Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, -ki, ateist olduğunu söylüyordu ve bunun için-başbakan olduğunda Kilise liderlerinin huzurunda yapması gereken yemin törenini ibtal ettirmişti.. Ama, aynı Çipras, 16 Kasım günü İstanbul’a geldiğinde, doğru Patrikhane’ye gitti ve orada Hz. Îsâ aleyhisselam’ı temsil ettiğine inanılan bir ikon kabartmasının altında Ortodoks Hristiyan Kiliseleri’nin lideri durumundaki Patrik Bartholomeos’la oturup, keyifli bir havada kahve içerek bir sürpriz yaptı.
*
Ama, asıl sürpriz.. CHP Gen. Sekr. G. Tekin, partisinin özel tv. kanalında 23 Kasım günü, ’ilk kez gittiği Cuma namazı’nda okunan hutbeyi, fetvâ diye niteleyerek, çok şaşırdığını belirtmesiydi. Üstelik de muhafazakâr bir aileden geldiğini ve kendi kızkardeşlerinin de İslamî örtünme şartlarına riayet ettiğini söyleyen CHP. Gen. Sekr. G. Tekin’in, yarım asra yaklaşan ömründe, Cuma namazına ilk kez gittiğini söylemesi, ’laik-kemalist rejimin bânisi, kurucusu olmakla övünen 90 yıllık partisinin kör anlayışıyla, Türkiye’nin hangi bâdirelerden geçerek bugüne geldiğini göstermesi bakımından ilginçti. Şöyle diyordu, o:
’İlk kez Cuma namazına gittim. Bir fetva okudular, çok şaşırdım. Özellikle IŞİD ile ilgili.Gerçi onlar DAİŞ diyorlar.. DAİŞ'in ne kadar zâlim bir örgüt olduğunu, İslam coğrafyasında İslamiyete ne kadar zarar verdiğiyle ilgili Diyanet İşleri gecikmeli de olsa bunu göndermiş. Ama kusuruma bakmasınlar, biz 5 senedir CHP olarak hergün bunları söyledik..’
*
Hedefimiz polemik değil, ama, Diyanet’in DAİŞ gibi terör örgütlerine karşı ilk kez uyarıcı bir hutbe okuttuğunu söyleyen kişi, ilk kez Cuma namazına gitmişken, fetvâ zannettiği o hutbenin ilk kez okunduğunu nereden biliyor dersiniz?
Tekin’in, ’Diyanet’in DAİŞ hakkında söylediklerini biz 5 yıldır söylüyoruz’ sözleri de bir diğer çelişki.. Çünkü, DAİŞ veya IŞİd ortaya çıkalı, henüz 3 sene olmuyor..
*
PAPA’DAN SAVAŞ DEĞERLENDİRMELERİ..
Bu ilginç beyan ve tavırlardan sonra, gelelim, Vatikan Devlet Başkanı Papa Françescus’un son beyanlarına..
Papa, Paris’de 130 kadar kişinin ölümüyle neticelenen son terör saldırılarından sonra, 20 Kasım günü yaptığı bir konuşmada, ’3. Dünya Savaşı’nın parçalı şekilde yaşanmakta olduğu’ndan sözederek bazı çevreleri ürpertmişti.
*
Papa Françescos 1 Aralık günü yaptığı konuşmada ise, -özetle- şöyle diyordu: “Savaşlar, bir endüstridir. Tarihte birçok kez gördük ki bir ülke, 'Bütçe iyi gitmiyor. Savaş yapalım' diyor ve bütçedeki dengesizlik son buluyor. Savaş, bir silah işidir. (…) Tamamen bir çıkarlar ağı var, ardında para ya da güç var. Ya ekonomik güç ya da imparatorluk gücü var.”
Savaşlar bir günahtır ve insanlığa karşıdır. (...) Savaşlar Tanrı'nın emri değildir. Tanrı dünyayı yarattı, her şeyi güzel yaptı ve sonra… İncil'de, bir kardeşin bir kardeşi öldürdüğü (Habil ile Kabil) anlatılıyor: İlk savaş. Yani, ilk dünya savaşı, kardeşler arasında..”
Papa Françeskus’un, sözlerini,’Vatikan ne düşünüyor bilmiyorum?’ diye gülümseyerek sürdürmesi de, ilginçtir. Çünkü, Vatikan öyle bir mekanizmadır ki, Papa da onun dişlileri arasında kalabilir.
“KÖKTENCİLER VAR DİYE, İSLAM’I SİLEMEZSİNİZ”
Papa, İslam ve müslümanlarla ilgili bir soruya karşılık ise şöyle diyor: “Onlar birçok yapıcı değere sahib.. (...) Tarihin belirli bir zamanında, köktenci gruplar var diye bir dini silemezsiniz. (...) Şu 30 Yıl Savaşları, Aziz Bartholomeos Yortusu Kıyımı… (...) biz Hristiyanlar az mı savaş yaptık? Roma Yağmalanması'nı (Sacco di Roma) Müslümanlar yapmadı ya.. (...)
En büyük problem, yetersiz beslenme, içme suyu yokluğu, sömürü, köleliktir. Sosyal adaletsizlik büyük haksızlıktır. İnsanlar açlık ve susuzluktan ölürken, neden silah üretilmeye devam ediliyor?’
Evet, doğru sözü Papa bile söylese, o, doğru olmaktan çıkmaz.