Basın açıklamasının metni:
"BAŞÖRTÜSÜ KADININ İNSAN HAKKIDIR"
Değerli basın mensupları, hakkını arayan ve başörtüsü mücadelemize destek veren duyarlı insanlar" Yine buradayız yılmadan mücadelemize devam edeceğiz.
Buradan halkımıza sesleniyoruz. Başörtüsü mücadelemize destek olmanızı istiyoruz. Bu meydanlar halkın hak arama mücadelesinin verildiği yerlerdir. Sesimizi buradan haykırıyoruz. Yasak artık bitmelidir.
Ülke de "hukuk" ile siyaset karşı karşıya getiriliyor. Halkın çoğunluğunca üniversitelerde başörtü yasağının kalkması yönünde görüş birliği varsa bu göz önüne alınmalıdır. Demokrasilerde halkın seçtiği milletvekilleri ile yasama yetkisi kullanılır. TBMM Yasama yetkisini kullanarak Anayasa değişikliğini gerçekleştirmiştir. Başından beri söylediğimiz gibi bu değişiklik yarım bir çözüm getirmektedir. Ancak, bu süreçte Yasağın devam etmesini isteyenler, bu yarım çözümü hazmedemeyenler Anayasa Mahkemesine iptal davası açmışlardır. Anayasa Mahkemesinde bu dava ile ilgili Raportör görüşünü bildirmiştir. Dava karar aşamasındadır. Bu dava ilgili herkes düşüncesini dile getirebilir. Sivil toplum olarak bireyler olarak biz tüm bunları gözlemleriz ve Türkiye tarihine olumlu yada olumsuz şekli ile geçecek olan bu karın bize ve bu ülkeye ne kazandırıp ne kaybettireceğini tespit ederiz. Halk üzerinden halk adına yapılan gayri hukuki uygulamaları tespit ve teşhir ederiz.
Anayasa değişikliği sürecinde okul kapılarında başörtülülere bir gir, bir çık diyen kapı görevlilerinin keyfi uygulamaları son bulmalıdır. Bildiğiniz gibi Valiliklere yollanan genelge ile üniversite önlerinde tutulan özel güvenlikçilerin keyfi uygulamalarının meşru olmadığı hatırlatılmıştır. Bu uygulamaları yapan güvenlikçiler suç işlemektedirler.
Başörtüsü inancın hürriyet sembolüdür. Başörtüsü temel haktır, başörtüsü ifade hürriyetidir, başörtüsü kadının insan hakkıdır. Tüm bunlardan adına ve bir inancın mensuplarını kendilerine rağmen öteleyenlere karşı mücadele sürecektir. Yeni hazırlanacak sivil anayasada da sivil toplumun geniş katılımı ile mutabakata varılmalıdır. Bir kesime değil tüm kesimlerin hak gaspının önüne geçilecek şekilde önlemler alınmalıdır. Bizler sadece bizlerin hak ve özgürlüğü teslim etme ihtimalide olsa bunu talep etmekteyiz. Gerçek anlamada adalet tüm farklı düşünce ve inanç da ki insanların kendi inanç ve düşüncelerinde rahatça yaşaya bileceği bir hukuk düzeninde olacaktır.
Son olarak; CHP Genel Sekreteri Sn. Önder Sav'ın Hac ve Peygamber Efendimiz (S.A.V) ile ilgili alaycı sözleri şaşkınlığa neden olmuştur. Bu sözlerinden dolayı Önder SAV'ı şiddetle kınıyoruz. Bu küstahça yorumunu geri alması gerekmektedir. Halkın karşısına geçip özür dilemelidir. Bu ve benzeri yaklaşımlar insanlarda infial oluşturulmasına sebep olacaktır. Bundan sonra da halkı temsil eden kişilerinde sözlerine daha dikkat etmelerine çağırıyoruz.
Zulüm bitene kadar buradayız, bu meydanlardaki desteğimizi çoğaltarak sürdürelim.
MAZLUMDER Kocaeli Şube Başkanı Çetin TAHTACI