Lübnan'da iktidarda bulunan çoğunluğun lideri Saad Hariri, meydana gelen olayların bütün sorumlusunun Hizbullah olduğunu belirterek, ''Hizbullah'ın silahlı ayaklanması, mezhepler arası çatışmanın kapısını açtı. Sünni-Şii çatışması başlamıştır'' diye konuştu.
Beyrut'ta Hizbullah ile iktidarda bulunan hükümet güçleri arasındaki silahlı çatışmalardan sonra basının karşısına çıkan, suikaste kurban giden eski Başbakan Refik Hariri'nin oğlu Gelecek Hareketi'nin lideri Saad Hariri, konuşmasının başında ölen Lübnanlılar için bir dakikalık saygı duruşu yaptı.
Hariri, "Bizim silahlı militanlarımız, burs verdiğimiz 40 bin öğrencidir. Biz savaş yapmayı bilmeyiz. Bizim kafamıza silah dayıyorlar ve sonra da görüşme yapmak istiyorlar. Eğer bizi öldürme tehditleriyle masaya oturtmak istiyorlarsa biz bu türlü diyaloğa karşıyız" dedi.
Hariri, Genelkurmay Başkanı Mişel Süleyman'ın bütün tarafların üzerinde uzlaştığı cumhurbaşkanı adayı olduğunu belirterek, kendilerine yönelik bu tür silahlı saldırılar olmasa cumhurbaşkanını seçeceklerini ileri sürdü.
Babası Refik Hariri'nin öldürüldüğü zaman, onun öldürülmesinden sorumlu olan yönetimle pazarlık yapmadıklarını belirten Hariri, silahlar kendilerini yöneltilmesi halinde de pazarlık yapmayacaklarını belirtti.
Hariri, kendilerinin silahlı militanları olmadığını, kendi silahlarına sahip olan vatandaşların kendilerini korumak amacıyla saldırılara karşılık verdiklerini iddia etti.
Hariri, Lübnan'daki duruma Hizbullah'ın kendi kararıyla değil, Suriye ve İran'ın verdiği kararlarla gelindiğini iddia etti.
Sayda Sünni ulemasından mezhebi fitne uyarısı
Lübnan'da iktidardaki el-Mustakbel Partisi'nin kalesi olarak kabul edilen güneydeki Sayda kenti Sünni uleması, ülkede yaşanan siyasi gerilimin mezhebi bir fitneye dönüştürülmemesi çağrısında bulundu.
Ülkede yaratılmaya çalışılan etnik ve mezhebi kışkırtmalara son verilmesini isteyen Sayda kenti Sünni alimlerinden Usame Sa'ad, el-Mustakbel partisi Lideri Sa'ad Hariri'yi eleştirerek "siyaset mezhebi kin ve tahrik üzerine bina edilmemelidir" dedi.
Sayda Müftüsü Şeyh Selim Sosan da Saydalıardan mezhebi fitneden uzak durmasını istediğini belirterek "Sayda halkından sükuneti korumalarını ve fitneye düşmemelerini istiyoruz. Tüm dini, siyasi gruplarla sivil toplum kuruluşlarından düşmanın hedefinin gerçekleşmemesi için birlik ve beraberliğin korunması yönünde adım atmasını istiyoruz" dedi.
Güneydeki Partiler Birliği de Sayda kentinde düzenlediği konferansta hükümet yanlısı silahlı milisleri mezhebi tahriklerden uzak durmaya çağırarak "Bu kentin tarihi, Sayda'nın güney Lübnan Direnişi'nin başkenti olduğunu göstermektedir" ifadesine yer verdi.
Öte yandan el-Cezire televizyonuna demeç veren kuzeydeki Trablus kentinin müftüsü Şeyh malik eş-Şa'ar, da Sa'ad Hariri'nin Şii-Sünni fitnesinin başladığına ilişkin sözlerine değinerek "maalesef bazı fitne belirtileri ortaya çıktı, siyasiler ve ulema, fitnenin önlenmesi için daha fazla çaba göstermelidir. Bizim birlikte yaşamaktan başka seçeneğimiz yok" dedi.
Muhammed Mehdi Akif'ten Hizbullah'a destek
Müslüman Kardeşler Örgütü Genel Mürşidi Muhammed Mehdi Akif, Lübnan'da yaşanan olayların mezhebi değil, siyasi olduğunu belirterek Hizbullah'a destek verdi.
Direniş için gerekli olan silahın ABD ve İsrail planlarına karşı olduğunu belirten Müslüman kardeşler Örgütü genel Mürşidi Muhammed Mehdi Akif, Lübnan'da son yaşanan olayların mezhebi değil, siyasi temelli olduğunu belirtti ve "Son yaşanan olaylar, Direniş'in planı ile ABD ve İsrail'in planının karşı karşıya gelmesidir" ifadesine yer verdi.
Hizbullah'ın ABD ve İsrail planlarına karşı Lübnan çıkarlarının ne olduğunu gösteren tek grup olduğunu belirten Muhammed Mehdi Akif, "Direniş'in imajı bozulamaz, Direniş'in imajını bozmak için girişilen propaganda çabaları, hiçbir hedefe ulaşamaz ve sonuçta bütün bu çabalar Direniş'in lehine olur" dedi.
Cezayir Ulusal Reform Hareketi Lideri Bu Lahye de yapılan tüm olumsuz propagandalara rağmen Hizbullah'a yönelik bakış açısının asla değişmeyeceğini belirtti ve "Çünkü Hizbullah, ABD ve İsrail'in bölgedeki planlarını boşa çıkaran bir direniş partisidir" dedi.
Hizbullah'ın silahının meşru olduğunu belirten Cezayir Ulusal Reform Hareketi Lideri, Hizbullah'ın silahının olmaması durumunda İsrail'in Lübnan'a hakim olacağını söyledi ve "ABD ve İsrail bazı Arap çevreler aracılığıyla Lübnan'daki çatışmaları körüklemektedir" dedi.
Ajanslar / YDH