Yarın İstanbul"da iki önemli toplantı var. Biri Eyüp"te, ötekisi Zeytinburnu"nda..
Eyüp"te GİMDES tarafından düzenlenen uluslararası bir konferansta, "Helal Gıda" konusu tartışılacak; Zeytinburnu"nda İHH tarafından düzenlenen uluslararası konferansta ise Kudüs konusu masaya yatırılacak.. Raşid Gannuşi de katılacak toplantıya, Adam Shamir de..
Kudüs"te sular hızla ısınıyor.. İsrail İran"a saldırı hazırlığı yaparken, Hizbullah da muhtemel gelişmeler için hazırlık içinde.
Gazze"deki boykot sürüyor..
Siyonist gruplar bir an önce Mescid-i Aksa"nın yıkılarak yerine Süleyman Mabedi"nin inşası için kolları sıvamış durumda.. Maketler, Mabed"in inşasında kullanılacak malzemeler, araçlar, her şey hazır..
Bir deprem, bir sabotaj, bir emri vaki ile bu işi bitirmek istiyorlar..
Ama önce İran"ı devre dışı bırakmak gerekiyor ve tabii Türkiye"yi köşeye sıkıştırmak. Suriye"yi önemsemiyor, Lübnan"ı da öyle. Mısır ve Ürdün"ü teslim almış gözüküyorlar. Her iki yönetim de bölgede İsrail"i değil, Müslüman Filistin halkını öncelikli bir tehdit olarak görüyorlar..
İsrail için her yeni gün, geçen günleri aratıyor. Obama"nın gelişi ile işleri biraz daha zora girdi.. BM ve AB"de de karşı sesler yükselmeye başladı.. Türkiye ile sorunlar devam ediyor. İran her gün yeni silahlar üretiyor. ABD Irak"tan geri çekilmeye hazırlanıyor.. Bütün bunlar İsrail"in gözünü korkutuyor..
Hem ABD"nin Irak"ta kalmasını sağlayacak, hem de ABD"yi bir emri vaki ile bölgeye çekecek bir askeri atak gerekiyor..
Bu tehlikeli gidiş ve felaket beklentisi İsrail"den göçü hızlandırmış durumda.. Siyonistler korku ve panik içinde, ellerini çabuk tutmak istiyorlar.. Ya hayallerini erteleyecekler ya da harekete geçecekler.. Hayallerini ertelemeleri halinde bu sürecin sonun başlangıcı olacağını düşünüyorlar.
Onun için de kendi tabanlarını canlı tutmak için sürekli hareket halindeler.. Müslümanların tarihi mezarlıklarını yerle bir ediyorlar, İslam kültür mirasını ortadan kaldırmaya çalışıyorlar..
Tabii orada bir de Doğuş ve Kıyamet kiliseleri var. Yahudiler onlara da karşı. Önce Hıristiyanlarla birlikte Müslüman eserlerinin imhasını planlıyorlar, ardından da Yahudi-Hıristiyan kavgasını başlatacaklar. Tabii önce Hıristiyan grupları kendi aralarında birbirine kırdıracaklar.. Zaten şimdiden bunun tohumlarını ekmeye başladılar..
25 Nisan 2009 Cumartesi günü Zeytinburnu Sanat ve Kültür Merkezi"nde uluslararası Mescid-i Aksa Sempozyumu düzenlenecek. Filistin ve birçok ülkeden aktivist ve konunun uzmanı tarihçilerin katılacağı sempozyum, İstanbul Barış Platformu tarafından düzenleniyor. Birçok kuruluşun bir araya gelmesiyle oluşturulan Barış Platformu"nun Türkiye ayağında ise İHH İnsani Yardım Vakfı, Araştırma ve Kültür Vakfı, İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB), Mazlumder İstanbul Şubesi, Medeniyet İlim Kültür Eğitim ve Dayanışma Derneği ile Mirasımız Derneği yer alıyor..
