İslam’da tahrif dememiz daha kapsayıcı olacaktır aslında. Kur’an-ı Kerim’de tahrif “kalkışması” İslam’a yapılan en büyük saldırılardan bir türdür. Kalleşçedir. Sinsidir. En tehlikeli türdendir. İslam’ın kâfir ve müşrik düşmanları ile mücadele daha kolaydır, onların İslam’a hakaret etme yoluyla Müslümanlara verebileceği zarar da aşikârdır. Açıktır, gözle görülür, ölçülebilir niteliktedir. Ama evet ama İslam’ın içindenmiş gibi gözüken “münafıkların” vahiy üzerinde oynamalar yaparak vereceği zarar tetkik edilebilirlikten daha uzak, dolayısıyla daha tehlikelidir. İnsan, Müslüman bildiğinden böyle bir zararın gelmeyeceği hüsnü zannı içinde farketmeyebilir, bu arada akıtılan zehir ümmetin damarlarına çoktan zerkedilmiş olur. Bugün gündemimize giren ayet-i kerimelerde tahrif kalkışmasına şaşırmıyoruz, çünkü bu da FETÖ’den geliyor yine. Bu adamlardan her şey beklenebileceğine göre bunu da onların hanesine bir münafıklık belgesi olarak kaydediyoruz. Konu, yakında basına yansıyan malum bilgi, hatırlatayım: FETÖ’nün gazetesi Zaman, Elmalılı Hamdi Yazır’ın Kur’an-ı Kerim tefsirinde bir ayet-i kerimede tahrif yapmış ve manayı değiştirecek şekilde tercüme yayınlamış. Şaşırmaya mahal vermeyen durum, bu onların ilk tahrifatı olmaması. Çok yakından biliyorum çünkü Dallas’ta bir toplantıda kardeşim kulaklarıyla duyuyor bu münafıkların ezan okuyuşunu. Ezanda “Muhammeden Rasulullah” kısmı yok! Bunu duyup gündeme getirdiğimiz yıllarda ortada ne 7 Şubat vardı, ne de 17-25 Aralık. Maksat Peygamber Efendimizi anmayarak, bir tarafta Müslümanlara gelip “biz sizdeniz” deyip el altında tutarken diğer taraftan da dönüp “bizler aslında sizdeniz” dedikleri müşrik ve kâfirleri ürkütmemek, kandırmak, kendi saflarına çekip güvenlerini kazanmak. Ayrıca rahmetli Hasan Karakaya’nın çok önceleri köşesine taşıdığı FETÖ kitaplarında itikad sorunlu bir yığın ifade var. Peygamber Efendimiz aleyhisselatu vesselamı kamyon kasasına “bindiren” adamlardan başka bir şey de beklenmezdi zaten. Kendi halkına silah çekebilen vicdansızların beslendiği sapkın düşünceden başka ne beklenir.
İslam’da kalkıştıkları tahrifatla, oluşturdukları sözde ‘müslüman” profiliyle ümmete en çok zarar verenler yine bunlar. Düşünsenize el-Emin olması gereken, olacağını düşündüğünüz, elinden, dilinden hiç bir zarar görmeyeceğinize inanmak istediğiniz, ortalıkta gerine gerine Müslüman kisvesi altında dolaşan bu ekip; insanına silah çekiyor, kasete çekiyor, kapı dinliyor, yalan söylüyor. Sonra da ‘biz dünyada bozgunculuk yapmıyoruz bilakis düzen getirmeye çalışıyoruz’ diyor.
yeniakit