Musa Yılmaz'ın okuduğu bildiride başörtülülerin kimseye baskı yapmasından
korkmamak gerektiğini zaten Kur'an'ın dileyenin inandığını dileyenin inkâr
ettiğini ifade ettiğini söyledi. "Geliniz, anlamsız dayatmalarınızda ısrar
etmekten vazgeçiniz. Onları tanıdığınızda, yüreklerinde ki sevgi ve
merhameti gördüğünüzde korkularınızın yersiz olduğunu görecek, korkularınızı yeneceksiniz." denildiği eylem haftaya aynı yerde ve saatte tekrar buluşmak üzere son buldu.
Basın açıklamasının tam metni:
İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU 22. HAFTA BASIN AÇIKLAMASI
SEVGİLERİMİZİ TANIYIN KORKULARINIZI YENECEKSİNİZ
Başörtüsü tartışmaları devam ediyor. Başörtüsünün farz olduğuna inanan
insanları tanımayan ya da tanımak istemeyen çevreler seviyeyi gittikçe
düşürüyor. Anlamsız korkular üretmekte sınır tanımıyor.
Korku paranoyasına tutulanlara sesleniyoruz; başörtüsünden ve
başörtülülerden korkmayınız. Size zorla din dayatmazlar. Zira başörtüsünü
emreden Kur'an, "dinde zorlama olmadığını", dileyenin inanıp inanmamakta
serbest olduğunu da söylüyor. O yüzden kimse size dine inanın diye baskı
yapmaz.
Başörtülülerden korkmayınız; kimseye hakaret etmezler. Zira, başörtüsünü
emreden din, Hz. Musa ile Harun'a "Firavun'a gidip yumuşak söz
söylemelerini" emrediyor. Sizler Firavun'dan daha mı kötüsünüz ki sizlere
hakaret edilsin?
Başörtülülerden korkmayınız; asla katı kalpli değillerdir. Zira,
başörtüsünün nasıl takılacağını bizlere gösteren Peygamberimize, Kur'an "sen
yumuşak kalpli olmasaydın etrafında kimse kalmazdı" demektedir. Yumuşak
kalpli olan bir Peygamberin ümmetinin katı kalpli olması mümkün müdür?
Başörtülülerden korkmayınız; kötülüğe kötülükle karşılık vermezler.
Zira, başörtüsünü emreden Allah, "kötülüğe karşı af yolunu tercihe" çağırır.
O' nun çağrısının üzerine söylenecek söz var mıdır?
Başörtülülerden korkmayınız; farkında oldukları iyiliklere çağırırken de
dikkatlidirler. Zira, başörtüsünü emreden İslam, "hikmetle ve güzel öğütle"
mücadeleye çağırır. Hikmetleri ve güzel öğütleri kim dinlemek istemez?
Başörtülülerden korkmayınız; asla gaddar ve haşin olmazlar. Zira,
onların başlarının tacı olan Kitab, "kendi aralarında merhametli ve
şefkatli" olduklarını söyler. Merhamet ve şefkatten korkulmasına gerek var
mıdır?
Başörtülülerden korkmayınız; beddua değil hayır dua ederler. Yürekleri
sevgi doludur, hak edenlerin bile Cehenneme gitmesine acırlar, Cenneti
herkes için isterler. Onlar için "bir insanı diriltmek bütün insanlığı
diriltmek, bir insanı öldürmek bütün insanlığı öldürmektir"
Yasakçılar, başörtüsü üzerinden korku üretenler,
Bu güne kadar başörtülüleri sadece suçladınız. Onları muhatap alıp
dinlemediniz. Ne kendilerini ne de inançlarını tanımadınız. Onları tanımadan
onlar üzerine politikalar denediniz.
Geliniz, anlamsız dayatmalarınızda ısrar etmekten vazgeçiniz. Onları
tanıdığınızda, yüreklerinde ki sevgi ve merhameti gördüğünüzde
korkularınızın yersiz olduğunu görecek, korkularınızı yeneceksiniz.
Sizin korkularınızdan vazgeçmeniz mümkün ama başörtülülerin, Allah'ın
başörtüsü emrinden vazgeçmeleri mümkün değildir. Şimdiye kadar hep
başörtülülerden imkansızı yapmalarını istediniz, imkansızı dayattınız. Bir
de mümkün olanı deneseniz, anlamsız korkularınızdan vazgeçseniz güzel olmaz mı?
Çözümsüzlük demek olan yarım çözümü bile başörtülülere çok görmek
sizlere hiçbir şey kazandırmayacak ama ülkeye çok şey kaybettirecektir.
Başörtüsüne, hayatın her alanında kayıtsız şartsız özgürlük sağlandığı,
özgürlüklerin vehim ve korkulara galip geldiği günlerin gecikmemesi
beklentimizdir.
Gelecek Cumartesi günü saat 12.00 de buluşmak üzere Allah'a emanet
olunuz.
İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ PLATFORMU