Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Mısır'daki askeri darbeyle ilgili olarak sesimizi yükselttiğimiz zaman amacımız Mısır'ın içişlerine karışmak değildi. Biz Mısır'da hiç kimseyi, hiçbir grubu desteklemedik. Mısır konusundaki tutumumuz, Mısır halkının tercihlerine olan saygımızın göstergesiydi" dedi.
İki ülke arasındaki ikili ilişkiler ve bölgesel konuların değerlendirildiği iki saat süren heyet toplantısının ardından Davutoğlu ve Bahreyn Dışişleri Bakanı Şeyh Halid bin Ahmed bin Muhammed el-Halife ortak basın toplantısı düzenledi.
"İkinci evi" olarak gördüğü Bahreyn'de olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Davutoğlu, "Bahreyn Dışişleri Bakanı, ne zaman Türkiye'ye gelse evine gelmiş gibi olur. Biz de aynı hisse sahibiz" diye konuştu.
Davutoğlu toplantının gündemine ilişkin şunları kaydetti:
"Bugün Bakanla ikili konuları ele aldık. Türkiye ve Bahreyn iki tarihi ve stratejik ortaktır. Her zaman yüksek diyaloğa dayalı iyi ilişkilere sahip olduk. İki neden için Bahreyn'de bulunuyoruz. Birincisi, katılmaktan onur duyduğumuz ikili toplantılar ki Bahreyn'le Türkiye'nin arasında her zaman olumlu bir gündem olmuştur. Diğeri ise Bahreyn'nin ev sahipliğinde gerçekleşen Asya İşbirliği Diyaloğu (AİD) toplantısına ilk defa üye ülke olarak katılmak."
"Bahreyn'le aramızdaki ilişkiler ivme kazanarak artıyor"
"Bahreyn'le ekonomik, kültürel ilişkilerimiz ve ülkelerimiz arasındaki turizm gün geçtikçe artıyor. Aramızdaki işbirliğinin her geçen gün ivme kazanmasından büyük mutluluk duyuyoruz" diyen Davutoğlu, "Bahreyn'in, Türkiye'nin Körfez ülkeleriyle stratejik işbirliği mekanizmasında öncü körfez ülkelerden biri rolüne sahip olduğunu, söz konusu mekanizmanın bölgenin güvenliği açısından büyük önem taşıdığını" ifade etti.
Davutoğlu, "Biz Bahreyn'i, her zaman refah ve istikrar ülkesi olarak bölgenin istikrarı için önemli bir ülke gördük. Umarız, buradaki milli mütabakata dayalı diyalog, bölge ve dünya için de daha fazla ilişki ve entegrasyon getirir ve karşılıklı olarak daha çok ilişkiye dönüşür" ifadesini kullandı.
Bahreyn'in geleceğinin çok parlak olacağına inandığını dile getiren Davutoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye, her zaman Bahreyn'le omuz omuza olmaya devam edecektir. Bahreyn'nin etnik ve mezhepsel farklılıklarla yarattığı ulusal mutabakat diyaloğu, hem bölge açısından hem de dünya için şimdi olduğu gibi gelecekte de iyi bir örnek olarak anılmaya devam edecektir. Bugün bazı bölgesel konulara da temas ettik. Mesela Suriye gibi. Biz de diğer Körfez ülkeleri gibi Suriye konusunda benzer şekilde düşünüyoruz. Bugün Katar'daydım. Suriye konusu ve Cenevre-2 toplantısı konusunda benzer görüşlere sahibiz. İki gün önce Başbakan Erdoğan'la birlikte Rusya'daydım. Geçen ay da Washington'daydım. Ondan önce de Irak'a gittim. Yarın da Bahreyn'den Tahran'a geçiyorum. Bahreyn'e önemli bir zamanda geldim."
Türkiye-Mısır ilişkileri
Mısır-Türkiye ilişkilerindeki son durumla ilgili soruya, "İki şeyi ayırmak lazım. Türkiye ve Mısır tarihi dosttur ve Türkler ile Mısırlılar, yüzyıllardır devam eden ve tarihin sonuna kadar devam edecek olan dostluk ilişkilerine sahiptir" cevabını veren Davutoğlu, "Mısır'daki temmuz darbesinden sonra kurulan darbe hükümeti, maalesef dün Büyükelçimizi göndermeye karar verdi. Biz de bu durumda mütekabiliyet esasına göre davranarak aynı şeyi yaptık" diye konuştu.
