Konya'da 76. Başörtüsü Eylemi

Konya İnanç Özgürlükleri Platformu tarafından Konya’da başörtüsüne özgürlük eylemlerinin 76'ncısı gerçekleştirildi.

Konya inanç özgürlükleri platformu 76. Haftada Özgür-Der'e destek verdi. Özgür-Der hakkında açılan kapatılma davasının bir Deli Dumrul anlayışı olarak nitelendirildiği açıklamada Özgür-Der'in kapatılma girişiminin ülkemizdeki hak ve özgürlükler adına yapılabilecek her türlü tutumu tehdit ettiği ifade edildi.

Yasin suresinin 20 ila 25. Ayetlerinin okunarak başlandığı açıklamayı platform üyesi Ahmet Yılmaz okudu. Gündemler değişse de Allah'ın emirlerinin değişmeyeceğini belirten Yılmaz '' Tarih değişir, gündemler değişir ama ilahi hakikat asla değişmez! Sorumluluklarımız ve asli gündemlerimiz Allah'a göre şekillenince, onlarda da esas olarak bir değişiklik olmaz. Biz kuluz ve Allah bizim ilahımızdır. Bütün zamanların ana gündemi budur. Bizler kulluk bilincini kuşandıkça özgürleşen, özgürleştikçe kulluğun gereklerini yerine getirenleriz.'' dedi.

Başörtüsü mücadelesinin sadece başörtüsüne indirgenmesinin doğru olmadığını başörtüsünün hem baskıcılar için hem de direnişçiler için bir sembol olduğunu ifade ederek, aslında mücadelenin Allah'ın emirlerine sınır getirmeye çalışanlarla Allah'a kulluk üzerine olmak isteyenler arasında olduğunu belirten Yılmaz, ''Başörtüsü yasağı sadece birkaç metrelik bezin yasaklanması değil, bir toplumun inancının aşağılanarak yasaklanması ve Allah'ın haklarına olan bir saldırıdır. Ve her Müslüman üzerine korunması gereken bir haktır.'' dedi.

Özgür-Der'in kapatılma girişimini Özgür-Der'in zulme ve zorbaya karşı haklı gerekçelerle sivil direniş çağrısına bağlayan Yılmaz, ''Bir Deli Dumrul anlayışıyla hem merasimlerimize geleceksiniz hem de başınızı açacaksınız denilmektedir. Örtü bir suç, örtüyle merasime gelmek ayrı suç, merasimlere katılmamak ayrı bir suç, katılmama çağrısında bulunmaksa daha büyük bir suç olarak kabul edilmektedir. Yani bize nefes almadan yaşamanın yolunu bulun denilmektedir.'' dedi.

Ülkemizin NATO üyesi olmasından dolayı halkımızın NATO'nun işlediği suçlara ortak olamayacağını belirtilen açıklamada ''Müslüman halkımızın bu baskı ve zulümlerden uzak olduğunu ilan ediyoruz. Bizler hiçbir zaman, kim yaparsa yapsın, ne adına olursa olsun, baskının ve zulmün yanında olmayacağız.'' denildi.

İmam Şamil'in vefat ve Malcolm X'in şehadetlerinin yıldönümünün tebrik edilmesiyle sonlanan açıklamamada Malcolm X bir taş at şiirinden bir parça okundu. Açıklamayı yapan Ahmet Yılmaz ''77. Haftada buluşmak üzere"'' çağrısıyla açıklamasına son verdi.

Basın açıklamasının tam metni:

Rahman, Rahim Allah'ın adıyla

O Esnada şehrin ta ucundan bir adam koşarak geldi ve dedi ki: ''Ey kavmim, uyun o gönderilen elçilere. Sizden bir ücret istemeyenlere –ki onlar hidayet üzeredirler-. Ben ona döndürülecekken ne diye kulluk etmeyeyim? Siz de ona döndürüleceksiniz. Ben ondan başka ilahlar edinir miyim? O Rahman bana bir zarar dilerse hiç kimsenin şefaati bana bir fayda vermez. Onlar beni asla kurtaramazlar. Ben Rabbinize iman ettim işte benden bunu duyun.'' (Yasin Suresi 20-25. Ayetler)

İnsan, onun sosyal çevresi ve sosyal olaylar sürekli bir değişim üzerinedir. Değişmeyen tek şey, değişimi asla kabul etmeyen Allah'ın zatı ve onun koyduğu hükümlerdir. Sosyal olaylardaki değişiklik, azgın ve sapkın insan zihninde, ilahi yasaların da zaman ve mekâna göre değişebileceği gibi sapkın bir düşünce meydana getirir. Böylelikle insan, kendi tabiatındaki değişikliklerden yola çıkarak, her bir şeyin değişebileceğine, değişmesi gerektiğine ve her şeyin kendi değişkenliğine uygun olması gerektiğine inanır. Her şeyin kendine göre olmasını isteyen insan, kendini müstağni görüp ilahlaşmak ister. Hükümler koyar, yasaklar vaaz eder. Tanrısal alana, kamusal alan söyleviyle müdahale etmeye kalkışır. Oysa her yer Allah'ın arzıdır. Yaratan da yöneten de O'dur. O'nun emirlerine müdahale etmeye kalkışmak, azgınlaşmak ve yoldan çıkmaktır.

