Kur’an-ı Kerim üzerine araştırmalar yapan bir arkadaşı ziyaret etmiştim, “Dur, sana mealimden bir tane hediye edeyim” dedi, hemen imzalayıp uzattı;
“Geçen geldiğimde hediye etmiştin, teşekkür ederim” dedim ama,
“Bu yeni baskı, bazı değişiklikler yaptım, sen bunu al” deyince biraz durakladım, sonra dedim ki;
“Bu şekilde yanlış yaptığınızı düşünüyorum. Gördüğüm kadarıyla daha ziyade Kur’an merkezli çalışma yapan birisiniz. Yani mealiniz yayımlandıktan sonra da bu çalışmalarınıza devam ediyorsunuz. Peki, ulaştığınız her yeni tespit ve düşüncede mealinizi bu şekilde değiştirecekseniz bu yanlış bir şey değil mi?”
Diyorum ki, Kur’an-ı Kerim meali üzerinde çalışma yapanların bu çalışmalarını hemen yayımlamaları doğru değildir, biraz bekletmeleri daha uygundur, özellikle yaşları gençse. Mademki ha bire okuyor ve araştırıyor, o halde yeni tespitleri, yeni bulguları olacak ve değiştirmek zorunda kalacak demektir. Kur’an’ın tamamı için böyle olduğu gibi bir bölümü için de aynı şey geçerlidir. Baskıya vermeden önce mutlaka kendisinin tekrar tekrar gözden geçirmesi gerektiği gibi mutlaka birilerine de okutmalıdır.
Bir ziyaretimde Rahmetli Ali Küçük (Sağîr) hocamıza da söylemiştim, üstelik onunki sadece tek ciltlik bir meal değil koca bir tefsirdi, Besairu’l Kur’an. Yeni baskılarında bazı değişiklikler yapıyordu, çünkü kendisini Kur’an’a adamıştı yayımladıktan sonra da ha bire devam ediyordu.
Muhterem Prof. Hasan Tahsin Feyizli hocamızın Feyzü’l Furkan isimli meal-tefsirini daktilo sayfalarından bilgisayara ben aktarmıştım. Hatırlıyorum, baskıya girmeden önce hiç durmadan ilave ve değişiklikler gönderirdi. Öyle ya, hocamız ömrünü Kur’an’a adamıştı.
Kısacası, meal yazmakta olan kardeşlerimiz her bir âyet için en son kanaatlerine ulaştıklarına inanmadan baskı işine girmemelidirler.
Okuyucuyu da düşünmelidirler. Sizin mealiniz birilerinin masasının üzerinde, elinin altında, bir ayete, bir meseleye bakacağı zaman sizin mealinize müracaat ediyor. Halbuki siz yeni baskısında bir takım değişiklikler yapmışsınız, o kişi bunun farkında değil. Böyle bir şey doğru değildir.
Meal çalışması yapmakta olan kardeşlere bir başka tavsiyem daha olacak ama inşaallah onu pazartesine bırakalım.
Bu arada Muhterem Faruk Beşer hocamızın mealini ikinci defa okuyorum, Mustafa Öztürk ve Mehmet Okuyan mealleriyle birlikte bir değerlendirme yapmaya çalışacağım inşaallah.