Önceki günkü televizyonlarda ve dünkü gazetelerde bir haber vardı...
Haberlerin başlığı şöyleydi:
“Hangisinin oğlu dağda?”
Bu soruyu soran, Ağrı Belediye Başkanı Sırrı Sakık’ın ağabeyi Namık Sakık’tı... “HDP’nin ikiyüzlülüğüne isyan” eden Namık Sakık diyordu ki;
“35 vekilleri var... Hiçbirinin çocuğu dağda değil!.. İngiltere’de, Kıbrıs’ta okuyorlar!..
Ben, Kürdistan için oğlumu öldürtmem!..”
“Oğlumu Kürdistan için öldürtmem” diyen Namık Sakık, son derece haklıydı...
Öyle ya;
HDP’lilerin çocukları “özel kolej”lerde, “Amerika’daki, İngiltere’deki ve Kıbrıs’taki üniversiteler”de okusunlar ama, “gariban Kürtler”in çocukları “dağ”a çıkıp, ölsünler!..
Ne için?..
“Özgür Kürdistan(!) için!”
Yok yaaa!..
Madem “özgür Kürdistan” diyorsun, o halde senin çocuğun niye dağda değil, niye “özel kolej”lerde okuyor?..
“Gariban Kürt’ün çocuğuna ölüm!”
HDP’lilerin çocuklarına özel kolej!..
Gariban Kürtlerin çocukları dağda, onların çocuklarının bir eli yağda, bir eli balda!..
“Adalet” midir bu?..
KİMİN ÇOCUĞU NEREDE?
Olayın bir başka boyutu daha var:
Herhalde hatırlarsınız;
2012 yılının Ekim ayında, o zaman adı “BDP” olan partililer, bir “okul boykotu” başlatmışlar ve “Kürt halkı; ilkokuldan üniversiteye kadar çocuklarını okula göndermesin!” şeklinde “bildiri”ler dağıtmışlardı...
İstiyorlardı ki, gariban Kürtler’in çocukları “okul”a gitmesin, “cahil” kalsın!..
Peki, ya kendi çocukları?..
İşte onlar ve çocuklarının hangi okullarda okuduğunu gösteren liste:
lHDP Muş Milletvekili Demir Çelik’in oğlu Özgür Çelik: Özel Doğu Akdeniz Üniversitesi
lGüneş Ruken Kaplan: İstanbul Özel AR-EL Lisesi
lHDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu’nun kızı Beyzar Zenderlioğlu: Özel Kervan Akşam Lisesi
lAdana Milletvekili Murat Bozlak’ın oğlu Rukan Bozlak: Özel Yüce Fen Lisesi, Ramazan Bozlak: Özel Yükseliş Lisesi ve Özel Doğu Akdeniz Üniversitesi
lMardin Belediye Başkanı Ahmet Türk’ün oğlu Umut Ejder Türk: Ankara Özel Yükseliş Koleji, Mehmet Mütin Türk: İstanbul Kabataş Lisesi.
lŞanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici’nin oğlu Cihan Binici: ABD Cuny Kings Borough Koleji
lDiyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak’ın kızı Evinjiyan Kışanak: Özel Amid Lisesi.
lDiyarbakır Milletvekili Şerafettin Elçi’nin oğlu Rüstem Elçi: Özel Arı Lisesi, Elvin Elçi: Ankara TED Koleji Vakfı Özel Lisesi.
lHakkari Milletvekili Esat Canan’ın kızı Ceren Önder: Özel İstanbul Bilgi Üniversitesi.
Görüyorsunuz ya;
Gariban Kürtler’in çocuklarını “dağda ölüm” bekliyor ama HDP milletvekillerinin çocuklarını “makam” bekliyor, “mevki” bekliyor, “koltuk” bekliyor, “rant” bekliyor!..
Garibanların çocukları “Kürdistan’ın istiklâli”(!) için çarpışıp ölecek ama; HDP’lilerin çocukları “kendi istikballeri” için okuyacaklar!..
Var mı böyle bir dünya?!?..
Nerede bu yoğurdun bolluğu?..
AAA “DÜŞMAN”(!)LAR YAN YANA!
Şimdi, yeniden 2012’ye dönelim ve “HDP’lilerin kampanyaları”nı hatırlatalım...
Ne diyorlardı;
“Çocuklarınızı okula göndermeyin!.. İlkokula da göndermeyin, üniversiteye de!”
2012’de böyle diyorlardı...
Peki, bugün ne yapıyorlar?..
Lütfen fotoğraflara bir bakın!..
Fotoğrafta da gördüğünüz gibi;
“Kürt çocuklarının okumasını istemeyen” ama kendi kızını “özel lise”ye gönderen Gültan Kışanak, geçtiğimiz haftalarda Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç’la bir araya gelmiş, iyi mi?..
