Kurtlar Vadisi Filistin

Hakan Albayrak

İşadamı Şahin Vahap Fırat'ın Telaviv Havaalanı'nda başına gelen şeyi basında okumuşsunuzdur. Okumadıysanız, buyurun şimdi okuyun. Kendi ağzından:

"Seracılık üzerine bilgi almak üzere İsrail vatandaşı olan bir iş adamının davetiyle İsrail'e gittik. Ülkeye komik bir gerekçeyle girişimize izin verilmedi, dönmek zorunda kaldık. Önce bekletildik. Ardından bana 'Ülkeye girişi yasak olan birisiyle facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde arkadaşsınız ülkeye giremezsiniz' denildi. 'Kiminle arkadaşmışım?' diye sordum. '(Kurtlar Vadisi Filistin filminin senaristi) Bahadır Özdener'le arkadaşsınız. Bizim ülkemiz için tehlikeli biri, bilgi toplamaya gelmiş olabilirsiniz' cevabı verildi. Oysa ben Bahadır Bey'le arkadaş değildim. Düşününce aklıma Bahadır beyin yengesi Zehra Özdener geldi. Onunla facebook'tan arkadaştım. Adamlar buna bile bakıyor, inanılmaz bir durum."

Bu haberi okurken zevkten dört köşe oldum. Bizim bir senaristimiz, bir film ekibimiz İsrail'in ödünü böyle patlatabiliyorsa, Türkiye çoktan süper güç olmuş ve İsrail'in âhı gidip vâhı kalmış demektir. Aşk olsun Bahadır kardeşim, aşk olsun Kurtlar Vadisi ekibi; Siyonist canilerin korkulu rüyası haline geldiniz ya, helâl olsun size!

Bahadır Özdener'in konuyla ilgili nefis açıklamasını da okuyalım:

"Bir devlet düşünün; Facebook'ta, politikalarını eleştiren bir senaristin arkadaşlarının arkadaşlarını takip ediyor, onları vize vermiş olmasına rağmen ülkesine almıyor!!! Hem de ne üstüne? Yayınlanmamış bir film, yayınlanmış tek bir fragman üstüne!...

Nasıl bir paranoya bir sistemi bu kadar ırkçı ve faşist kılar? Ayrımcılıklarında hiç mi sınır tanımazlar? Hiç mi akılları izanları kalmaz?

Düşmanlık besledikleri bir film şirketi; İsrail'in insanlık suçu işlediğini, cinayet işlediğini, Filistinlilerin topraklarını, hayatlarını, özgürlüklerini, haklarını gasp ettiklerini söyleyen eli kalem tutan insanlar. Bizden rahatsız olacaklarına yaptıklarından utansalar ya! Hiç mi utanmazlar?

Propaganda böyle bir şey işte. Yıllardır İsrail'in gücü üstüne binlerce şey okuduk seyrettik dinledik. Meğer koca bir yalanmış. Eli kanlı bir sistem sadece bir filmden korkuyorsa o sisteme verilecek tek cevap sadece gerçekleri anlatmaya devam etmektir...

İsrail'in korkusunu ve telaşını da anlıyorum. Tehditle, şantajla, yalanla, propagandayla mızraklarını çuvala saklamaya çalıştılar, ama artık çuval delindi...

Bu insanlık suçu son bulana kadar nice filmler yapılacak. Ben böyle bir filmin içinde yer almaktan şeref duyuyorum..."

Biz de sizinle iftihar ediyoruz Bahadır kardeşim. Siyonist-emperyalist lobilerin çanına ot tıkıyorsunuz, onların Türkiye'deki aşağılık propaganda çarkına çomak sokmakla kalmayıp Ortadoğu'da uyguladıkları "Böl, parçala, yönet" siyasetine de darbe vuruyorsunuz. Kurtlar Vadisi dizisinin İsrail ve ABD aleyhindeki bölümleriyle Arap halklarının kahramanı oldunuz, Araplarla Türkler arasındaki fitnenin bertaraf edilmesine müthiş bir katkıda bulundunuz, bu toprakların selametine giden yolda önümüze çıkan dev bir psikolojik bariyerin kaldırılmasına hizmet ettiniz, sinema filmi "Kurtlar Vadisi Filistin"le bu hizmetinizi taçlandıracaksınız inşaallah.

Ortadoğu'da nereye gitsem "Murat Alemdar" rüzgârına yakalanıyorum (Arapça dublajda Polat'ı Murat yapmışlar). "Kurtlar Vadisi Filistin" Şam'da, Beyrut'ta, Cezayir'de vizyona girdiğinde bu rüzgârı fırtınaya dönüştürecek ve Filistin konusundaki hassasiyetleri kamçılarken Türk-Arap vuslatına da yeni bir ivme kazandıracaktır. Sınır kapısında İsrail askeri Murat Alemdar'a soruyor: "İsrail'e neden geldiniz?" Murat Alemdar cevabı yapıştırıyor: "Ben İsrail'e gelmedim, Filistin'e geldim." İşte Arap alemindeki sinema salonlarının alkıştan yıkılacağı an! Gazze bu zevkten mahrum kalmamalı. Film muhakkak Gazze'de de gösterilmeli. Hatta mümkünse Gazze'de görkemli bir gala düzenlenmeli.

Kurtlar Vadisi Filistin'in fragmanını izledim. Çok etkileyici, çok çarpıcı sahneler var. Yalnız, Polat Alemdar'ın niçin "Biz hasta olacak çocuğu cephede bile öldürmeyip düşünen milletiz" dediğini anlayamadım. Çocuk zaten taammüden öldürülmez (cephede bile). Bir İsrailli'nin "Arap nüfusu bizim nüfusumuzu geçecek. Bunu engellemenin bir tek yolu var, Büyük İsrail'i kurmak" diye konuşması da bana biraz sorunlu geldi. "Tek yol Arapları soykırımdan geçirmek" yahut "Tek yol dünya Yahudilerini İsrail'de toplamak" demesi daha uygun olurdu. Büyük İsrail diye bir dava elbette var, ama demografik dengesizlik meselesine bir çözüm formülü olarak değil. İsrail'in toprak olarak büyümesi bu meseleyi çözmez, tam tersine derinleştirir. Zira mücavir ülkelerin toprakları ele geçirildikçe İsrail'in Arap nüfusu büyüdükçe büyüyecektir. Senaryonun ilgili bölümleri gözden geçirilse ve dublajda gereği yapılsa iyi olur diye düşünüyorum.

Pana Film'e kolay gelsin. Allah utandırmasın. Kurtlar Vadisi Filistin'in inşaallah vizyona gireceği 28 Şubat 2011 tarihini iple çekiyorum.

 

yeni şafak