Suudi Arabistan yönetimi, ülkede reform talep eden muhaliflere karşı yeni bir "baskı dalgası" uygulamakla suçlandı.
Uluslararası Af Örgütü tarafından yayınlanan bir raporda, ülkedeki insan hakları örgütlerine dayandırılarak verilen öne sürülen iddialara göre binlerce muhalif kendilerine suçlama bile yöneltilmeden tutuklandı.
Raporda, Suudi Arabistan'daki tanınmış reform yanlısı birçok isim uzun hapis cezalarına çarptırılması ise Af Örgütü tarafından "büyük adaletsizlik" olarak tanımlandı.
BBC'nin haberine göre,Örgütün yetmiş üç sayfalık raporunda Suudi yetkililer yüzlerce insanın siyasi ve toplumsal reform talebi ya da tutuklu yakınlarının salınmasını istemeleri sebebiyle gözaltına alınmaları eleştirildi.
Af Örgütü, ülkede Şubat ayında ortaya çıkan ve ülkedeki seçim yasağının kaldırılmasının talep edildiği gösteriler özellikle eylemlerin yoğunlaştığı doğu bölgelerinde sert bir biçimde bastırıldığını belirtti.
Raporda şiddet içermeyen gösterilere katılan en az üç yüz kişinin tutuklanmış olduğunun altı çizildi.
Tutuklanan kişilerin çoğunun bir daha protestolara katılmamak şartıyla ve seyahat yasağıyla serbest bırakıldıkları belirtildi.
Geçen hafta ise aralarında tanınmış reform yanlılarının da bulunduğu on altı kişi beş ile otuz yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırıldılar.
Terör bahanesi
Af Örgütü Suudi hükümetinin binlerce kişiyi terörizm suçlarına karışmak sebebiyle tutuklamaya devam ettiğini, tutukluların ise işkence ve kötü muameleye maruz kaldıklarını bildirdi.
Örgütten yapılan açıklamada hükümetin taslağını hazırladığı yeni terör yasasıyla muhalifleri terörist olarak yargılamasının daha da kolay olabileceğine dikkat çekiyor.
Örgütün Suudi Arabistan uzmanı Regina Spöttl, Mart ayından beri barışçıl protestolara katıldıkları için 300 kişinin tutuklandığını belirterek, reformları destekleyenlerin "sözde güvenlik önlemlerinin" hedefi haline geldiğini söyledi.
Spöttl, "Hükümet, bölgede giderek artan reform çağrılarını daha yükselmeden engellemek istiyor" dedi.
Hükümetin hazırladığı anti terör yasasına da değinen Spöttl, bu yasanın, her türlü "farklı" düşünceyi terörist eylem olarak tanımlayacağını kaydetti.
Terörle mücadele adı altında binlerce kişinin tutuklandığını ifade eden Spöttl, bu insanların büyük bölümünün bir suçla itham edilmediğini ve adil bir yargılanma ihtimallerinin bulunmadığını kaydetti.
Spöttl, Suudi cezaevlerinde işkence ve suistimalin de yaygın olduğunu belirtti.