Konferansı düzenleyenler; Mescid-i Aksa"nın karşı karşıya olduğu tehditleri Türkiye ve dünya kamuoyu ile paylaşmak, Mescid-i Aksa"nın günümüzde karşı karşıya olduğu tehditleri, Kudüs"e ve halkına yönelik uygulanan ihlalleri deşifre etmek, Mescid-i Aksa ve çevresinin korunmasında uluslararası toplumu hemen, acilen harekete geçirmek, Mescid-i Aksa altında sürdürülen kazılara son verilmesi için güçlü bir gündem oluşturmak, devletler, kamuoyu ve kanaat önderleri nezdinde gündem oluşturmak, Mescid-i Aksa ve çevresindeki mabetlere ve diğer kültürel mirasa yönelik sürdürülen tadilat yasaklarının kaldırılmasını, Mescid-i Aksa ve çevresindeki tarihi yapının korunmasını sağlamak, Müslüman nüfusun Mescid-i Aksa"ya giriş çıkışları ile ilgili yasakların kaldırılması için gündem oluşturmak istiyorlar.
Bu kısa vadeli hedeflerin yanında bir de uzun vadeli hedefleri var: İnsanlığın ortak medeniyet mirası olan Mescid-i Aksa"ya sahip çıkmak yanında, başta Filistin olmak üzere, Uzakdoğu"dan Amerika"ya, dünyanın farklı bölgelerindeki kanaat önderlerini ve halkları Mescid-i Aksa duyarlılığı etrafında birleştirmek, Filistin toprakları üzerinde görülen ihlallerden biri olan kutsal mekanlar üzerindeki baskı ve ambargonun, başta BM olmak üzere uluslararası kurum ve kuruluşlar nezdinde, insan onuruna uygun olarak "her insanın inanç özgürlüğüne saygı" çerçevesinde ele alınmasını ve sonlandırılmasını sağlamak, barış ve adaletten yana olan insanlığın gündemindeki bir meselenin çözümüne katkıda bulunmak ve dünyanın farklı coğrafyalarında yaşanan benzer sorunların çözümü için de olumlu bir örneklik oluşturmak, bölgede istikrar ortamının oluşmasına katkıda bulunmak, Filistin meselesinin merkezi konumunda olan Mescid-i Aksa"ya yönelik ihlallerin sonlandırılmasını sağlayarak; özelde bölgede, genelde ise dünyada barış ve adaletin tesisinde etkili olmak.
Bu konu biliyorsunuz kıyamet teolojisi ile de yakından ilgili bir konu. Şimdi bir de 2012 tartışması başlatıldı, Batı"da insanlar kozmik hesaplarla, teoloji ile desteklenen ezoterik tartışmaların gölgesinde büyük bir beklenti içine sokuluyor.. Bu işi biraz eşelediğinizde ucu taa Ergenekon"a kadar giderse şaşmamak gerek..
GİMDES"e gelince, Helal Gıda konusunu masaya yatırıyor.. Kuşkusuz bu da son derece önemli. Helal Gıda tanımı nasıl yapılacak, nasıl denetlenecek.
Bu konu son zamanlarda TSEK"in de gündeminde, gıda hareketi diye bir platformda, tüketici hakları çerçevesinde de bu konu tartışılıyor.. Sadece domuz ve alkol olmaması, besmele ile kesilmiş olması bir gıdanın helal olması için yeterli mi? Geni ile oynanmış gıdalara karşı tavrımız ne olacak? Gıdaların içindeki domuzlukların nasıl farkına varacağız.. Endüstriyel gıdalardaki ara malların denetimi sorunu nasıl aşılacak. Riba konusu, mezhepler arası ihtilaflar nasıl aşılacak? Bu ve buna benzer daha bir çok konu bu vesile ile yeniden masaya yatırılacak..
Bilgi ve ilgilerinize.
Selam ve dua ile.
Vakit