Kosova ile Filistin arasındaki farklar

Kosova’nın bağımsızlığını tek yanlı ilan etmesi, bazı Filistinlilerin yine tek yanlı olarak Filistin’in bağımsızlığını ilan etme arzusunu ateşledi


Kosova’nın bağımsızlığını tek yanlı ilan etmesi, bazı Filistinlilerin yine tek yanlı olarak Filistin’in bağımsızlığını ilan etme arzusunu ateşledi. Oysa her iki bölgenin yaşadığı özel ve nesnel şartların yapısı açısından iki devlet arasındaki köklü farklılıkları dikkate almamaktalar.


DR. FEYYAZ REŞİD
Öncelikle bu kardeşlerimize Filistin devletinin tek yanlı bağımsızlığının ilanının 1988 yılında Cezayir’de o vakitler Filistin ulusal konseyinin dönem toplantısında yapıldığını hatırlatmak gerekli. Peki sonra sonuç ne oldu?
Bu bağımsızlık ilanının sonucu Filistin’in bağımsızlığını 105 ülkenin tanımasına ve bu devleti temsilen dışarıda 85 Filistin elçiliğinin bulunmasına rağmen fiili bağımsızlık gerçekleşmedi. Peki niçin?
Çünkü ilan edilen Filistin devleti, İsrail işgali altında gerçekleşiyordu. İşte Kosova ile Filistin arasındaki birçok farklılıktan biri bu. Diğer yandan uluslararası irade ve özellikle de ABD, Güvenlik Konseyi'ndeki diğer daimi ülkeler ve etkili başka ülkeler Kosova’nın bağımsızlığını direkt tanıdılar. Hatta dahası bağımsızlık ilanı bu ülkelerde istişare ve eşgüdüm içinde yapıldı. Bu durum Filistin tarafıyla ilgili olarak yapılmadı.
KOSOVALILAR TEK BİR STRATEJİ YAPILANDIRDI
Bunun yanı sıra Kosovalıların yüzde 90’ı gibi büyük çoğunluğu devletlerinin geleceği açısından tek bir strateji yapılandırdılar. Bu durum Filistin devletinin 1976 bölgeleri mi, yoksa Filistin ulusal toprağının tamamı üzerinde mi kurulacağı gibi birçok farklı stratejinin bulunması sebebiyle Filistin tarafında sağlanamadı. Keza direniş, düşmanın yapısı ve iki devlet açısından düşmanın hedefleri noktasında da ortak bir strateji yoktu. Başka sebepler de söz konusuydu. Bu sebeplerin başında Filistin-Filistin bölünmüşlüğü geliyor.
BAĞIMSIZLIK, KOSOVALILARIN STRATEJİK HEDEFİYDİ
Yine farklılıklar arasında; Kosova’nın bağımsızlığının Kosova halkının stratejik hedefi olması geliyor. Bunu gerçekleştirmenin araçları da vardı. Seçenekler çeşitliydi. Yani farklı planlar vardı. Birinci plan alternatif plandı. İkincisi alternatifin alternatifiydi. Fakat Filistin tarafıyla ilgili olarak Filistin Kurtuluş Örgütü'ndeki grup, müzakerelerin Filistin’in bağımsızlığının gerçekleşmesinin tek yöntemi olduğunu karara bağlayarak düşmanın çözüme bakış açısından, yayılmacı emellerinden, Nazist ve Faşist uygulamalarından, sadece kedisinin istediği bir barışı kabul etmesinden uzak durdu. Oysa bu düşmanın önerdiği barış sadece kendi çıkarı doğrultusunda bir çözümden başkası değildi. Filistin’in temel ulusal haklarını inkar eden bir çözüm.
OSLOCULAR HÂLÂ MÜZAKERELERDEN YANA
Bu yüzden 1996’da Gazze’deki Filistin ulusal konseyi toplantısında bu grup Filistin ulusal sözleşmesinde silahlı mücadeleyle ilgili bütün maddeleri kaldırdı. Sonuçta Şaron Oslo anlaşmalarının öldüğünü ve defnedildiğini, İsrail ile Filistin yönetimi arasında halihazırdaki müzakerelerin boş faydasız müzakereler olduğunu ilan etti.
Bütün bunlara rağmen bu grup hâlâ diğer seçeneklerden uzak durarak müzakerelere sımsıkı tutunuyor. İşte bizim bakış açımıza göre Kosova ile Filistin şartları arasındaki en belirgin fark bu.
Katar’da yayımlanan El Şark gazetesi, 24 Şubat 2008, Arapçadan
çeviri: Halil Çelik


vakit

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!
Ahmet Turgut: Filistin’i hem Siyonistlerden hem Allah’tan korkanlar değil, sadece Allah’tan korkanlar kurtaracak