Mekke'de Mescid-i Haram'da bir bayram namazı kılmak nasip olmuştu. İntibaımı şöyle dile getirdim:
Her evin sahibi var bunun sahibi Allah
İbrahim'e yap diyen, işin tâlibi Allah
Bayram için arınmış, Allah evi süslenmiş
Sevip gelenlerine izzet ikram üslenmiş
Çevresindeki Mescit mukaddes ve muhterem
Onun da çevresinde yasaklı bölge harem
Burda yoğun melekler, tecellîler, rahmetler
Yolculuk zor olsa da unutulur zahmetler
Bin kilometre yoldan sırf bayram namazına
Çoluğu çocuğuyla gelen var niyazına
Ümmetin numûnesi milyonlar toplanıyor
Her biri diğerini selâm ile tanıyor
İnsanlar yağmur olmuş sokaklardan akıyor
Melekler saf saf olmuş gıpta ile bakıyor
Çapraz akan sel burda girdap olup dönüyor
Fert kendini girdapta damla gibi görüyor
Bu girdapta damlalar döndükçe yaklaşıyor
Sonunda vâsıl olup asla, kucaklaşıyor
İşte bayram neş'esi tekbir ve top sesleri
Rûhlar semada artık açılmış kafesleri
Allahu ekber, Allah birdir, başka tanrı yok
Bayram bereketiyle şükür, artık açlar tok
Tekbir tekbir üstüne arkadan rükû, sücûd
Bu namaza katılır sanırım cümle mevcûd
Ve selâm verilince sağa sola, melekler
Sevinç içinde alır selâmı bir de ekler
Rahmet diler Mevlâ'dan kullarına ve aklar
Kucaklaşırken kullar bu rahmet rûhu paklar
Tanışma faslı başlar Türk, Fars, Berber, Ummanlı
Hepimiz Müslümanız ve çoğumuz Osmanlı
El sıkışalım kardeş saflar sıklaşadursun
Ayrılmayalım artık, yürekler toplu vursun
Ya Rab bu ibâdeti vesîle biliyoruz
Bağışlanıp rızâna ermeyi diliyoruz
Diliyoruz bayramda yaşanan rahmet birlik
Daim olsun, canlansın ümmette beraberlik
Ya Rab öksüz ümmeti himâyene al, amin
Düşmanların kalbine büyük korku sal, amin!
Yeni Şafak