Lübnan'dan Türkiye'ye Çağrı

Suriyeli muhalif gruplar tarafından rehin alınan Lübnanlıranı dosyasına bakan en yetkili isimlerden Şeyh Abbas Zuğeyb, Türkiye'ye ağır suçlamalarda bulundu...

Lübnan'da Suriyeli muhalif gruplar tarafından kaçırılan rehinelerle ilgili dosyaya bakan Yüksek Şii Konseyi üyesi ve Rehineler Dosyası Sorumlusu Şeyh Abbas Züğeyb, Lübnanlıları kaçıran Suriyeli grupların Türkiye'nin kontrolünde olduğunu idda etti. Zuğeyb bu iddialarını, Suriye'nin kuzeyindeki muhalif bazı grupların daha önce kaçırdıkları Lübnanlıların aileleriyle yaptıkları görüşmeleri, Türk yetkililerin kontrolünde gerçekleştirmelerine dayandırıyor. Zuğeyb'e göre Lübnanlı rehineleri ellerinde bulunduran muhalif grupların bulunduğu bölgelere, Türk yetkililerinin kontrolünden geçildikten sonra girilebiliyor. Zuğeyb, Türkiye'nin bu gruplara destek vererek çok büyük bir hata yaptığını da öne sürerek, Türkiye hükümetine "politikasını gözden geçirmesini" tavsiye ediyor.

Lübnan'da kaçırılan Türkler ve Suriye'de kaçırılan Lübnanlılarla ilgili kiminle görüşeceğimiz konusunda yaşadığımız küçük bir tereddüdün ardından bu konuda en etkili ismin Yüksek Şii Konseyi üyesi ve Rehineler Dosyası Sorumlusu Şeyh Abbas Züğeyb olduğu kanaatine vardık. Kendisi Lübnan Şiilerinin en etkili kurumlarından biri olan Konsey'de rehineler dosyasından sorumlu olduğu gibi aynı zamanda amcasının oğlu da Suriye'nin İzaz bölgesinde rehin alınan isimlerden biri... Dolayısıyla konuyla her anlamda güçlü ilişkisi olan bu isimle konuşmadan konuya ilişkin sağlıklı bir bilgi elde etmek mümkün değildi. Biz de kendisiyle konuyu ayrıntılı bir şekilde ele alan bir röportaj yaptık. Zügeyb, rehineler dosyasıyla ilgili gelinen son durum hakkında bilgi verirken, "Sorunu halletmek için Türkiye ve Lübnan yetkilileri arasında bir takım resmi görüşmeler devam etmekte. Bu müzakerelerin mutlu sona ulaşması konusunda umutluyuz" dedi.

GEÇ KALINMIŞ ADIMLAR

"Türk istihbaratından bir heyetin konuyla ilgili görüşmelerde bulunmak için Lübnan'a geldiği yönündeki duyumlar hatırlattığımız" Züğeyb "Evet, Türk emniyet ve istihbarat yetkililerinden bir heyetin geldiği bilgisi doğru. Aynı şekilde Cumhurbaşkanları, Başbakanlar ve Dışişleri bakanları düzeyinde bağlantılar ve müzakereler yapılmaya devam ediliyor. Fakat üzülerek söylemeliyim ki bunlar geç kalınmış adımlar. Çünkü biz daha bu kaçırma eylemleri gerçekleşmeden, sürekli Türk yetkilileri, sorunun bu düzeye taşınabileceği ve dolayısıyla vakit geçmeden bir şeyler yapılması gerektiği konusunda uyarıyorduk. Zira, siyaseten bu tür eylemlere kesinlikle karşıyız. Bu tür eylemler ne dini, ne akli ve ne de örfi açıdan kabul edilecek bir şey değildir ve en basit tabirle, başkalarının hürriyetini elinden almaktır dolayısıyla asla tasvip edilemez. Evet bu konuda Türk yetkilileri sürekli uyardık. Çünkü biliyorduk ki daha önce kaçırılan Lübnanlıların sorununa ilişkin çözümün anahtarı Türk Hükümetinin elindedir." diye konuştu.