Tarih değişir, gündemler değişir ama ilahi hakikat asla değişmez! Sorumluluklarımız ve asli gündemlerimiz Allah'a göre şekillenince, onlarda da esas olarak bir değişiklik olmaz. Biz kuluz ve Allah bizim ilahımızdır. Bütün zamanların ana gündemi budur. Bizler kulluk bilincini kuşandıkça özgürleşen, özgürleştikçe kulluğun gereklerini yerine getirenleriz.

Ülkemizde hak ve hakikate karşı uygulanan baskı ve sürdürülmekte olan yasakların odağı olan, kangrenleşmiş başörtüsü yasağı, baskının ve dayatmanın bir sembolü olarak devam etmektedir. Bu sembol, aynı zamanda direnişimizin ve kararlılığımızın da sembolüdür. Bizler Allah'ın emirleri ve yasakları hususunda ayrım yapmayız. Rabbimizden gelen her bir şeye itaat ederiz. Fakat baskıcı ve zorbaların Rabbimize ait olan emirlere kendi yanlarında uydurdukları gerekçelerle yasaklar koyduklarında her birisinin müdafaasını ayrı ayrı zikretmeden en pratik olanını ve sembol haline getirilmiş olanını savunarak her birisini savunuruz. Başörtüsü yasağı sadece birkaç metrelik bezin yasaklanması değil, bir toplumun inancının aşağılanarak yasaklanması ve Allah'ın haklarına olan bir saldırıdır. Ve her Müslüman üzerine korunması gereken bir haktır.

Hak ve özgürlükler adına verilen mücadelede, hakkın yanında olan, zorbanın baskıcı gücünü de karşısına almış demektir. Ülkemizde Müslüman halkımızın en tabii haklarının savunucularında biri olan Özgür-Der'e, bu haklı davayı savunuyor olmasından dolayı açılan kapatılma davası, baskının ve zulmün ulaştığı boyutları göstermek açısından önemlidir. Zulme ve zorbaya karşı haklı gerekçelerle sivil bir direniş çağrısında bulunan Özgür-Der'in kapatılma girişimi, ülkede hak ve özgürlükler adına yapılabilecek her türlü tutumu tehdit etmektedir. Bir Deli Dumrul anlayışıyla hem merasimlerimize geleceksiniz hem de başınızı açacaksınız denilmektedir. Örtü bir suç, örtüyle merasime gelmek ayrı suç, merasimlere katılmamak ayrı bir suç, katılmama çağrısında bulunmaksa daha büyük bir suç olarak kabul edilmektedir. Yani bize nefes almadan yaşamanın yolunu bulun denilmektedir.

Ülkemizdeki baskıların evrensel boyuttaki duruşunu temsil eden, Müslümanlara yönelik saldırıların olduğu hemen hemen her yerde görünen, kan ve gözyaşının adı haline dönüşmüş NATO'ya, ülkemizin girişinin yıldönümünde yapılan bütün zulümlere bir ortak olduğumuza ve elimizin NATO'nun katliamlarıyla kirlendiğine inanmaktayız. Müslüman halkımızın bu baskı ve zulümlerden uzak olduğunu ilan ediyoruz. Bizler hiçbir zaman, kim yaparsa yapsın, ne adına olursa olsun, baskının ve zulmün yanında olmayacağız.

Yolumuzun önderlerinden, Kafkas kartalı İmam Şamil'in ve Kara Amerika'nın aydınlık yüzü Malcolm X'in Şehadet yıldönümleri, onların haklı ve güçlü sesleri, yolumuzu aydınlatmakta ve zalimlere karşı kararlılığımızı pekiştirmektedir. Her iki özgürlük savaşçısını da rahmetle anıyoruz"

Hainlerle hesaplaş./Ağırlığını hakkıyla taşı./Biraz daha ağırlık kazan./Sevmek için mücadele et./Sevdiğini bir daha söyle./Sınırı aş... - MALCOLM X ( Malik El-Şahbaz) –

Hak ve özgürlüklerin ihlal edilmediği adaletin tesis edildiği bir ülkede yaşama umudu ile 77. Haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere hepinizi Allah'a emanet ederiz.

KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU

Sivil Haber Haberleri

Katil İsrail'e kucak açan Uluslararası Olimpiyat Komitesi sınıfta kaldı
Paris Olimpiyatlarının güvenlik işlerinde neden İsrail güçleri kullanılıyor?
Alimlerden Gazze bildirisi: HER MÜSLÜMANA FİLİSTİN SORULACAK
PKK'nin kanlı tarihinden bir kesit: Susa Katliamı!
Diyarbakır bu akşam da Gazze için meydanlardaydı