Sayın Önsay'ın üçüncü sorusu, yine benden nakledilen (bana ait bir tercihmiş gibi yayılan) "kurban kesmek yerine onun bedelinin yoksullara verilmesi" nin caiz olduğudur.
Ben böyle bir şey söylemedim. Tam aksine kurban kesmenin gerekli olduğu durumlarda, başka bir iyilik, sadaka ve ibadetin kurban yerine geçmeyeceğini söyledim ve yazdım.
Ama nafile kurban kesmek gibi farz ve vacib olmayan kurban ile Allah ve Resûlü'nün, "ya kurban kesin ya da şu kadar oruç tutun" demesi gibi durumlar müstesnadır; bu takdirde kurban kesmek yerine yine Şâri (din kurallarını koyan) tarafından izin verilen başka ibadetler kurban yerine geçer.
Bu hükme itiraz edenler olmuştur. Bunlara göre "kurban kesmekten maksat bundan mahrum kalan yoksullara et yedirmektir, eğer yoksulun ete değil de paraya veya başka bir şeye ihtiyacı varsa bunu temin etmek kurban yerine geçer".
Biz bu usul dışı yoruma katılmıyoruz. Çünkü:
1. Hz. Peygamber zamanında da kendilerine kurban eti verilen yoksulların aynı zamanda veya öncelikle başka şeylere de ihtiyaçları vardı, ama bu yüzden kurban yerine geçmek üzere bu ihtiyaçlar temin edilmedi. Kurban da kesildi, sadaka da verildi.
2. Bayramda kesilen kurban eti yalnızca yoksullara verilmez. Kesen ailesi ile yer, eşe dosta verir, bu arada yoksullara da verir.
3. "Kurban kesmekten maksat şudur, hacca gitmekten amaç budur, namaz kılmanın hikmeti şudur" diye kendi aklımıza göre hikmetler bulup, bu hikmetlere göre -Allah ve Resûlü'nün buyurduğu, örnek Kul'un hayatı boyu devam ettiği ibadetleri bırakıp, onların yerine diyerek başka şeyler yapamayız, yaparsak bu davranış dini olmaz, din dışı olur.
Bazı ibadetler, emirler ve yasakların hikmetleri hakkında bizzat Şâri' tarafından açıklama yapılmıştır. Meselâ "Namaz kötülük ve çirkinlikleri önler", "İçki insanları birbirine düşürür, kavgaya sebep olur, insanları ibadetlerden alıkoyar" denmiştir. Buradan hareketle birileri çıkıp "Ben bu kötülüklere düşmeden içersem dine aykırı hareket etmiş olmam", veya "Ben zaten çirkinlik ve kötülükten uzağım, benim namaz kılmam gerekmez" diyemez; çünkü bu hikmetler, sebepler, gerekçeler, birçok hikmet yanında kulları teşvik için ifade buyrulmuş olup, "Bu emir, yasak ve ibadetlerin bütün gerekçeleri bundan ibarettir" gibi bir açıklama söz konusu değildir.
Allah kullarını güçlerinin yetmediği, kendilerine zor gelen şeylerle yükümlü kılmaz. İmkanı müsait olduğu için kurban kesmesi gereken bir mümin kurbanı keser, kestirir, buna ek olarak başka yardımlar ve iyilikler de yapar.
Bir not:
Üç arkadaşımla birlikte hazırladığımız ve Diyanet'in neşrettiği "Kur'an Yolu" isimli tefsir hakkında sık sık "nerede bulabiliriz, basıldı mı" şeklinde sorular alıyorum. Bu tefsir üçüncü olarak büyük miktarda basıldı ve Diyanet'e ait satış yerlerinde bulunmaktadır.
yenişafak