TÜRK TARAFININ AÇIKLAMALARINI İNANDIRICI BULMUYOR

Türk yetkililerin, Suriye muhalefetiyle bir alakalarının olmadığını, en azından Lübnan vatandaşlarını kaçıran grup üzerinde bir etkilerinin olmadığı yönündeki açıklamaları hatırlatılan, Zuğeyb, bunun üzerine şu iddialarda bulundu: Bizce bu iddialar geçerliliğini ve gerçekliğini yitirmiş iddialar... Türkiye-Suriye sınırına gittiğinizde o bölgede kimin hakim olduğunu görürsünüz. O bölgeler tamamen Türk istihbaratının ve hükümetinin gözetim ve denetimi altında. Ve Türk hükümeti bu konuda her türlü desteği vermekte. Kaçırma olayını gerçekleştiren grupların temsilcisinin, Lübnanlı yetkililerle Türk istihbaratının gözetimi altında Türkiye topraklarında görüşmeleri, bu söylediğimizin açık bir ispatı değil mi? Biz Türk yetkililere sesleniyoruz, lütfen insanların düşünce ve duygularıyla oynamasınlar.

"GÜNEY TÜRKİYE FIRTINASI"

"Lübnanlıları kaçıran grubun Türkiye'nin gözetim ve denetimi altında olduğunu biliyoruz." Şeklinde iddialarda bulunan Zuğeyb, hangi grup olduğu yönündeki bir soru üzerine ise "Sözde "Kuzey Suriye Fırtınası" isimli grup.. Ama ben şimdi ona "Güney Türkiye Fırtınası" diyorum" cevabını verdi.

TÜRK VE LÜBNAN MAKAMLARI ARASINDA PAZARLIK

Zuğeyb, kaçırılan Türk pilotların serbest bırakılması için Türk yetkililer ile Lübnanlı yetkililer arasında yapılan görüşmelere de değindi. Zuğeyb, bu görüşmeler hakkında şunları anlattı:

Türk yetkililer, Lübnan yetkilileriyle görüştüler. Ve kaçırılan Türklerin serbest bırakılması için çaba gösterilmesini istediler. Lübnan yetkililerinin tavrı ise, çok netti. Türk yetkililerin istediği yönde çaba gösterebileceklerini ancak Türklerin de bunun karşılığında İ'zaz bölgesinde kaçırılan Lübnanlıların serbest kalması ve söz konusu dosyanın kapatılması yönünde ciddiyet göstermesi gerektiğini ifade ettiler. Çünkü bu olayın yaşanmasına birinci kaçırma olayı zemin hazırlamıştır. Evet biz inancımız ve prensiplerimiz gereği Lübnan'da yaşanan bu kaçırma eylemini kınıyoruz. Ama ondan önce de Türkiye hükümetini kınıyorum. Çünkü olayın bu aşamaya gelmesine ve böyle girift bir noktaya taşınmasına onlar vesile oldular. Eğer onların gözetiminde bulunan malum gruplar Suriye'de bu eylemi gerçekleştirdiklerinde, bizim çağrılarımıza kulak verip zamanında bu işe el koysalardı ve çözüm anahtarı ellerinde olduğu halde "Bu iş bizi ilgilendirmiyor" demeselerdi sorun zamanında çözülürdü, hiç bir Türk vatandaşı da herhangi bir sıkıntıya maruz kalmazdı, kimsenin de burnu kanamazdı.