“Çay”lar içilmiş!..
“Pasta”lar yenilmiş!..
Bu ziyaretin, “bugünlerde” yapılmış olması, çok çok önemli!..
Malûm, “Paralel Yapı”nın adamları, kapı kapı dolaşıp “HDP’ye oy” istiyor!.. Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı da geçenlerde “arka kapı”dan gizlice girip, HDP’li Belediye Başkanı Gültan Kışanak’ı ziyaret etmişti!..
Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç ise, “aksini” iddia etse de “Paralelci” olarak biliniyor!..
İşte bu yüzden de;
Rektör Hanım’ın, “tam da bugünlerde” Gültan Kışanak’la bir araya gelip, “çay” içmeleri, “pasta” yemeleri, hayli manidar geldi bana!..
Niye manidar;
Çünkü Rektör Hanım ve Gültan Kışanak, “6.5 yıldır birbirleriyle görüşmüyorlar”dı!..
“Birbirlerine o kadar mesafeliydiler” ki; 30 Mart’ta Belediye Başkanı seçilen Gültan Kışanak’a “nezaket ziyareti”nde bile bulunmamışlardı!.. Gültan Hanım da, onların ziyaretine gitmemişti!..
Ama, şimdi;
“Paralel-HDP el ele!”
Bırakın HDP’yi; “Paralel ile KCK” bile can ciğer, kuzu sarması!..
Hepsi de, “AK Parti’ye karşı ittifak” halinde!.. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın ifadesiyle; Paralel Yapı ve KCK, dün “birbirlerine düşman” iken, bugün “AK Parti düşmanlığı”nda birleştiler!..
Tabiî, hesapları şu:
“Düşmanımın düşmanı, dostumdur!”
İşte, tam da bu gelişmelerin yaşandığı, yani “Paralel ile HDP’nin ittifak kurduğu” şu günlerde; Rektör Ayşegül Jale Saraç ile Başkan Gültan Kışanak’ın yan yana pozlar vermesi, ister istemez şu soruyu getiriyor akla:
“Bu ziyaret de, ittifak gereği mi?”
Öyle ya;
“6.5 yıldır birbirlerini görmeyen, birbirlerine nezaket ziyaretinde bile bulunmayan Rektör Saraç ile Başkan Gültan Kışanak, bugünlerde niye samimi pozlar veriyorlar?”
Rektör Hanım, “Pensilvanya’dan gelen talimatı” mı uyguladı, yoksa bu sadece bir “nezaket ziyareti” mi?!?..
BİRLİKTE EV ZİYARETLERİ!
Sadece bu ziyaret değil, bir de “toplu ziyaret” var ki, akıl-sır erecek gibi değil!..
Efendim;
Dicle Üniversitesi Hastaneleri Başhekimi Prof. Dr. Sait Alan ile Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, el ele vermişler ve “Dünya Kalp Sağlığı Haftası” dolayısıyla “ev ziyaretleri”ne başlamışlar, iyi mi?..
Tarih 15 Nisan 2015...
Prof. Sait Alan ile HDP’li Başkan Gültan Kışanak bir eve gitmişler ve Kışanak, o evde mutfağa girip, “yemek” yapmış!..
Allah, Allah!..
Bunlar ne zaman “dost” oldular, ne zaman birlikte “proje” yapmaya başladılar?..
Ne enteresan değil mi?..
Tam da bugünlerde!..
Hepsi “tesadüf”(!) mü yani?..
DİCLE’NİN DEKANLARI BELEDİYE’DE!
Dahası da var!..
Tarih 25 Mart 2015...
“Dicle Üniversitesi’ne bağlı fakültelerin dekanları”, yani; Dicle Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hamdi Temel, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bekir Büken, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Tanrıverdi, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Hayalioğlu, Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgür Dağtekin, Veterinerlik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cengiz Yalçın, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Berrin Ziyadinoğulları, İlahiyat Fakültesi Dekanı Abdülkerim Ünalan, İktisadi Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İdris Kadıoğlu ve Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Ali İhsan Zengingül 25 Mart günü, Diyarbakır Belediye Eş Başkanı Gültan Kışanak’ı makamında ziyaret etmişler... Nezaket ziyaretinde, DBB Genel Sekreteri Fethi Suvari ile Genel Sekreter Yardımcısı Abdullah Sevinç de hazır bulunmuş!..
Bu ziyaret esnasında, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sait Yücel demiş ki: “Diyarbakır’da bulunan sivil toplum kuruluşlarına çeşitli zamanlarda ziyaretlerde bulunuyorduk ama, Büyükşehir Belediyesi’ni İLK DEFA ziyaret ediyoruz!”
