Siyonist israil rejimi, 1948'de Filistin'i işgal ettikten sonra orada bulunan Müslümanlar Mukaddes toprakları mallarını ve canlarını feda ederek korumaya çalıştılar ve hala da çabalıyorlar. Siyonist katillerin insanlık dışı saldırı ve katliamlarına maruz kalan Filistin halkının 8 Aralık 1987'de yaptığı intifadanın akabinde kurulan İslami Direniş Hareketi HAMAS'ın, 23. kuruluş yıldönümü dolayısıyla Filistin'in HAMAS hükümeti Dışişleri Bakanı Dr.Mahmud Zahar ile bir röportaj gerçekleştirdik. "Filistin'deki işgali sonlandırmak isteyen HAMAS'la beraber hareket etmesi gerekir" diyen Dr. Zahar, sorduğumuz soruları cevapladı.
HAMAS, İNSANLARI ALLAH'A ÇAĞIRAN DAVET HAREKETİDİR
Hocam bize ilk olarak İslami Direniş Hareketi HAMAS'ın kuruluş amacı ve gelecekteki hedeflerinden bahseder misiniz?
İlk olarak, HAMAS Hareketi insanları İslam dinine çağıran bir davet hareketidir. Yani HAMAS insanları İslam'a göre hareket etmeye yönlendirmek, semavi hükümlerle hüküm etmeye çağırır. Çünkü bu hükümler, insanları yararlı amel yapmaya vesile olur. Biz yaratılmışlar ne zaman yaratıcının öğretilerine tabi olursak üzerimize düşen rolü en iyi şekilde yapmış oluruz.
Sonra, HAMAS Hareketi, davet hareketiyle beraber vatanını özgürleştirmesi içinde kurulmuş bir harekettir. Bu yüzden vatanı işgal edenleri karşısına alır. Hedefi de Müslümanların bir biriyle ilişkilerini ciddi bir şekilde olumsuz yönden etkileyen ve en önemlisi kutsal mekân Mescid-i Aksa için işgalciyi kendi ülkesinden kovmaktır. HAMAS insanları Allah'a çağırır. Bunun için sadece Filistin'de değil dünyanın hemen hemen her yerine yayılmış binlerce kişiden oluşmaktadır. Sadece Filistin'de değiller, dünyanın her yerine yayılmışlar. Kim Filistin'deki işgali bitirmek istiyorsa HAMAS hareketine tabi olması gerekir.
Kuruluşundan bu güne HAMAS hangi konuma ulaşmıştır? Belirlediği hedefleri gerçekleştirdi mi?
Özgürleşme açısından HAMAS işgali direnişle Gazze'den kovarak, oradaki yerleşim birimleri meselesi sorununu sonlandırdı. Eğer Batı Şeria'da Fetih sultası bizimle beraber çalışıp, yardımda bulunsaydı, Batı Şeria'nın durumu da daha iyi bir aşamada olurdu. Direniş programı açısından İslami Direniş Hareketi, israil'le 2006 ve 2008 yılarında iki defa savaşmıştır. Arap ordularını saatler içinde hezimete uğratan israil bu savaşlarda HAMAS'ı hezimete uğratamadı.
HAMAS BİR DÜNYA HAREKETİNE DÖNÜŞMÜŞTÜR
Davet açısından, hiç kimse HAMAS'ın bölgede yani Filistin'de en büyük parti olduğunu inkâr edemez. HAMAS, Müslümanların bağlarını Mescid-i Aksa ile daha bir sağlamlaştırmıştır. Bunun en büyük ve belirgin işareti, Türkiye'nin özgürlük filosudur ki, onda Filistin'in Arap Müslümanlarının yeri olduğuna, zalim kuşatmayı dayatan işgalin suçlu olduğuna inanarak şehidler verdiler. Yani HAMAS, hedeflerini sadece bölgesel Filistin üzerinde değil, aynı şekilde Arap ve İslam ümmetleri üzerinde de gerçekleştirmiştir.
HAMAS halkıyla birlikte dört yıl gibi uzun bir süre ambargo ve kuşatma altındadır. Sizce kuşatma sürecek mi? Bu konuda HAMAS'ın hedefleri ile takip edecekleri siyaset ne olabilir?
