‘Kilise duvarlarının dibinde yakılan ateşlerin yükselen alevlerin üzerine, bedenine demir çatalların batırıldığı, başka mezhebe geçmiş olan ‘kafir’ler mazgal boşluklarından uzatılır ve o feryad’u figan eden o ‘kafir’ler diri-diri yakılırlardı..’
Bu anlatılan, bir hayal filan değil.. Henüz 500 sene öncelerde, Martin Luther ’in tam da 1517’de Katolik Kilisesi’ne karşı başkaldırışından sonra bir grup hristiyanlara karşı diğer Hristiyanlarca uygulanan cezalandırma yöntemlerinden bir küçük kesittir.
***
Biz genel olarak İstanbul’un Fethi’ni yeni bir çağın öncü hadisesi olarak değerlendiririz. Hristiyan dünyasında ise, Amerika’nın keşfi (1492) ve Martin Luther’in çıkışı, tarihlerinin en muhteşem iki hadisesi olarak görülür. Bir farkla ki, Amerika kıt’ası tektir; ama Luther, kendisi hakkındaki kitapların sayısıncadır, denilmiştir. O, ‘annesinin şeytanla birlikteliğinden doğmuş bir şeytan soyludur; Hitler’in ve anti-semitizmin (Yahudi düşmanlığının) öncü ve müjdecisidir ve 5. İncil’in yazarıdır’ da..
***
Harvard Uni.’den Prof. Alan Dershowitz 1991’de, ‘Luther’in, Protestan Kilisesi tarafından anti-semitizmin davetçisi olarak sonsuza kadar lanetlenmesi gerekirken, onurlandırılması şaşırtıcıdır..’ diye yazmıştı..
Luther’in meslektaşı Melanchthon ise ‘Endüljans (Cennet’te arsa satın alınması)öğretisinin ve Tanrı’nın oğlunun rehin oluşu, insan zekâsı tarafından kavranamadığı için, bu husus Tanrı tarafından, insan yoluyla ifşa olunmuştur..’ der; Luther’i yüceltmek için..
Radikal reformcular ise, Luther’i, ‘Tanrı’nın ruhunu İncil’e bağlayan otoriter tavrı ve güzel bir mekanda meslektaşlarıyla içip eğlenerek, altın yüzük taktığından, vaazları için para aldığından, rahat bir hayat sürdüğünden, halkın acılarından uzakta zevk içinde yaşadığı’ndan dolayı eleştirirler.
Nitekim, çağdaşı Johann Cochlaeus, Luther’i ‘kibirli, küstah, övülmeyi ve övünmeyi seven hilekâr ve yalancı, ahlâksız birisi..’ olarak niteler. Din adamlarının evlenmesine izin vermeyen Kilise’ye rağmen bir rahibe’yle evlenen Luther’e yönelik suçlamalardan biri de, ‘ensest’ ilişki yaşadığı iddiasıdır. Çünkü, bir ‘rahip’ (erkek kardeş) olarak Luther, bir ‘rahibe’ (kız kardeş) ile evlenmiştir!!!
Luther’i bozguncu bir psikopat olarak niteleyenler de olmuş, kişilerin kutsallaştırılmasını eleştirilen Luther’in, kutsallaştırma ve mucize iddialarının odağı haline geldiği söylenmiştir. Taraftarlarına göre, Tanrı, Luther aracılığıyla konuşuyordu. Karşıtlarına göre ise, o bir şeytan idi.
Corpus Christianum(Hristiyan Ümmeti/ toplumu), korkunç boyutlarda yaygınlaşan Endüljans (Cennet tapusu) satımı, açlık, savaşlar, frengi, veba salgını vs. yüzünden yorgun-bitkin ve, ‘Katoliklik’ de,‘Ölülerin hizmetindeki yaşayanlar mezhebi’ durumuna düşmüştür.
Luther, öylesine bozulmuş bir sosyal yapıda, ‘Katolik Kilisesi’nin aqaid sistemine karşı çıkmak gereği duymuştur.
Luther’in üç düşmanı vardır: Papalık, Müslümanlar ve Yahudiler.. Ama öncelik, o sıradaen büyük şeytan olarak gördüğüPapalık’tadır.
(Bu konuya yarın da devam edelim, inşaallah..)
***
BİR AÇIKLAMA:
‘Türkistanlı kardeşlerle bir iftar buluşması’başlıklı, 7 Haziran tarihli yazımda, Türkistander Gen. Başkanı Burhan Kavuncu’nun Göç İdareleri’nin uygulamalarından şikayetini de aktarmıştım.
Konuyla ilgili olarak, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nden gelen açıklama şöyle:
‘07.06.2017 TARİHLİ KÖŞE YAZINIZDA YER ALAN “KAVUNCU, İZMİR GÖÇ İDARESİ’NİN SAHTE BELGELERLE TÜRKİSTANLILARI YURT DIŞI ETTİĞİNDEN ÖZELLİKLE YAKINDI” İDDİASI GERÇEĞİ YANSITMAMAKTADIR.
ÜLKEMİZDE BULUNAN YABANCILARIN SINIR DIŞI İŞLEMLERİ 6458 SAYILI YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNUNUN “SINIR DIŞI ETMEYE” İLİŞKİN 52-60’INCİ MADDELERİ DOĞRULTUSUND GERÇEKLEŞTİRİLMEKTEDİR. HAKKINDA SINIR DIŞI KARARI ALINAN HİÇBİR YABANCI SAHTE BELGE KULLANILMAK SURETİYLE SINIR DIŞI EDİLMEMEKTEDİR.
BİLGİLERİNİZE SUNULUR.
GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’
stargazete