Mavi Gargara(!)

Geminin ismini R gemisi yapınız. R( Geri vites) Gemisi hayırlı olsun (!).

Duyduk gördük şaşırmadık ! Siyonist İsrail zulmünü ifşa eden , uluslar arası sahte humanizmin şifrelerini çözen ve bir çok şehid verilmesine onlarca gazinin kanının dökülmesine zemin oluşturan meşhur Mavi Marmara gemisi izzetli ve şerefli çizgilerinden beri tutularak TIR gemisine dönüştürüldü.

Filistin davasını gelecek kuşaklara aktarmak için iyi bir müze olarak korunması gerekirken patetes teknesine dönüştürülerek isminin de ERDOĞAN BEY olarak değiştirilmesi şaka mı bu dedirten cinsten bir haberdi...

Bir milyon ikiyüzbin dolara İHH'dan satın alınarak Siyonist zulmün tüm izleri silinerek kesilip biçilen gemi Kartaldan yolunmuş tavuğa evriltilip görkemlice(!) yeni görevine ERDOĞAN BEY ismiyle hazırmış. Aman yarabbi ne büyük bir iş ne büyük bir vefa. Yeni ismindeki mesaj da manidar hani. Fetö'nün en rahatsız olduğu konuydu ' otoriteden izin alınmalıydı' çıkışı ile kendi Rabbini tescil eden F.G. eminim bu patetes gemisinden hayli mutlu olmuştur. Mavi Marmara gemisi mavi gargaraya dönüşmüş yemezsen yutmazsan gargara yap neviinden unutturma poltikasına kurban edilmiştir.

Bir davanın asıl düşmanı davanın kinini ,öfkesini ,duruşunu törpüleyen iç unsurlardır ve bu unsurlar yerli uzlaşmacı iş birlikçilerdir. Bu durumdan İHH da sorumludur. Ümmetin önüne geçip dava adamı yardım insanı rolü oynayıp kadını çocuğu siyonist askerin önüne atanlar huzur-u mahşerde de hesap verecektir. Geminin ismini R gemisi yapınız. R( Geri vites) Gemisi hayırlı olsun (!).

Peki Mavi Marmara'da şehid olan gazi olan insanların yakınlarına torunlarına ne gibi bir gerekçe mazeret sunuldu? Babam dedem nerde vuruldu, nereye düştü tertemiz alnından vurulunca .Kanı hangi güvertenin oluğundan denize karıştı dediğinde ne diyeceksiniz?

(Mavi Marmara gemisinin son hali)

Mavi Marmara Katliamı Nasıl Gerçekleşti?

 

Mavi Marmara katliamı
İsrail, Şubat 2006’da yapılan Filistin seçimlerinin ertesinde, Gazze’ye bir dizi siyasi ve ekonomik yaptırım uygulamaya başladı. 2007’den itibaren bu yaptırımlar daha da sertleştirildi. Gazze havadan karadan ve denizden ablukaya alındı. İnsan ve ticari mal giriş çıkışı tamamen sınırlandı. İsrail’in Aralık 2008 - Ocak 2009’da 22 gün boyunca sürdürdüğü Dökme Kurşun Operasyonu’yla da tüm yaşam kaynakları kurutulan Gazze’de tarım arazileri, okullar, iş yerleri ve evler yerle bir edildi. Halen Gazze’de 1,5 milyon Filistinli bir açık hava hapishanesinde yaşam mücadelesi veriyor. Gazze halkının %72’si açlık sınırında yaşıyor, bunlardan %65’i çocuk. Çocukların %10’u fiziksel olarak gelişemiyor. Birleşmiş Milletler bu durumu “katlanılamaz” olarak tarif ediyor.

2010 Mayıs ayında 6 uluslararası sivil toplum örgütü (İHH İnsani Yardım Vakfı, Free Gaza Movement, European Campaign to End the Siege on Gaza, Ship to Gaza Greece, Ship to Gaza Sweden ve The International Committee to Lift the Siege on Gaza) toplanan bağışlarla temin edilen 6000 tonluk insani yardımı Gazze’ye ulaştırmak için bir yardım filosu oluşturdu. Filo insani yardımla birlikte 750 aktivisti de taşıyordu. Almanya, Kuveyt, İsrail, İrlanda, İsveç, Yunanistan, Güney Kıbrıs, Fas, Yemen, Mısır ve Cezayir gibi 37 ülkeden gelen aktivistler arasında 15’den fazla milletvekili, 60’ın üzerinde uluslararası basın mensubu, sanatçılar ve Nobel Barış ödüllü aktivistler de yer alıyordu.

Gazze’ye insani yardım götürmek amacıyla yola çıkan ve sadece yardım gönüllüleri ile insani yardım malzemesi taşıyan Mavi Marmara, Sfendoni, Challenger I, Eleftheri Mesogios, Gazze I ve Defne Y gemilerinden oluşan Gazze Özgürlük Filosu, 31.05.2010 günü İsrail askeri güçlerinin hukuk dışı saldırı ve müdahalesiyle karşı karşıya kaldı. Bu saldırı esnasında ve devam eden süreçte 10 insani yardım gönüllüsü hayatını kaybetti, 56’sı ağır yaralandı. Filo katılımcıları hiç bir yasal dayanak olmaksızın hapsedildi, yaralılara kelepçe takıldı, bazı yaralılar günlerce hücrelerde alıkonuldu ve kendilerine işkence ve kötü muamelede bulunuldu. Filo katılımcılarının tamamı kötü muameleye maruz bırakıldı, hapsedildi, şahsi eşyalarına el konuldu ve gemilere çeşitli maddi zararlar verilmek suretiyle birçok haksız fiil işlendi.

TEVHİDHABER

Medya-Makale Haberleri

Abdurrahman Dilipak: Bize yalan Söylediler
Mücahit Gültekin: Suriye Tartışmaları, "Kökü Dışarıda Olmak" Söylemi ve Politik Hafıza Üzerine
Abdurrahman Dilipak: Suriye İsrail’le karşı karşıya gelirse!
Abdurrahman Dilipak: Suriye’deki halk devrimine nasıl bakıyorum
Abdurrahman Dilipak: Allah’a ve ahiret gününe inanmak!