Basın Açıklamasının Tam Metni:
Türkiye'yi 3.dünya ülkesi konumuna sokan başörtü yasağı yaşamın her yerinde kendini hissettirmeye devam ediyor. Seçimlerden yeni çıktık, halkın seçtiği adaylardan bir kısmı başörtülü. Halk bunların başörtüsüne görerek seçti. Samsun'un İlkadım ilçesinde meclis üyesi Engin Abdik, toplantıya başörtüsüyle gelen başka partiden meclis üyesi Muradiye Ergin'e, belediye meclisinin kamusal alan olduğunu söyleyip tepki göstermiştir. İslahiye belediye başkanlığına seçilen başörtülü başkanında, başına peruk takarak göreve başladığını görüyor, başka yerlerde de, başörtülü meclis adaylarının başlarını açmaları konusunda ikaz edildiğini duyuyoruz.
Bu mudur demokratik anlayış?, bu mudur çoğunluk rejimi ?.Oligarşinin, 3-5 yasakçının, dayatmacının bu uygulaması, önce demokrasiye ve halkın seçimine saygısızlık değil midir ? Anlaşılıyor ki, "Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir " denilse de, halkın % 90 nına rağmen hakimiyet, bir grup ufak azınlığın, oligarşinin, Ergenekon kalıntılarının elindedir. Türkiye bunları aşamadığı sürece gerçek anlamda demokratik bir ülke olamayacaktır. Medyada geçen bir haberde, Amerika'da başörtülü bir kız öğrenciye, örtüsünden dolayı hakaret edildi diye mahkeme 350 bin dolar para cezası vermiş. Ülkemizde ise bu her gün oluyor, bu çağdışı yasak ve saygısızlık sürüyor. Başörtülüler ancak perukla, insan onuruna yakışmayacak bir şekilde sosyal hayatta yerini alabiliyorlar.
Ülkemizin yeni katılımcı, insan hak ve onurunun gözetildiği, toplumun tüm kesimlerinin beklentilerine uygun, her türlü dini ve etnik ayrımcılığı reddeden, farklılığımızın kültürel zenginliğimiz olarak gören anlayışa sahip bir Sivil Anayasaya acilen ihtiyacı bulunmaktadır. AKP hükümeti kendisine verilen bu sorumlulukla, bir an önce Sivil Anayasa ile ilgili çalışmalara başlamalıdır. Artık ülkemiz darbe ortamında hazırlanan Anayasadan bir an önce kurtulmalıdır.
Seçim döneminde şu gösterdi ki yasağın devam etmesini kimse istemiyor. Başörtüsü yasağının kalkması konusunda iktidar ve muhalefet samimi iseler, samimiyetlerini göstersinler. Millet bir sonraki seçimde halkın sorunlarına çözüm bulmayan partileri oy pusulasından silmesini de bilir.
Obamın Türkiye ziyaretini kuşkulu bakıyoruz. Belli ki ılımlı İslam, Amerikancı İslam çerçevesinde, emperyalizm Türkiye'deki resmi ve gayri resmi partnerleriyle, İslam coğrafyası için fareli köyün kavalcısı rolü biçilmiştir. İslam dünyası üzerindeki oynanan bu oyununda daima takipçisi olacağız ve deşifre etmeye devam edeceğiz.
Danimarka'da Hz. Peygamberimize hakaret eden karikatürlerin satışa çıkarıldığını ve bunun Danimarka hükümetince ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirileceğini belirtmişlerdir. Dine hakaret nasıl ifade özgürlüğü olabilir. Şiddetle kınıyoruz. Danimarka hükümetinin İslamın hassasiyetlerini hedef alan karikatürlerin kopyalarının satışının durdurulmasını hemen talep ediyoruz.