Özerk Diyanet Evkaf Sendikası Genel Sekreteri Abdurrahim Çelik, anne ve babalara çağrıda bulunarak, "Fırsatı iyi değerlendirerek, çocuklarınızı mutlaka camilere, Kur'an kurslarına gönderin" dedi.
GELECEĞİ KURTARMAK İÇİN
Abdurrahim Çelik, okulların tatile girmesinin ardından anne ve babaların fırsatı iyi değerlendirerek, çocuklarını mutlaka camilere, Kur'an kurslarına göndermeleri gerektiğini söyledi. Çelik, yaptığı yazılı açıklamada, çocukların körpe beyinlerini Allah sevgisi, millet sevgisiyle doldurmak varken, özellikle kitle iletişim araçlarıyla flört ve karşı cinse aşkın gerekliliği gibi gayri ahlaki şeylerle doldurulmaya çalışılmasının geleceği tehdit ettiğini belirtti. Çelik "çocuklarımızı geleceğe hazırlamalıyız"dedi.
AHLAKİ YOZLAŞMADA
Bu konuda adeta bir depremin yaşandığını, şiddeti ölçülemeyen bu depremde ahlakın tarumar, evlerin harap olduğunu ifade eden Çelik, "Konuşmalarını, şakalaşmalarını ve tavırlarını hiç izlediniz mi? Kız ve erkek çocukların davranışları bize ahlaki çözülmenin ne boyutta olduğunun ipucunu verecektir. Bunlar bizim çocuklarımız. Geleceğimiz ve ümidimiz. Yarınlarımızı teslim edeceğimiz, gözbebeğimiz çocuklarımız. Çocuklarımızdaki ahlak dejenerasyonunu görmek için herhangi bir parkın veya bir okulun yakınlarında durup gözlemeniz yeterli olacaktır" dedi.
MÜSLÜMANIN GÖREVİ
Büyük küçük herkesin katılabileceği yaz Kur'an kurslarının 22 Haziran 2009 Pazartesi günü başlayacağına dikkat çeken Abdurrahim Çelik, "İki ay sürecek olan yaz Kur'an Kursları belki de bu depremin şiddetini bir nebze de olsa azaltacaktır. Misyonerler çocuklarınıza İncil vermeden siz ve çocuklarınız Kur'an'la tanışın. Tanışın ki, dünya ve ahiretin saadetine ulaşasınız. Bir Müslüman'ın en önemli görevlerinden birisi de, Kur'an-ı Kerim'i okumak, okutmak ve manasını anlamaya çalışmaktır" diye konuştu.
MUTLAKA KUR'AN ÖĞRETİN
Yaz döneminde açılan Kur'an kurslarının büyük bir fırsat olduğunu ve bundan yararlanmak için çocukların mutlaka camilere, Kur'an kurslarına gönderilmesi gerektiği tavsiyesinde bulunan Çelik, şunları kaydetti: "Mümkünse bizzat elinden tutarak götürülmeli ve devam edip etmediği kontrol edilmelidir. Çocuğun itirazlarını dinlemeli, gerekirse onları gidermeye çalışmalı ancak, çocuk itiraz ediyor diye 'kursa gitme' dememelidir. Bu kurslara ilk haftalar devam eden çocuklar yarıda bırakmaktadırlar, buna veliler meydan vermemelidirler. Hatta başka bir şehre gitseler bile birkaç günlüğüne de olsa orada da çocuklar kursa devam etmelidirler."