Mısır'da darbeyle görevinden uzaklaştırılan, ülkenin demokratik yollarla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin ailesi, Birleşmiş Milletler'e (BM), Mursi'ye yönelik, cezaevindeki insan hakları ihlalleri dosyasını incelemesi çağrısında bulundu.
Aileden yapılan yazılı açıklamada, "BM başta olmak üzere uluslararası insan hakları kuruluşlarını, dünyadaki özgürleri ve özgürlük ile direnişe önem verenleri, Mursi'ye yönelik, cezaevindeki insan hakları ihlalleri dosyasını incelemeye çağırıyoruz." denildi.
Mursi'nin ailesine getirilen ziyaret yasağının dördüncü yılına girdiğine dikkat çekilen açıklamada, "Ziyaret, tanınan bir üstünlük ya da iyilik değil bir haktır, ziyaretler Cumhurbaşkanı'nın ya da ailesinin, askeri darbeye yönelik tutumun değiştiremez." ifadesine yer verildi.
Açıklamada, Mursi'nin ailesinin, en son olarak dün, herhangi bir hukuki gerekçe gösterilmeksizin Cumhurbaşkanı'nı ziyaretine izin verilmediğine dikkat çekilerek, şunlar kaydedildi:
"Cumhurbaşkanı'nın, askeri darbenin ardından sadece bir kere 7 Kasım 2013'te Burcu'l Arab Cezaevinde ziyaretine izin verildi. 12 Kasım 2013'te getirilen ziyaret yasağı bu güne kadar devam ediyor. Ocak 2015'ten bu yana da avukatlarıyla görüşmesi engelleniyor."
Açıklamada, Mursi'nin sağlık durumundan Mısır yönetiminin sorumlu olduğu vurgulandı.
Muhammed Mursi, askeri darbenin ardından bilinmeyen bir yerde alıkonulmuş ve ilk kez 4 ay sonra kendisinden haber alınabilmişti.
Kamuoyunda "Büyük casusluk" olarak bilinen davada 25 yıl, "İttihadiye Olayları" davasında 20 yıl hapis, "Vadi'n-Natrun Hapishanesi Olayı" olarak da bilinen "hapishaneler baskını" davasında ise idam cezasına çarptırılan ve idam cezası iptal edilen Mursi'nin, "yargıya hakaret" ve "Katar adına casusluk" davalarındaki yargılanma süreci ise devam ediyor.