Kendileri söylüyor;
“İlk defa!”
Peki, şimdiye kadar neredeydiniz?.. Daha önce ziyaret etmediniz de, şimdi mi geldi aklınıza?..
Acaba, “talimat” mı geldi?!?..
“Yakınlaşmaları” bundan mı?..
Bu “fotoğraf”lar, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın; “Paralel çete ile HDP el ele!.. Hükümet’e savaş açtılar” sözlerine ne kadar da uyuyor...
Tam da, “belge” niteliğinde!..
KAYIP 78 TRİLYON NEREDE?
Bu yazıyı yazmaya karar vermiştim ki, Ankara’dan bir haber geldi...
Ankara Büromuz muhabirlerinden Metin Güner’e demeç veren AK Parti Diyarbakır Milletvekili ve Milletvekili Adayı Oya Eronat, HDP’li Diyarbakır Belediyesi’nin 2014 bütçesinde “78 milyon TL’lik kayıp” olduğunu söylemiş ve eklemiş:
“2014 yılında net gelir 390 milyon lira, yani eski para ile 390 trilyon lira!.. Gider ise 312 milyon lira, yani eski para ile 312 trilyon lira!...
Arada 78 trilyon liralık bir açık var.
Diyarbakır’ın çöpü doğru dürüst toplanmaz!.. Suyu pahalı, belediye hizmeti denilen bir şey neredeyse yok!..
Peki, devlet sana ayrım yapmamış, bu parayı göndermiş, tam 390 trilyon liralık gelirin olmuş. Gider tablonu inceliyoruz; 312 trilyon lira harcamışsın.
Peki, aradaki 78 trilyon nereye gitti?
‘Hizmet’ denilen Yapı’nın önde gelenlerini ağırlarken, vatandaşa ‘hizmet’i niye düşünmedin?
Bu para nerede?
Kayıp 78 trilyonun hesabı verilmeli.
Kayıp 78 trilyon malûm işlerde mi kullanıldı? Hizmette kullanılmadığına göre!”
Sahi, “78 trilyon” nerede?..
“Diyarbakır’ın hizmetine” mi gitti,
“Paralel’in Hizmet’ine” mi?..
Soruyu Gültan Kışanak’a soruyorum ama; bu soruya; her daim “yolsuzluk”tan, “hırsızlık”tan, “rüşvet”ten ve “israf”tan dem vuran “Paralelci gazeteler” de cevap verebilirler!..
Ne de olsa, “HDP ile kanka” oldular!.. Ne de olsa, “HDP’nin sözcülüğü”nü yapıyorlar!..
Hadi, yazdıklarıma cevap verin!..
***********************************************************************************************
Selahaddin Eyyubi Havalimanı bir “mühür”dür... Kardeşliğe vurulan mühür!
Yüksekova’ya bir “havalimanı” açmak, “Tayyip Erdoğan’ın en büyük hayallerinden biri”ydi... Çünkü, Yüksekova’da, “ilk kar” düştükten sonra yollar kapanır, “6 ay süren kış”tan dolayı, Yüksekova halkı hiçbir yere gidemez, “hasta”larını veya “doğum yapacak kadın”larını “kızak”larla taşırlardı!..
“Kürtlerin temsilcisi” olduğunu iddia eden HDP’liler “Audi” gibi “lüks otomobiller”le dolaşırken, gariban Kürt halkı “kızak”larla hasta taşırdı...
İşte bu zulüm, AK Parti iktidarı ile sona erdi... Artık “paletli ambulans”lar ve “hava ambulansları” vardı ki, Kürtler yollarda ölmüyordu... Ama, bitmemişti... Yüksekova’ya bir de “havalimanı” yapılmalıydı ki; Kürt halkı Ankara’ya, İstanbul’a, İzmir’e uçabilsin, dünyayı dolaşabilsin!.. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu, dün bu “devrim”i gerçekleştirdi... “Doğu ile Batı’ya köprü” olacak “havalimanı”nı “Besmele” ile açtılar ve adına da “Selahaddin Eyyubi Havalimanı” deyip, “Türk-Kürt kardeşliğine mühür” vurdular!..
Ama, bu kolay olmadı... “102 trilyon lira”ya mal olan bu havalimanı, “tam 99 defa saldırıya uğradı” ve “2 yıl gecikmeyle” açıldı!.. Çünkü PKK, “Kürt halkının uçmasını ve dünyayı görmesini” istemiyordu!.. Oysa, Erdoğan ve Davutoğlu; “inadına kardeşlik” dediler ve sonunda havalimanını açtılar!..
Kürt halkına ve Türkiye’ye hayırlı olsun!..
yeniakit