MAZLUMDER'den İçişleri Bakanlığı'na çağrı

PVSK' da Haziran 2oo7''de yapılan değişikliklerden sonra polisin keyfi ve orantısız güç kullanma hadiselerinde artış olduğunu yaptığımız insan hakları ihlalleri takiplerimizde sürekli gözlemliyoruz.

Türkiye insan hakları 2008 raporumuzda da belirttiğimiz gibi,2008 yılında yerinde infaz ve işkence kapsamına giren, askerin ve yoğunlukla polisin faili ya da aktif öznesi olduğu olaylarda gerçekleşen yaşam hakkı ihlali 29'dur. Özellikle 02.06.2007 tarih ve 5681 sayılı, Polis Vazife ve Salâhiyet Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun yürürlüğe girmesinden bu yana, arama ve durdurma yetkileri genişleyen polis, ölçüsüz ve keyfi şiddet uygulamalarıyla yaşam hakkı ihlali başta olmak üzere ciddi hak ihlallerine yol açmaktadır. 2007'de işkence ,işkence iddiası ve kötü muamele olayları 163 olay iken, 2008 de 207 olay olmuştur. 2008 yılı içinde de bu artış oranı dikkat çekmiştir. 2008 Ocak ayında işkence, işkence iddiası ve kötü muamele olayları 9 iken Aralık ayında 25 olmuştur.

İstanbul Yeni Sahra'da bir tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucu Ferhat A. isimli şahıs "ben sivil polisim" diyerek silah çekip 2 kişinin ölümüne 2 kişinin yaralanmasına yol açmıştır. Katil zanlısı Ferhat A'nın, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'nde tekniker olarak çalıştığı basına yansıyan haberlerden öğrenilmiştir.

PVSK'daki artan yetki kullanımının ne denli önemli yaşam hakkı ihlallerine yol açtığı ortadadır. Tüm insan hakları örgütlerinin de sürekli olarak yasa değişikliğinden sonra artan ölüm ve yaralama olaylarından PVSK'yı sorumlu tuttuğu bilinmektedir.

Polisin zor kullanma yetkisini aştığı hallerde, hemen idari ve cezai soruşturma başlatılması gerekmektedir. Ancak kolluk güçlerine yönelik etkin soruşturma yapılamadığı, disiplin soruşturmalarının %98 oranında ceza tayinine mahal olmadığı belirtilerek kapatıldığı da bilinmektedir. Ayrıca sivil polislerin kimlik gösterme yükümlülüklerine uymadıkları gibi kimlik soran vatandaşlara kötü muamelede bulunduğu, toplumun polisten genel olarak korktuğundan bu tür olaylara müdahil olmak istemediği, bu nedenle de polisin veya kendisine polis süsü veren kişilerin suç unsuru taşıyan hareketlerine insanların seyirci kaldığı da gözlenmektedir. Bu da polisin toplum nezdinde ki algılanışının ne kadar olumsuz olduğunu göstermektedir.

MAZLUMDER İçişleri bakanlığına yasa değişikliğinin kaçıncı ölüm vakasında yapılacağını sormaktadır. Yaşam hakkı her şeyin üzerindedir. Bu denli kötü uygulamalara neden olan PVSK'daki değişiklik için hükümet hala özür dilemekten öteye geçemeyecek midir?

MAZLUMDER Genel Başkanı
Dr. Ömer Faruk GERGERLİOĞLU

Sivil Haber Haberleri

Katil İsrail'e kucak açan Uluslararası Olimpiyat Komitesi sınıfta kaldı
Paris Olimpiyatlarının güvenlik işlerinde neden İsrail güçleri kullanılıyor?
Alimlerden Gazze bildirisi: HER MÜSLÜMANA FİLİSTİN SORULACAK
PKK'nin kanlı tarihinden bir kesit: Susa Katliamı!
Diyarbakır bu akşam da Gazze için meydanlardaydı