İşgalci Siyonist İsrail’in Filistin topraklarını işgal etmesiyle 4,5 milyon Filistinli’nin kimi şehit edildi, kimi de hapishanelerde bir kısmı da komşu ülkelerde mülteci durumunda.
Geriye kalan bir avuç Filistinli ise yüksek duvarlar arasında dünyanın en büyük hapishanesinde zulüm ve işkence altında tutuluyor.
Filistinliler, en temel ihtiyaçlarını karşılamakta dahi zorlanmakta, elektriği ve suyu Siyonist İsrail’in izin verdiği müddetçe kullanabilmekte, geçimlerini sağlayabilmek için kilometrelerce yol gidip oldukça düşük maaşla çalışmaktadırlar. İşlerine gitmek veya yakın bir mülteci kampında yaşayan akrabalarını ziyaret etmek için yola çıkan Müslüman halk için on-onbeş dakikadan uzun sürmeyecek yolculuklar tam bir kabusa dönüşmektedir. Çünkü sık aralıklarla kurulmuş olan kontrol noktalarında Filistinliler sürekli kimlik kontrolünden geçmekte ve her kontrolde sözlü ve fiili tacize uğramakta, hor görülüp, aşağılanmaktadırlar. Müslüman halk için pasaportları olmadan bir noktadan bir noktaya ulaşmak mümkün değildir. Üstelik Siyonist işgalci İsrail askerleri zaman zaman 'güvenlik' gerekçesiyle yolları kapadığı için çoğu zaman işlerine, gitmek istedikleri yerlere ve hatta hasta olmalarına rağmen hastaneye bile gidememektedirler. Tüm bunların yanı sıra halk her gün bombalanma, öldürülme, yaralanma veya tutuklanma korkusu içinde hayatına devam etmektedir. Çünkü sadece yukarıda saydığımız koşular değil, fanatik Yahudilerin bulunduğu yerleşim birimleri de Müslüman halk için ciddi bir tehdit unsurudur. Müslüman halk sık sık bu birimlerde yaşayan fanatik Yahudilerin silahlı saldırılarına veya tacizlerine maruz kalmaktadır.
İşte bu şartlar altında yaşamaya çalışan Filistinli kardeşlerimizin durumlarını müslüman Türk halkı ile paylaşmak ve bir nebze olsun onların acılarını, isteklerini tüm dünyaya duyurabilmek için şu anda Konya’da Anadolu Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği (AYDER) ve Konya İHH’nın davetlisi olarak Türkiye’de bulunan Filistin Alimler Birliği üyesi Ebu Bekir Hüseyin El-Avavdi ve Filistin Mülteci kampı sağlık sorumlusu Ziyad Said EL-Kişhavi ile görüştük.
Eş-Şeyh Ebu Bekir Hüseyin Filistin’in El-Halil kentinde 12 yıl İmamlık yapmış ardından işgalci israil askerleri tarafından tutuklanarak 2 yıl İsrail hapishanelerinde kalmış ve burada görmüş olduğu işkenceler sonucu gözlerini kaybetti.
1992 yılında şehit Rantisi ile beraber Lübnan’a sürgüne gönderildi. Daha sonra Suriye’ye geçen Kişhavi, halen Suriye’de ki mülteci kamplarında kalıyor. 2.Abdülhamit’in korumalığını yapmış olan El-Avavdi’nin torunudur.
- ŞU AN DÜNYA OSMANLI’YA NE KADAR MUHTAÇ!
Bismillahirrahmanirrahim Allaha Hamd ve Onun Rasulüne Selam olsun.
Osmanlı asırlarca dünyanın bir numaralı devleti olmasına rağmen yönetimi altında olan kimseleri hak ve adaletle yönetmiş ve insanlara İslam ahkamını uygulayarak İslam kardeşliğini ön plana çıkarıp kavmiyetçilik duygularını İslam potasında eriterek halkların bir arada yaşamasını sağlayan bir İslam devletidir.
Dünya şu an için her zamankinden daha fazla olarak Osmanlı’ya, onun İslam’dan aldığı hükümlerle insanları yönetmesine muhtaçtır. Batının bile şuan Osmanlı’ya ihtiyacı vardır
Şu an Dünya bir avuç yahudinin yönetimi altında dır ve her tarafta müslümanlara zulüm hakimdir.
