Konya'da 98. Başörtüsü Eylemi

KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU 98.HAFTA BASIN AÇIKLAMASI

Rahman, Rahim, Allah'ın adıyla

Onlar kendilerine verilen zikri unuttuklarında kötülükten sakındıranları kurtardık. Zalimleriyse fıskları yüzünden şiddetli bir azapla yakaladık. Onlar isyan edip de kendilerine yasaklanan şeyi işlemeye devam edince biz de onlara aşağılık maymunlar olun dedik. O zaman rabbin İsrailoğulları'na kıyamete kadar azabın en kötüsünü tattıracak kimseleri göndereceğini bildirmişti. Şüphesiz rabbinin cezası pek seridir. O gafur ve rahimdir (Araf suresi 165-167. Ayetler)

Sevgili dostlar, değerli basın mensupları;

Bir zulmün sona ermesi, gelecekte bu zulmün uygulanmaması açısından önemlidir. Fakat bundan daha önemli olan, zulme maruz kalmış, hakları elinden alınmış ve zarar görmüş olanların durumudur. Hukuk bu zararın tazminini emreder. Zarar tazmin edilmiyorsa, hala zulüm devam ediyor demektir. Bir an önce, geçmişte işlenilen zulümlerden görülen zararlar tazmin edilmelidir.

Katsayı adaletsizliği, sayıları yüz binleri bulan genç nesli ve onların ailelerini, sevenlerini mağdur etmiştir. Onyıllardır süren bu zulmün sona erdirilmesi tabi ki sevindiricidir. Fakat önemli olan, bu konudaki tüm mağduriyetlerin giderilmesidir.

Bu konuda söylenmesi gereken şeylerden biri de: Birilerinin hazımsızlığı, iyiye ve doğruya olan düşmanlıklarıdır. Her doğruya muhalefeti ve ona mani olmayı asli görev bilen bir zihniyetin çırpınışları ve iyiye engel olma çabaları manidardır.

Bu adım, özgürlük alanlarının genişletilmesi için atılmış olumlu bir adımdır. Kısıtlanmış, baskı altına alınmış diğer hak ve özgürlükler için de aynı şeylerin yapılması zorunludur. Bir özgürlük alanının açılması, diğerlerini talep etmemize mani olmayacak ve hiç kimseye de ''Daha ne istiyorsunuz?'' deme hakkı vermeyecektir. Biz eksiksiz, tam bir özgürlük istiyoruz. Allahın bizlere tanıdığı tam bir özgürlük. Ertelenmeden, ötelenmeden, geciktirilmeden.

Katsayı gündemiyle perdelenen bir hukuk ihlali ve baskı, zulüm örnekliği de Hizbuttahrir terör örgütü üyesi olmak iddiasıyla gözaltına alınan yüzlerce müslümana reva görülenlerdir. Kurulduğu günden beri hiçbir terör eylemine bulaşmamış, şiddete ve silaha muhalefetiyle bilinen bir yapılanmayı, terör örgütü diye sunmak düşünce suçlarına terör muamelesi yapmaktır. Terör ayrı şey, bir düşünceye inanmak ve onu savunmak ayrı şeydir. Değişik adlar altındaki örgüt isnatlarıyla, Müslüman halka yapılan baskılar, tanıdık ve bildik gelmektedir. Her yeni dönemde, yeni bir örgüt adı altında Müslümanlara baskılar yapılmakta, inançları ve düşünceleri baskı altına alınmaktadır.

Terör örgütü olduğu bütün dünya tarafından kabul edilen bir örgütün, elebaşının sözleri, düşünce özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilip, yol haritası olarak sunulmaya çalışıldığı bu günlerde, inanç ve düşüncelerinden dolayı birilerinin üzerine gidilmesi, bir perdeleme ve kamuoyunu başka tarafa yönlendirme çabası olarak algılanmıştır.

Evrensel zulmün simgesi, insanlığın utanç resmi olan Siyonist İsrail terör rejiminin, Mescid-i Aksa'mızın duvarlarının yanı başında bulunan sahabe ve diğer seçkin kimselerin, mezarlarının bulunduğu kabristanı, milli park yapma bahanesiyle kaldırma girişimi, onun hain planlarını yeniden ortaya sermektedir. Mescid-i Aksa'mıza yönelik bu alçakça plan karşısında, Müslümanları uyanık olmaya davet ediyor, kutsallarına sahip çıkmaya çağırıyoruz.

İyilerin kötülüğe karşı sessiz kalması, kötülerin zulümlerinin ödüllendirilmesidir. Tepkisizlik üzerine kurulu İsrailî mantık, tepkisizleri cumartesi adamlarının akıbetine götürür. Biz kurtuluşun haklının yanında, hak sözü söylemekte olduğuna inanıyor ve şahitliğimizin gereğini yapıyoruz.

Başta Mescid-i Aksa olmak üzere, kutsallarımızın, inançlarımızın özgür olduğu ve zulmün karanlıklarının hakikatin aydınlığı ile yok olup gittiği, adaletin tesis edildiği bir dünyada yaşama umudu ile"

Hepinizi 99. Haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere Allah'a emanet ederiz.

KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU