Sokakta gördükleri ve önceden tanımadıkları Afganistanlı iki muhacire sırf muhacir diye saldıran, onlardan birini kaçırıp bir eve hapseden, orada onu kemerle ve demir sopayla kıyasıya döverek kendi anasına sövmeye ve “Atatürk, “Altı Ok”, “Kılıçdaroğlu”, “Ne mutlu Türküm diyene” demeye zorlayan, bu vahşeti kameraya kaydedip eş dostla paylaşmaktan da geri durmayan bedhahlar, kimi siyasetçilerin oluşturduğu -en azından beslediği- bir nefret ikliminin ‘gereğini’ yaptılar; tıpkı bir şehit cenazesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu linç etmeye kalkışan güruh gibi.
O cenazede Kılıçdaroğlu’nun başına gelenler nasıl ki “Cumhur İttifakı”nı muhalefetle ilgili söylemlerini değiştirmeye sevk etmeli ise, bu işkence hadisesi de “Millet İttifakı”nı muhacirlerle ilgili söylemlerini değiştirmeye sevk etmeli.
***
Kılıçdaroğlu’nun Suriyeli muhacirler hakkında çok kışkırtıcı açıklamaları var.
İyi Parti’li Ümit Özdağ’ın da öyle.
Suriyeli muhacirlere hadlerini bildirmenin vatan borcu olduğu şeklinde anlaşılmaya müsait laflar ediyor bunlar.
Bahusus Suriyeli muhacirleri hedef göstermekle beraber, genel olarak muhacir düşmanlığına hizmet ediyorlar.
CHP’li Bolu Belediye Başkanı Tanju Özsoy zaten resmen ve alenen bütün muhacirlere bayrak açtı.
Afganistanlı muhacire işkence hadisesi ibret olsun; hemen dönsünler bu yoldan.
Muhacirleri hedef göstermekten vazgeçsinler.
Düşmanlığa azmettirici söz ve davranışlarını unutturacak yeni sözler söyleyerek ve yeni davranışlar sergileyerek nefret iklimini değiştirmeye azmetsinler.
Bu gidiş çok tehlikeli.
Önüne geçilmezse bir şiddet furyası başlayabilir, daha korkunç hadiseler yaşanabilir.
Allah korusun.
***
Bugün Ramazan-ı Şerif’in ilk günü.
Yeni bir başlangıç için güzel bir gün.