Halkı müslüman olan ülkelerin yönetiminde ise amerikanın ve israilin atadığı insanlar vardır. Hal böyle olunca müslümanlara her yerde zulüm uygulanmaktadır.
-OSMANLIDAN SONRA İSLAM ÜMMETİ FİLİSTİN’İ YETİM GİBİ ORTADA MI BIRAKTI.
Sadece Filistin’i değil tüm islam beldeleri Osmanlıdan sonra yetim kaldı.Hilafetin kaldırılmasından sonra insanlara milli fikirler aşılandı ve ümmet anlayışı yıkıldı.Böylece islam milletleri daha kolay bi lokma haline geldiler.
Ve siyonist uşağı yönetimler iş başlarına getirilerek insanlar islamdan uzaklaştırıldılar.
Şu bir gerçektir ki Filistin kurtuluşa ererse tüm ümmet kurtuluşa erecektir. Filistim mahkum kaldıkça tüm ümmet de mahkum kalacaktır.
-HAMAS VE EL-FETİH ARASINDA KARŞILIKLI BİR YAKINLAŞMA OLMUŞ VE BU YAKINLAŞMA OLUMLU KARŞILANMIŞTI.
Aslında durum dışarıdan görüldüğü gibi değildir. Karşılıklı halklar arasında yani tabandaki insanlar arasında bir problem yoktur ve insanlar birbirleri ile kardeşçe yaşamaktadır.
Ama Mahmud Abbas ve Dahlan gibi siyasiler kendi çıkarları içim siyonitlerle işbirliği yaparak insanları biz özgür filistin için çalışıyoruz diyerek aldatmaktadırlar.
Tabanda El-Fetih olsun, El-Aksa Şehitleri ve Hamas olsun biz biriz ve beraber çalışmalar yapıyoruz zaten. Filistin’in gerçek sahipleri aslında bizimle beraberdir.
Dahlan Ve Abbas yahudi çıkarları için halkından tarafta olmayıp, yahudi tarafındadırlar onlar kendi menfaat ve çıkarları için aslında Yaser Arafat’ı da katlettiler.
-SİYONİSTLER İŞKENCE ALETLERİ VE TEKNİKLERİYLE MEŞHURDUR.
Beni ilk olarak 1981 yılında hapsaneye aldılar. El-Halil kentindeki hapisanede gördüğüm işkenceler sonucu gözlerimi kaybettim.
Zaten dünyada siyonistler işkence aletleri ve işkence teknikleri ile meşhurdur.
1982 ve 83 te de hapsedildim en son olarak 1991 da hapsedildim. Bu sadece benim başıma gelmiş bir olay değildir ki şu an binlerce Filistinli İsrail hapishanelerinde çile çekmektedirler. Ve dünya buna seyirci kalmaktadır.
Hapisteki kardeşlerimizin durumları iyice kötüye gitmektedir. Kardeşlerimize maddi ve manevi birçok işkence yapılmaktadır.
Bu işkence gören kardeşlerimiz arasında milletvekili ve bakanlık yapmış veya üst düzey görevlerde bulunmuş olanlarda var.
-MÜSLÜMAN TÜRK HALKI BİZİ HER ZAMAN DESTEKLEDİ.
Biz her zaman bizi gerek maddi yardımlarla ve gerekse dualarıyla destekleyen müslüman Türk halkına şükranlarımızı sunuyoruz. Onlar bizi her zaman desteklediler. Yanımızda oldular.
Filistin bir Osmanlı toprağıydı ve siz o Osmanlı’nın torunlarısınız. Sizden Filistin davasını hiçbir zaman unutmamanızı ve her şekilde bize desteğinizin devam etmesini diliyoruz. Daha önce söylediğim gibi
Şu bir gerçektir ki Filistin kurtuluşa ererse tüm ümmet kurtuluşa erecektir. Filistin mahkum kaldıkça tüm ümmet de mahkum kalacaktır.
Bize yaptığınız bu özel açıklamalardan dolayı size teşekkür ediyoruz ve Filistinli kardeşlerimize buradan selamlarımızı iletiyoruz biz hep onlarla beraber olacağız inşallah.
Tevhid Haber / KONYA