Davutoğlu, Mısır'daki gelişmelerle ilgili şunları kaydetti:
"Politikamız, prensip odaklıdır. Mısır'daki askeri darbeyle ilgili olarak sesimizi yükselttiğimiz zaman amacımız Mısır'ın iç işlerine karışmak değildi. Biz, Mısır'da hiç kimseyi, hiçbir grubu desteklemedik. Bu, bizim Mısır halkının tercihlerine olan saygımızın göstergesiydi. Mısır tarihinde ilk defa seçime gidilmişti ve Mısır halkının iradesi önemliydi. Eğer lider veya hükümet başarısızsa bunun cevabını verecek olan elbetteki Mısır halkı olmalıydı. Mısır, Türkiye'nin tarihi dostudur ve öyle olmaya devam edecektir. Mısır halkıyla yakın ilişkilere sahip olmaya devam edeceğiz. Bir gün halk tarafından seçilen yasal bir hükümet olduğunda, Türkiye bu lider ve hükümetle mükemmel ilişkilere sahip olacaktır. Bu müdahale değil. Temel prensibimizdir. Hiçbir ülkenin içişlerine karışmayız. Mısır halkının konuşma özgürlüğü ve seçme hakkına saygımız sonsuzdur."
"Arap toplumları için iyi olan bizim için de iyidir"
Arap baharı ve Türkiye'nin bölge ülkeleriyle ilişkileri konusundaki soruya Davutoğlu, şu şekilde cevap verdi:
"Biz asla Arap Baharı'nın kazananı olmayı hedeflemedik. Biz, kazananın her zaman için Arap toplumları olmasından yanayız. Komşularımız için iyi olan bizim için de iyidir. Arap toplumları için iyi olan da bizim için iyidir. Ortadoğu'daki hiçbir sürecin kazananı olmayı hedeflemedik. İnanıyoruz ki Suriye'de, Libya'da ve Mısır'da Arap toplumlarına seçme hakkı verilseydi bu ülkeler kazanan olurlardı. Türkiye, bu ülkelerde halkın tercihlerine ve iradesine dayanan her türlü seçeneği kabul edecektir. Önemli olan Türkiye'nin ne kazandığı değil, bölgede barış, huzur ve istikrarın sağlanmasıdır. Bu yüzden Mısır'da seçimle iş başına gelen yönetimi destekledik."
Türkiye'nin komşularıyla olan ilişkilerine ilişkin Davutoğlu, "Suriye dışında tüm komşularımızla iyi ilişkiler yürütüyoruz. Rusya ile mükemmel ilişkilerimiz var. Yunanistan, Bulgaristan, Irak, Ukrayna ve Azerbaycan'la da öyle. Pazartesi günü İran'da olacağım. Orayla da keza öyle. Tüm komşularımızla olağanüstü ilişkilerimiz var" değerlendirmesini yaptı.
Suriye ile iyi ilişkilerin olmadığını ve bunun doğal olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Evet, Suriye ile sorunlarımız var doğru. Çünkü bir rejim kendi halkını keskin nişancılar, füzeler ve kimyasal silahlarla öldürüyorsa onunla iyi geçinmemiz mümkün değil. Suriye halkına karşı bu şekilde davranmamış olsaydı ilişkilerimiz bu noktada olmazdı" görüşünü paylaştı.
"Mısır'la da Suriye'de olduğu gibi olmasa da kritik ilişkilerimiz var" diyen Bakan Davutoğlu, şunları belirtti:
"İlişkilerimizdeki temel prensip: Mısır halkının iradesinden yana olmamız. Onların iç ilişkilerine karışmak değil. Seçilmiş bir Mısır hükümetiyle yeniden mükemmel ilişkilere sahip olacağız. Keza, sadece rejimin değil Suriye muhalefetinin de yer aldığı yeni bir Suriye kurulması durumunda, Suriye ile de mükemmel ilişkilere sahip olacağız."
İran'ın nükleer programı
Türkiye'nin, son 5 yılda, İran'ın 5+1 ülkeleriyle müzakerelerinde yardımcı rol üstlendiğini belirten Davutoğlu, "İran'ın 5+1 ülkeleriyle geldiği noktadan son derece mutluyuz. Türkiye 5 yıldır bunun için uğraşıyordu. Bu ilk adımdı. Bunun olumlu bir ruhla devam edeceğini umuyoruz. Türkiye bu kararı destekliyor" ifadesini kullandı.