Refik Hariri suikastına ilişkin davada yalan şehadette bulunanların yargılanıp yargılanmaması üzerinde Lübnanlı taraflar arasında devam eden tartışmalar, diyalog görüşmelerine de yansıdı. Yalancı şahitlerin yargılanmasını istemeyen iktidar partilerinin, yalancı şahitler sorununun bakanlar kurulunda ele alınmasını sürekli olarak ertelemesi ısrarına tepki gösteren Lübnan muhalefeti, diyalog görüşmelerini boykot etti. Görüşmede Lübnan Meclis Başkanı sıfatıyla katılan Nebih Berri dışında hiçbir muhalif yetkili yoktu.
Hizbullah'ın Lübnan bakanlar kurulundaki temsilcisi Muhammed Funeyş, Lübnan'daki bazı siyasilerin, yalancı şahitlerin dosyasının ele alınmasını geciktirdiklerini, buna karşılık Hizbullah'ın suçlanacağı uluslar arası mahkemenin iddianamesinin kısa bir sürede çıkmasını istediklerini ifade etti. El Menar televizyonuna konuşan Funeyş "Çünkü onlar da biliyorlar ki eğer yalancı şahitlerin yargılanması başlarsa, muhalefetin söyledikleri doğruluk kazanacak, gerçekler ortaya çıkacak" dedi.
Diğer yandan Lübnan İslami Direnişi Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasım, bugün Beyrut'ta yaptığı bir konuşmasında muhalefetin "yalancı şahitlerin adalet meclisine sevk edilmesi" isteğinden geri adım atmayacağını söyledi. Şeyh Kasım "Artık, saatin akrebi geri dönmeyecek. Muhalefetin tamamı, yalancı şahitlerin arkasında kimlerin olduğu ve Refik Hariri suikastının aydınlatılması için yalancı şahitlerin adalet meclisine sevk edilmesi talebindeki kararlılığını korumaktadır" dedi.
Refik Hariri suikastından Hizbullah mensuplarının sorumlu tutulacak olmasının sadece direnişi suçlayan bir senaryo olmadığını aynı zamanda bu suçlamayla İsrail için direnişin çembere alınmasının hedeflendiğini kaydetti.
Şeyh Kasım, uluslar arası mahkemenin yakında ilan edeceği iddianame üzerinden Hizbullah'ı hedef alacak komplo sürecinin, Hizbullah'ın silahını toplama planlarının başarısızlıkla sonuçlanması, Hizbullah'ın Lübnanlı esirleri ve toprakları herhangi bir şart koşulmaksızın, siyasi tavizler vermeksizin özgürleştirmesinden sonra başlatıldığını ifade etti.
Amerika ve İsrail'i, Lübnan'da mezhebi fitne çıkarmaya çalışmakla suçlayan Şeyh Kasım "Amerika'nın bölgedeki emperyalist politikaları, İran ve Suriye'nin direnişi, Lübnan ve Filistinli direnişçilerin İsrail'e karşı elde ettiği zaferlerle başarısızlıkla sonuçlandı" diye konuştu.
Şeyh Kasım, İsrail'in son yıllarda girdiği askeri savaşlarda ardı ardına hezimetler almasından sonra Amerika'nın İsrail lehine tavizler verilmesi için Filistin-İsrail barış müzakerelerine odaklandığını, İsrail lehine kararların alınabilmesi için Araplar üzerinde baskı oluşturduğunu belirtti.
"Hakkın yanında yer almayı tercih eden Türkiye'yle işbirliği neticesinde İran ve Suriye'nin bölgede nüfuzunun artması ve direniş hareketlerinin güçlendiği"ni vurgulayan Şeyh Kasım, İsrail'in bölge ülkelerine karşı gireceği bir savaşta varlığının tehdit altında kalacağı uyarısında bulundu.
israhaber