İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Körfez İşbirliği Konseyi’nin (KİK) “Yemen'deki ulusal diyalog görüşmelerine samimi katkılar sunarak, ülkedeki terör eylemlerinin ve iç savaşın önüne geçebileceğini” söyledi.
İran resmi ajansı IRNA’nın haberine göre Abdullahiyan, başkent Tahran’da düzenlediği basın toplantısında Yemen'deki olaylara değinerek, Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansur Hadi’nin ülkenin bölünmemesi için "yapıcı rol oynaması" gerektiğini belirtti.
Ensarullah Hareketi'nin (Husiler) başkent Sana'yı ele geçirerek meclisi feshetmesinden sonra Aden'e giden Cumhurbaşkanı Hadi’ye çağrıda bulunan Abdullahiyan, “Görevinden istifa eden Cumhurbaşkanı Mansur Hadi’den önceki hataların tekrar edilmesi yerine, Yemen’in bölünmemesi ve Aden kentinin terör yuvasına dönüşmemesi için yapıcı bir rol oynaması bekleniyor” ifadesini kullandı.
"Terör örgütlerinin", Ensarullah Hareketini de Hadi’yi de tanımadığını dile getiren Abdullahiyan, “Onlar, sadece Yemen’i tahrip ederek ve ülkedeki tüm grupları ortadan kaldırarak, bölge ülkelerini ve dünyayı hedef alıyorlar” dedi.
"Bazı tarafların özellikle Yemen’de terör kartını yeniden kullanmalarının bölge güvenliğini her zamankinden daha fazla tehdit edecek stratejik bir hata olduğunu” ifade eden Abdullahiyan, "KİK’in Yemen'deki ulusal diyalog görüşmelerine samimi katkılar sunarak, ülkedeki terör eylemlerinin ve iç savaşın önüne geçebileceğini” kaydetti.
İsrail’in "bölgedeki terörün asli destekçisi" olduğunu savunan Abdullahiyan, “Hepimiz uyanık olmalıyız ve gayrimeşru İsrail rejiminin ürpertici ve karmaşık girişimleriyle terörün asıl destekçisi ve teşvikçisi olduğunu bilmeliyiz” diye konuştu.
Uzun süredir siyasi krizin yaşandığı Yemen'de hükümet ve Cumhurbaşkanı Hadi'nin ocak ayında istifa ettiğini açıklamasının ardından, Husiler, 6 Şubat'ta meclisi feshetmişti. Husilerin siyasete silahlı müdahalesi, ülkedeki siyasi kesimler tarafından ''darbe" olarak nitelendirilmişti.
Söz konusu gelişmenin ardından çok sayıda ülke, Sana'daki büyükelçilik faaliyetlerini askıya almıştı.
Bu süreçte Husilerin başkent Sana'daki evinde gözetim altında tuttuğu Hadi, 21 Şubat'ta Aden'e gitmiş ve burada "Cumhurbaşkanı" sıfatını kullanarak yaptığı açıklamada, "Husilerin Sana'da kontrolü ele geçirdiği 21 Eylül tarihinden itibaren alınan kararların geçerli olmadığını" ifade etmişti. Bu gelişmeden sonra bazı Körfez ülkeleri büyükelçilik faaliyetlerine Aden'de devam edeceğini duyurmuştu.
İki gün önce de başkent Sana'da Husi Ensarullah Hareketi taraftarlarının yoğunlukta olduğu Bedir ve Haşuş camilerine cuma namazı sırasında intihar saldırıları düzenlenmiş, saldırılarda 146 kişi hayatını kaybederken, 350 kişi de yaralanmıştı.