Doğru Haber Yazarı Mehmet Göktaş, bugünkü köşesinde dünya sevgisini konu aldı:
Topraktan yaratıldığımız için ister istemez toprağa bağımlılığımız, bundan kaynaklanan dünyaya karşı bir meylimiz bir muhabbetimiz vardır. Bu bağımlılığın bir kısmı zaruridir ve elimizde olan bir şey değildir, bundan sorumlu da değiliz.
Bir de kendisine İlahi nefesin üflendiği ve ünsiyet edebilme özelliğiyle yaratılan insan olarak ilahi yönümüz vardır ki koskoca kâinat bile bu insanla anlam kazanmaktadır.
Evet, kâinat insandan milyarlarca yıl önce yaratılmış olmasına rağmen ancak insanla anlam kazanmıştır.
İnsanın en büyük düşmanı olan İblis onun bu ilahi yönünü sıfırlamak ve sadece topraktan yaratıldığı yönünü öne çıkarmak için uğraşmaktadır.
Bunun için de bize dünyayı sevdirmeye, daha da önemlisi her şeyin dünyadan ibaret olduğunu yutturmaya çalışmaktadır.
“Beni azdırmana (foyamı ortaya çıkarmana) mukabil ben de yeryüzünde kullarına tezyinat yapacağım, (dünyayı süsleyeceğim, boyayacağım, cilalayacağım, dekore edeceğim ve kullarına sevdireceğim) ve hepsini de saptıracağım”(Hicr 39)
Şimdi bize düşen, dünyaya bağımlılığı dünyaya muhabbetten ayırmaktır. Çünkü Nebevi uyarıya göre; Dünyaya muhabbet bütün hataların başıdır.
Şeytan biliyor ki eğer insana dünyayı sevdirebilirse ona yaptıramayacağı hiç bir kötülük yoktur. Bu aynı zamanda insanın “yeryüzünde kan dökücü ve fesat çıkarıcı” oluşunun tezahürüdür ki melekler bu kaygılarını daha ilk günden dile getirmişlerdi.
Tarih boyunca küçük büyük dökülen kanların ve çıkarılan fesatların kökenine indiğinizde taraflardan en azından birindeki dünya muhabbetinden kaynaklandığını görürsünüz.
Bireysel tökezlemelerden tutun kitlesel kavga ve kargaşalara şöyle bir bakın işlediğimiz bütün hataların dünya muhabbetinden kaynaklandığını rahatlıkla görürüz.
İşin bir başka yönü, dünyayı sevdikçe ulviyetimizi kaybederiz, bir başka deyişle göklerle ilişkimiz kesilir, sefilleşiriz, süflileşiriz. İnsan bu durumu belki kendi üzerinde görmeyebilir fakat başkasında iyice görür; siz hiç cimri birisini sevebilir misiniz? Hep kendi çıkarını düşünen, her şeyin kendisinin olmasını isteyen birisine hangi gözle bakarsınız?
Eğer bir de Allah’ın Dinini yeryüzüne hakim kılma iddiasında biriyseniz, dünya muhabbetinin sizi nerelere yuvarlayacağını düşünebiliyor musunuz?
O halde dünya muhabbetimizin dozajını sık sık kontrol edelim ve yükselmesine hiç fırsat vermeyelim.