getirilmesi ile ayaklanan güçler birileri tarafından kullanılabileceklerini düşünmüyorlar mı? Sadece başörtüsüne özgürlük getirilmesi ile değil ülkede ki önemli insan hakkı ihlallerinin giderilmesi ve özgülüklerin getirilmesi ile çeteleşme önlenebilir. Hukuk Devleti olmaktan başka çaremiz yoktur.
Başörtüsünün eğitim öğretim alanlarında serbest olması konusunda ki değişikliği onaylayan Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL' e de yakın geçmişte halkın Demokrasi dışı uygulamalara karşı verdiği desteği hatırlatırız. Sayın Gül'e eşi başörtülü bir Cumhurbaşkanı adayı konusunda destek verenler verdikleri destekte pazarlık yapmadı ve her alanda başörtülü bir Cumhurbaşkanı eşinin olabilirliğini savundular. Yani yarım destek veya öneri sunmadılar. Başörtüsü hakkının belli alanlarda sınırlandırılmasını kabul etmedik, asla etmeyeceğiz.
Yasakta, din düşmanlığında halkın kutsal değerleri ile alay etmeyi adet edinmiş CHP nin ise yeni bir küstahlığına şahit oluyoruz. CHP Kocaeli İl Başkanı Sefa Sirme'nin partinin yeni teşkilat binasında düzenlediği basın toplantısında Sirmen'in yanında bulunan İsmail Özkar yanında getirdiği eşarbı başına geçirip Özkar, başörtüsünü serbest bırakan anayasa değişikliğini protesto ettiğini söylüyor. Eşarbın nasıl bağlanacağını göstermek istediğini söyleyen Özkar tiyatro sonrası sahnede duran zavallı bir figüran olarak gördüğümüz belirtiyoruz. Kendisi evet haddini bilmez zavallı bir küstahtır. Zira son seçimlerde neredeyse tarihe gömülen partisinin ve kendisinin halkın değerlerine hakaret etmenin manasını anlamadığı ortadadır.
Kimsenin kimseye din ya da ideoloji empoze etmediği, herkesin dilediği dini ya da ideolojiyi özgürce tercih edip özgürce yaşayabildiği adalet olgusunu birlikte tesis etmeye çağırıyoruz.