Meğer MHP, Ziraat Bankası'nı da satacakmış
Tayyip Erdoğan, iktidarı sırasında propaganda yapmaya çok az vakit ayırıyordu. Seçim dolayısıyla, kendisini, şimdi sık sık ekranda görüyoruz. Hem hakkındaki iddiaları cevaplandırıyor, hem de bugün kendisini eleştirenlerin cemaziyülevvellerini bir nebze karıştırıyor. Erdoğan bir konuşmasında, MHP'nin 2002 seçim beyannamesinden, bu partinin KİT'lerin özelleştirilmesine ve yabancı sermayenin Türkiye'ye gelmesine atfettiği önemden bahsetti; ben de internet aracılığıyla, MHP beyannamesine ulaşarak, Erdoğan'ın iddialarının doğru olup olmadığını araştırdım.
İşte, MHP'nin seçim beyannamesinden ilgili bölümler: "Kâr eden KİT'ler, pazar fiyatı mümkün olduğu kadar yüksek tutularak, vakit kaybedilmeden özelleştirilecek. Zarar eden KİT'ler, rehabilite edilecek; edilemeyen ve 5 yıldır faaliyet zararı gösteren KİT'ler tasfiye edilecek; alıcısı bulunmayan KİT'ler ise sıfır bedelle çalışanlara terk edilecek."
Devlet Bahçeli, "KİT'ler elden çıkartılıyor" diye feryat ediyor ya meğer 2002 programında "agresif bir özelleştirme projesi" yer alıyormuş. Özelleştirme, sanayi kuruluşlarıyla sınırlı değil. Programda birkaç sayfa daha çevirirseniz, şöyle bir cümleyle karşılaşıyorsunuz: "Ziraat ve Halk Bankası'nın yeniden yapılandırma süreci tamamlanarak, şeffaf bir şekilde özelleştirilmesi sağlanacak."
Gelelim yabancı sermayeye: "MHP, yabancı sermayenin yatırım ve istihdam potansiyelini ve vatandaşımızın refahını arttırmak açısından önemini bil mekte; ana politikalarından biri olarak yabancı sermaye yi desteklemektedir."
Zaten Başbakan Yardımcılığı görevindeyken Devlet Bahçeli'yi icraatıyla da tanıyoruz. Türkiye en kötü günlerini, DSP-MHP-ANAP koalisyonu döneminde geçirdi. Ülke adeta iflâs etti. Sac ayağından biri Devlet Bahçeli'ydi. Koalisyon partileri, önce Türkiye'yi iflâsa sürüklediler, sonra IMF'nin kucağına oturttular. IMF'den çok yüksek miktarda borç temin ettiler. Tabibunun karşılığında, uluslararası camianın güven duyduğu Kemal Derviş'i ekon ominin tek hâkimi yaptılar. 15 günde 15 IMF yasası çıkartıldı. Telekom Yönetim Kurulu'na IMF'nin istediği atamaları yapmayan Enis Öksüz, Ulaştırma Bakanlığı'ndan istifaya zorlandı.
Bugün milliyetçilik diye Devlet Bahçeli meydanlarda kükrüyor ya o günlerdeki teslimiyeti bir hatırlayalım: 22 banka batmış; önemli bir kısmı hortumlanmış. Bir günde faizler yüzde binlerle ifade edilir duruma gelmiş; dolar alıp başını gitmiş; Türk lirası yerlerde sürünüyor.
Bütün bunların neticesinde, millet, MHP'yi sandığa gömdü. Devlet Bahçeli de partisinin başından ayrıldı. O noktada bile verdiği sözü tutmadı; gene MHP'nin başında... meydanlarda. Bence, Tayyip Erdoğan'a hesap sormadan evvel, bize çektirdiklerinin hesabını vermeli.
MHP tabanı alınmasın, genelde onların siyasi eğilimlerini, taleplerini paylaşıyorum. Ama, Bahçeli'ye her bakışımda, tutulmayan vaatler ve iflâsa sürüklenen bir Türkiye görüyorum.
Nazlı Ilıcak / Takvim