HARİRİ VE HİZBULLAH ARASINDAKİ MESAFE BÜYÜYOR; LÜBNAN FIRTINA ÖNCESİ SESSİZLİKTE...
Hizbullah ve Başbakan Saad Hariri'nin Müstakbel Partisi arasındaki mesafe -Lübnan'daki bu çok hassas dönemde- derinleşmeye devam ediyor.
Bu kilitlenmenin resmi ilanı, Suudi-Suriye-Fransız inisiyatifinin ülkenin bir uçurumun dibine yuvarlanmasını engelleme amaçlı girişiminin sonuna, yani Eylül ayının bitimine kadar bekletilecek gibi.
Şimdiye kadar bu alanda bir ilerleme kaydedildiğine dair herhangi bir işaret yok ortada.
Fransa'nın Lübnan büyükelçisi Denis Pietton Perşembe günü El Nehar gazetesine "Eğer bazı Hizbullah üyeleri suçlanırsa bu dünyanın sonu değil; Fransa bu durumda da partiyi hükümette temsil edilen siyasi bir özne olarak kabul edecektir" şeklinde açıklama yapmıştı.
Pietton böylece dolaylı olarak Fransız inisiyatifinin sonlandığını ve iddianamenin Hizbullah'ı suçlayacağını ilan etmiş oldu.
Meclis sözcüsü Nebih Berri ise Cuma günü Es Sefir gazetesinde verdiği demecinde "Pietton'un sözleri güven verici değil. Bu ifadeler Hizbullah'ın ve bizim (Emel Partisi) Özel Mahkeme hakkındaki kaygılarımızı güçlendiriyor" demişti.
Siyasal söylemin şiddeti azalmış olsa da pek çok politikacı bunun fırtına öncesi sessizlik olduğu görüşünde.
Lübnan Özel Mahkemesi'nin Refik Hariri suikasti dosyasında Hizbullah karşısında yapacağı bir suçlamanın ülkede savaş çıkması anlamına geleceği şeklindeki uyarılar, çatışmadan her ne şekilde olursa olsun-kaçınma şansının çok az olduğunu gösteriyor.
Öte yandan Marada Partisi'nin lideri Süleyman Franciyeh Perşembe günü LBCI televizyonunda yayınlanan röportajında "Lübnan'daki savaş kararı uluslararası çevreler tarafından çoktan alınmış durumda, bu herkes tarafından anlaşılmalı" uyarısında bulundu.
Parti lideri "Eğer Özel Mahkeme ülkeye fitne getirecekse bunu niçin iptal etmemeli?" diye de sormuştu.
Franciyeh, Suriye karşısında senaryo uygulandığına ikna olan Hariri'nin aynı komplonun Hizbullah karşısında da yürütüldüğünü anlamamasını saçma olarak nitelendirdi.
Marada lideri, Lübnan Özel Mahkemesi'nin istihbaratını Lübnan güvenlik aygıtlarından özellikle Enformasyon Birimi- edindiğine işaret ederek "Bu birimin başkanı Wissam el Hasan bana bir keresinde, 2006 yılından beri bu komplo senaryosu hakkında bilgisi olduğunu söylemişti" dedi.
Franciyeh'in bu açıklamaları Özel Mahkeme'nin politikleştiğini ima ediyor, yoksa bütün suçlamalar son beş yıl içersinde Hizbullah'a değil de neden sadece Suriye'ye yöneltilmiş olun ki?
Franciyeh "Hariri aslında iyi bir adam ama siyaset kurbanı" yorumunu yaptı.
Hariri, Suudi Şark el Evsat gazetesine verdiği son röportajında yalancı şahitlerin varlığını kabul etmiş ve beş yıl boyunca Suriye'yi suçlamasının yanlış olduğunu söylemişti.
Başbakan Hariri bununla birlikte Hizbullah'ın adını cinayetten temizlemeyi birden kesmişti.
Nebih Berri ise Es Sefir gazetesine yaptığı açıklamada "Hariri'nin bazı müttefikleri, Suriye ve İsrail ile ilişkiler konusunda yaptıkları açıklamalarla kendisine zarar verdiler. Bu türden konumlanışlar gerginlik yaratıyor ve bir çözüm bulunmasına da yardım etmiyor" ifadelerini kullandı.
Hariri ve Hizbullah'ın çok sınırlı bir manevra alanı eğer bu da varsa- kaldı. Başbakan, mahkeme pahasına da olsa herhangi bir uzlaşma olmayacağını söylüyor, Hizbullah da kendisi aleyhindeki bir suçlamayı savaş ilanı olarak algılayacağını ilan etmiş durumda. Parti, bununla birlikte Özel Mahkeme hakkındaki nihai duruşunu açıklamış değil, Eylül'ün sonuna kadar uzatılan ek dönemin bitmesini bekliyor.
Berri, Cuma günü El Nehar gazetesinde yayınlanan açıklamalarında "Adalet Bakanı (İbrahim Neccar) tarafından yalancı şahitler hakkında yayınlanan rapor tamamlandı. Nihayet, Lübnan yargısı bu yalancı şahitleri sorgulamaya başlayabilecek" diyor.
Hizbullah bununla birlikte yalancı şahitler meselesi ile yüzleşmesindeki gelecek aşamaya hazırlanmış durumda. Parti bunu, mevcut sorunun çözümünde anahtar önemde ve yanlış yönlendirilen Özel Mahkemeyi Şehid Hariri cinayetinin arkasındaki gerçeği ortaya çıkarması için doğrultmada da temel unsur olarak görüyor.
Almanar.com'da Muhammed Şemeysani imzasıyla yayınlanan bu analiz Kemal Saral tarafından Ebuhaditv için çevrilmiştir.
ebuhadi