Norman Finkelstein ABD'deki George Mason Üniversitesi'nde 10 Ekim tarihinde geniş bir dinleyici kitlesine verdiği konferansta, 31 Mayıs tarihinde Mavi Marmara özgürlük filosuna saldıran siyonist rejim komandolarının esir alınmasının İsrail'i rezil ettiğini söyledi.
Mavi Marmara direnişinin siyonist rejim komandolarının yenilgisi anlamına geldiğini ve İsrail askerlerinin yenilmezlik iddialarını yere serdiğini belirterek şunları söyledi:
"İsrail'in son rezil oluşu, bir grup seçkin komandosunun 31 Mayıs tarihinde Gazze Özgürlük Filosu'na saldırmaları ve Mavi Marmara gemisi üzerinde 9 eylemciyi öldürmeleriyle su yüzüne çıktı. Gemiden söküp silah yaptıkları şeyleri kullanan eylemciler, bununla birlikte çatışmanın ilk evrelerinde 3 İsrailli komandoyu ele geçirmeyi başarabildiler. Bu komandolar, gemideki eylemcilerden biri olan Ken O'Keefe tarafından 'babalarının karşısında korkuyla bekleyen çocuklara' benzetildiler.
İsrail gemideki 9 eylemciyi öldürmüş olabilir. Fakat eylemcilerin İsrail komandolarını esir alma becerisini göstermiş olmaları, bütün dünyaya İsrail askerlerinin propagandacıların göstermeye çalıştıkları gibi yenilmez olmadıklarını ispat etmiştir."
Siyonist rejimin üst üste aldığı yenilgiler ve dünyanın gözleri önünde içine düştüğü hazin durumu gidermek için yeni saldırılar peşinde olduğunu belirten Norman Finkelstein, siyonist rejimin Hizbullah'a ve Gazze'ye karşı yeni saldırılara girişeceğini söyledi.
Norman Finkelstein konuşmasını şöyle sürdürdü:
İsrail'in muhtemel Gazze saldırısı ve Lübnan işgali, zedelenen bu caydırıcılık kapasitesini onarma politikasının bir parçası olacak. Filistinliler, Araplar ve Ortadoğu'daki diğerleri artık İsrail'den korkmuyorlar. İsrail, Arapların ve Müslümanların mağrur hale geldiklerini ve yeni bir Lübnan işgalinin gerekli olduğunu düşünüyor."
"İsrail'in önümüzdeki 12 veya 18 ay içersinde Lübnan'ı işgal etmeyi planladığını ve bu sefer Hizbullah veya Lübnan'ın savunması için yardıma gelen herhangi bir ülke elinden yeni bir yenilgi tatmamaya kesin kararlı olduğunu" söyledi.
Finkelstein, "bölgenin geleceğinin çok karanlık olduğu" yorumunda bulunarak, Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrallah'ın "Lübnan karşısında yapılacak olan saldırıların benzerlerinin İsrail karşısında da gerçekleştirileceği" sözünü hatırlattı. Amerikalı akademisyen bu durumun İsrail'i, Hizbullah'ın askeri kanadını ve bölgedeki diğer direniş örgütlerini yok etmek için büyük adımlar atmaya zorlayacağını ifade etti.
İsrail'in Suriye'ye de saldıracağını iddia eden Finkelstein, öte yandan "İran'ın da Hizbullah'ın yenilmesine izin vermesinin mümkün olmadığını, bu durumun Lübnan'da uzun soluklu bir savaşa neden olabileceğini, bunun da İsrail ve ABD'ye İran'a saldırma bahanesini vereceğini" kaydetti.
Finkelstein sözlerini şöyle sürdürdü:
"İsrail, 18 yıllık işgalin ardından 2000 yılında Güney Lübnan'dan çekilmesinden başlayarak son 10 yıl içersinde pek çok küçük düşürücü yenilgi tattı. Bu geri çekiliş pek çokları tarafından Hizbullah ve direniş hareketinin bir zaferi olarak görüldü. Lübnan'ın 2006 yılındaki saldırısı da İsrail silahlı kuvvetlerinin iyi silahlanmış, tecrübeli bir gerilla gücü karşısında yara alabileceğini ispat etti. Hizbullah, Lübnan halkı ve bölgedeki siyasi liderler arasındaki namının ve gücünün giderek arttığını görüyor."
Ebuhadi TV / Kemal SARAL
EbuHadi