Gazze'ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara Gemisi'ne Akdeniz'in uluslararası sularında düzenlenen saldırıya ilişkin dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin ve Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi'nin yargılandığı davanın 6. duruşması yapılıyor.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, sanıklar katılmadı. Bazı mağdur ve müştekiler ile tarafların avukatlarının hazır bulunduğu duruşmada sanıkları, İstanbul Barosu tarafından atanan avukat temsil ediyor.
Duruşmada, müşteki ve mağdurların kimlik tespitinin yapılmasının ardından "müşteki" sıfatıyla dinlenilen Anadolu Ajansı Arapça Haberler Fotoğraf Editörü Erhan Sevenler, olay tarihinde Mavi Marmara Gemisi'nde foto muhabiri olarak bulunduğunu söyledi.
Sevenler, olay saatinde İsrail askerlerinin botlarla geldiğini anlatarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Üstümüzde helikopterler vardı. Bir anda çok karışık bir ortam oluştu.Camları kırdılar. Ekipmanlarımıza el koydular. Bizleri psikolojik baskı altında tuttular. Yaralılara yardım faaliyetlerinin çok geç olmasına
sebep oldular. Gözümün önünde foto muhabiri arkadaşım öldürüldü. Bizi gözaltına aldılar ve sorguladılar. 'Neden buraya geldiniz?' şeklinde sorular yönelttiler. Basın kartlarımızı gösterip basın mensubu olduğumuzu söylememize rağmen çok sert muamelede bulundular. Ekipmanlarımız çok değerliydi. Geri vermediler. Üzerimizde silah yoktu. Parmak izlerimizi bile aldılar."
Sanıklardan şikayetçi olduğunu dile getiren Sevenler, davaya katılmak istediğini belirtti.
Müşteki Muhammed Latif Kaya da saldırı anını anlatarak, gemideki yaralılara müdahale etmek istediklerini ancak askerlerin izin vermediğini söyledi.
Kaya, gemideki İngiliz vatandaşı yolcuyu, askerler tarafından önüne atıldığı köpeklerin ısırdığını kaydetti.
Askerlerin saldırıda ağır yaralananları tekmelediğini ve narkozsuz şekilde neşter kullanarak elleriyle mermileri aldıklarını anlatan Kaya, "İsrail askerleri Türk bayrağı ve diğer ülke bayraklarıyla ayakkabılarını sildiler, çiğnediler ve aşağıladılar" dedi.
Kaya, sorgu odasında kötü muameleye maruz kaldıklarını, işkenceden yorgun düştüğünü ifade eden Kaya, "Susuzluktan ağzım o kadar kurudu ki dudaklarımı ıslatmak için ısırarak duduaklarımı kanattım. Saçlarım uzundu ve üç asker saçlarımı ayrı yöne doğru çekti. Saçlarım avuçlarında kaldı. Bize 'niçin silahla karşılık vermediniz?' diye sorduklarında, 'Kabil'e karşı Habil olmayı istedik' cevabını verdik" diye konuştu.
Duruşma, Yunanistanlı müşteki ve mağdurların ifadesinin alınmasıyla devam ediyor.
dunyabulteni