İlk olarak biz ambargo ve kuşatmaya iktisadi bir çözüm bulmak istedik. Mısır'la aramızda hala da faal olan tüneller açtık. Bununla bizim durumumuz, düşman israil'le irtibatlı olduğu zamandan çok daha iyi bir haldedir. Hedefimiz ise düşmanımızla aramızda olan iktisadi alakalarımızın kesilmesidir. Yani elde etiğimiz faydaların hepsini onlar alıyorlar. Tüneller meselesi çok önemlidir. Ve düşmanımız bunu itiraf ediyor. Aynı şekilde Filistinlilerin birleşme meselesi ve adaletin sağlanması son derece önemli bir meseledir. Sonra, Arap ve İslam âleminin bizimle olması gerçekten de bizim için hayati önem taşımaktadır. Davamızın Müslümanların davası ve uluslararası Arapların davası olması bölgesel dava olmasından çok daha iyidir.
TÜRKİYE KUŞATMAYI KALDIRABİLİR
Peki, bu kuşatmayı kaldırmak için HAMAS'ın takip ettiği bir siyaset var mı?
Bu konuda sizin bu rolü üstlenmeniz gerekir. Türkiye'nin Filistin için yaptığı örneklik gerçekten önemli ve tehlikeli şeylerdir. Özgürlük filosundan sonra azda olsa bazı şartlar değişti. Ve kuşatmanın kaldırılması istenildi. Çok cüz-i de olsa düşman israil, kuşatmayı hafifletti. Bizim en çok çekindiğimiz durum da, israil'in Gazze üzerinden kuşatmayı kaldırmadan, Türkiye ile ilişkilerini eskisi gibi düzene koymasıdır. Türkiye'nin israil'e özür ve tazminatı dayattığı gibi kuşatmayı da kaldırması için baskı yapması gerekir. Kesinlikle Türkiye'nin, iktisadi, siyasi ve stratejik olarak israil'le ilişkilerinin düzelmesi faydasına değil, sadece israil'in faydasınadır. Bildiğiniz gibi daha önce israil'in Türkiye ile ilişkileri sağlam olduğu halde denizde Türkiye'nin saygınlığına saldırdı ve halkından 9 kişiyi Şehid etti. Kesinlikle israil hiçbir ülkeyle dost olabilecek bir rejim değil, bilakis kendi faydası için ilişkileri düzeltiyor.
HAMAS'ın kuvvetini değerlendirebilir misiniz?
HAMAS'ın kuvveti, israil'in bölgede uygulamak istediği hedefleri, başarısızlıkla sonuçlandırabileceğini düşmanın itiraflarıyla söyleyebiliriz.
İÇ BARIŞI AMERİKA ENGELLİYOR
HAMAS ve Fetih hareketleri uzun bir zamandır barış için görüşüyorlar. Siz, HAMAS olarak barışın gerçekleşeceğine inanıyor musunuz?
Biz barışın gerçekleşmesini istiyoruz. Ancak Wikileaks belgelerini okuduysanız, Fetih'in bizimle anlaşmasını Amerikan'ın engellediğini görürsünüz. Barışın sağlanamamasından da kesinlikle Fetih sorumludur. 2006 yılında HAMAS seçimleri kazandığı zaman seçim Fetih, sonuçları kabul etmemişti. Bunun için Fetih, Filistin'deki iç kargaşadan sorumludur. Yani Fetih aracılığıyla Amerika ve israil barışın yapılmasını engelliyor.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Türkiye olarak sizin konumunuz ve Filistin halkı için yaptıklarınız çok büyük değerdedir. Düşmanımız olan israil'le alakanızı tekrar düzeltmenizi istemiyoruz. Çünkü israil'le alakaların düzelmesi Türkiye'nin faydasına olmayacak. Aynı şekilde Türkiye halkı da üzerlerine düşen rolü gereği gibi yerine getiriyor ve yaptıkları yardımlardan dolayı kendilerine minnettarız.
Kaynak:Mücahid Temel - İLKHA