İZAZ'DA PASAPORTLARA TÜRK MÜHRÜ

Zuğeyb, bu grupların Türk istihbaratının gözetimi altında olduğunu da iddia ederek şu çarpıcı bilgileri verdi: Bunun en açık kanıtı "İZAZ" denen ve bu grubun hâkimiyeti altında bulunan bölgeye, sadece Türk hükümetinden resmi olarak izin alan kimselerin girebiliyor olmasıdır. Yani oraya giden gazetecilerin pasaportlarına Türkler mühür vuruyor. Aynı şekilde bir ara kaçırılan vatandaşlarımızın aileleri, rehinelerle görüşmek için oraya gittiklerinde görüşmeler Türk yetkililerin denetiminde gerçekleşmişti ve Suriye'ye girerken Türklerin pasaporta vurdukları mühürle girmişlerdir. Dolayısıyla Türkiye'nin onlarla herhangi bir ilişkilerinin olmadığı boş ve anlamsız bir iddiadan başka bir şey değildir. Tam aksine çözümün anahtarı Türklerin elindedir ve onların ailelerine dönmesi, anacak Türklerin iradesi ve kararıyla olacaktır.

Zuğeyb, kaçırılanlarla ilgili son olarak "Cumhurbaşkanlığından başlayarak en yükseğinden en aşağısına kadar çeşitli düzeylerde gerçekleştirilen görüşmeler ve müzakereler neticesinde ve bilahare son gelen heyetinden ardından, çözüme çok yaklaştığımızı söyleyebilirim" dedi.

"TÜRK YETKİLİLER DURUMU CİDDİYE ALMADI"

Şeyh Abbas Zuğeyb, kaçırılan Lübnanlılar konusunda Türk yetkililerin şu ana kadar kendilerine yardımcı olmadıklarını, tam tersine "Lübnanlıların duygularıyla oynadıkları"nı iddia ederek neden böyle davrandıklarına da bir anlam veremediklerini söyledi.

Şii Yetkili Zuğeyb, Türk pilotlarının kaçırılmasının Türk tarafının ciddi adımlar atması yönünde olumlu etki yapacağını "üzülerek ifade" etti ve "Çünkü biz başından beri durumun bu noktalara gelmemesi için Türk yetkilileri ısrarla uyardık. Ama onlar bu uyarılara kulak tıkadılar. Dedik ki sizin yardım ettiğiniz ve koruduğunuz kimselerin bu yaptıkları, Lübnanlıların hürriyet ve onurlarıyla oynamaktır. Lübnan ve Lübnanlılar, hatta hiçbir insan kendi haysiyet ve onurlarıyla oynanmasına, haklarının çiğnenmesi izin vermez. Tekrar ediyorum, maalesef ama maalesef Türkiye hükümeti, yaptığı hatalarla bu sorunun çözümü için böyle tasvip edilemez bir yoldan başka bir seçenek bırakmadı" diye konuştu.

TÜRK HÜKÜMETİNE ÇAĞRI

Zuğeyb, Türk hükümetine de konuyla ilgil olarak şu çağrıda bulundu: Bu konuda ihmale yer yok ve ciddiyetin ön plana çıkması gerekiyor. Bu iş ne kadar ihmal edilir ve geciktirilirse, insanların size menfi bakışları da o kadar derinleşecektir. Gerçi ben, Türk halkının Lübnan ile ilişkilerinin olumsuz yönde ilerlemesine rıza göstermeyeceğine can-ı gönülden inanıyorum. Biz de kesinlikle böyle bir şeyi istemeyiz. Daima karşılıklı saygı ve hoş görüye dayalı kardeşçe ilişkiler içinde olmaktan yanayız. Bir sorun olursa iyi niyet ve diyalog yoluyla bunların çözülebileceğini düşünüyoruz.

 

dunyabulteni

Lübnan Haberleri

Direnişten Yeni Hamle Hizbullah, İlk Defa Kullandığını Açıkladı!
Beyrut'ta sivil binaya siyonist saldırı
ABD İstihbaratından İtiraf: Hedeflerine Ulaşamıyor!
İşgalcilerden Golani Tugayı İtirafı
Hizbullah'tan Ateşkes Açıklaması