Kutsal Emanetler Kap Kacaktan mı İbaret?

Beyler siz Resulullah(s.a.v.)’i hatırlayacak, kokusunu duyacak bir şeyler mi arıyorsunuz? O kokuyu Kur’an’da arayacaksınız, sahih sünnette arayacaksınız.....

İbrahim Küçük/TH

“Kutsal Emanetler” Öyle mi?

Topkapı Sarayındaki “Kutsal Emanetler” bölümü yenilendi. Hiç şüphesiz Hz. Muhammed(s.a.v)’in ve Ashabı’nın kullanmış olduğu eşyalar yeryüzündeki en sevimli eşyalardır. Ancak insanı düşünmeye sevk edici hatta bir o kadar da üzücü olan şey; Resulullah(s.a.v)’in ve Ashabı’nın emanetlerini ok, yay, nalın, kap kacaktan ibaret sandırma illüzyonuna çoğumuzun kanmış olmasıdır. Özellikle Erdoğan’ın siyasi ve etnik geçmişine binaen birçok olaya Osmanlı vezir-i azamı gibi yaklaşıyor olması, hadiselerin üzerine mehter marşı ile gitmesi bazen garip bir hal alıveriyor. Mehmet Akif(rah.a.)’in vefatındaki konuşması da öyle.

“Size benden sonra iki şeyi bırakıyorum Kur’an’ı ve sünnetimi” yada diğer rivayette “Kur’an’ı ve Ehl-i beytimi” buyuran bir peygamberin ne hikmetse bizlere bıraktığı asıl emanetleri ve mirası görmezden gelen, görmek istemeyen, görülmesi suç sayılan bir sistemde “Kutsal emanetler” açılışı yapmak tabiî ki düşündürücü gelecektir. Osmanlı’nın reformist batı hayranı birkaç padişahı da ne zaman halk ile arası açılsa başı sıkışsa hemen kutsal emanetleri biat tazeleme törenleri düzenleyerek meydana çıkarı verirdi. Peygamber aşığı halkta sevgisinden tüm kederleri unutur “kutsal emanetler” de tıpkı İslam hukuku gibi saltanat siyasetine alet edilir giderdi. Bu bir nebze Osmanlı’da su götürür nitelikte olsa da günümüzde hiç mızrağı çuvala sokamıyor. Hele bir de altın, gümüş, yakut elmas gibi değerli madenleri ve taşları kullanmaktan son derece imtina etmiş eşyada kullanılmasını men etmiş bir Nebi (a.s.)’ın ve O’nun Ashabı’nın eşyalarını tüm dünyalık süs eşyaları ile manen fakirleştirerek ve kirleterek sözde korunmuş olması ve yüz yıllardır bu manevi tahribatla sergilenmek üzere tutulması daha da içler acısıdır.

Beyler siz Resulullah(s.a.v.)’i hatırlayacak, kokusunu duyacak bir şeyler mi arıyorsunuz? O kokuyu Kur’an’da arayacaksınız, sahih sünnette arayacaksınız. Hz Ömer(rad.a.) Hacer’ül Esved’i öpeceğinde şöyle der: “Ey siyah taş vallahi senin benim nazarımda hiçbir kıymetin yok, diğer taşlardan farksızsın. Eğer Allah’ın Resulü seni öpüp okşamasaydı ben de seni öpüp okşamazdım”.

Peygamber(s.a.v.)’in miras bıraktığı dini görmezden geleceksin, vahyin emri gereği tebliğ edip emanet ettiği başörtüsünü sakıncalı emanetler odasına kilitleyeceksin, Kur’an öğrenimine olmadık sınırlandırmalar getireceksin, üniversite girişlerinde kızların saçlarını güvenlik işçileri peruk mudur değil midir diye çekiştirecek, sinema salonunda dahi kamusal alan sayılıp başörtülü kızlar kürsüden indirilecek ve mehter marşı ile “kutsal emanetlere” vefa borcumuzu ödemiş olacağız öyle mi?

Evet birileri “Saltanat İslamı’nı” pek seviyor ya da “Sanatsal İslam’a” doyamıyor. Ancak dinin olmazsa olmazlarını emanet etmiş Nebi(s.a.v)’in emanet ettiği, miras bıraktığı İslam’dan hiç hoşnut değil. Hz Muhammed(s.a.v.)’in doğumunu kutlamayı sevdiğiniz gibi geride bıraktığı eşyaları koruyup sergilediğiniz gibi O(s.a.v.)’in hayat tarzını da benimsemedikçe, bıraktığı tevhidi emaneti de açık yüreklilikle kollayıp sergilemedikçe sorgulayıcı bireyler karşısında hep komik duruma düşeceksiniz.

“Kültürel İslam” konu olduğunda, Çanakkale Şehidleri ve Mehmet Akif olduğunda yağıp gürlemek kolay değil mi? Yerin altında yatan İslam sembollerini anmak kolay, geçmişte kalmış İslami şahsiyetleri rahmetle anmak kolay değil mi? Ama konu yerin üstündeki ve şimdiki zamanlı başörtüsü olunca kısık sesli bir telefon görüşmesi o kadar! Bu mızrak çuvalı deler! Unutmayınız bir metrelik başörtüsü Çanakkaleyi’de, Topkapı Sarayı’nıda Akif’in doğduğu yaşadı ve vefat ettiği topraklarıda kaplayacak büyüklüktedir.


Tevhid Haber

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak :Biyolojik bir savaşın içindeyiz
Abdurrahman Dilipak: Emekli olmanın dayanılmazlığı üzerine
Ali Bulaç yazdı: Davutoğlu'nun İslami camia ile toplantısı, Suriye'de Esad'ın devrilişi...
Abdurrahman Dilipak: Yeni salgınlar kapıda!
Ahmet Turgut: Filistin’i hem Siyonistlerden hem Allah’tan korkanlar değil, sadece Allah’tan korkanlar kurtaracak