Bugün bir öğretmen derneğine mensup üyelerle bir araya gelen 10. dönem cumhurbaşkanlığı seçimi adaylarından Mir Hüseyin Musevi, herhangi bir suçlamada bulunulmadan haftalardır cezaevinde tutulan ve daha sonra cenazeleri ailelerine teslim edilen kişilerin durumuna değindiği konuşmasında "Hepimiz müslümanız, en azından mertlik şunu gerektirir ki onları öldürdüyseniz bile hiç değilse cenazelerini ailelerine verin" dedi.
Cezaevinde öldürülen Muhsin Ruhulemini'nin tanınan bir ailenin oğlu olduğunu ve bu yüzden onun durumunun gündeme getirilebildiğini belirten Musevi, "peki tanınmayan kişilerin durumu ne olacak? Taşradakilerin durumu ne olacak? Onları da ailelerine verin. Halka niçin bu kadar eziyet ediyorsunuz? Halkı niçin öfkelendiriyorsunuz? Halkı niçin aşağılıyorsunuz? İnsanların çocuklarının mezarını bilmeye hakkı var" dedi.
Tutuklananların cezaevinde öldürülmesinin bir facia olduğunu belirten Musevi, halkın devrimden önce bu tür cinayetleri işleyenleri devrimden sonra cezalandırdığını belirterek "halk bu cinayetleri bağışlamayacak. Devrimi seven, İslam'a inanan biri, hatta bu kişi günahkar da olabilir cezaevine atıldıktan sonra nasıl olur da onu cenazesi çıkabilir? Biz, Müminlerin Emiri Ali'nin takipçileri değil miyiz? Onun İbn Mülcem'le ilgili tavsiyelerini hiç duymadık mı? İslam adaletinden hiç mi söz etmedik? Bu tahammül edilebilecek bir durum mudur? Nasıl oluyor da ülke liderleri feryat edip bu faciadan dolayı ağlamıyorlar?" dedi.
Bu olaylara sebep olanların ülkeyi karanlığa götürdüğünü beliren Musevi, "eğer susarsak bunlar her şeyi viran edecek, bizi cehenneme sürükleyecek. Ben bu tepkilerden memnuniyet duyuyorum, bu tepkiler, toplumun sağlıklılığını gösteriyor. Halk bu cinayetlere razı değil, inanların evlerine ve arabalarına saldıranlardan razı değil. Bu razı olmama durumu, toplumun diri olduğunu gösteriyor" diye konuştu.
Ülkenin 70 milyonluk bir cezaevine dönüştürülmemesi gerektiğini belirten Musevi, kuvvetler ayrılığı prensibine işaret ederek "şundan eminim ki yargı bile tutuklularla görüşemiyor ve onlar konusunda haber alamıyor. Bu durumda bağımsız bir yargımız olduğundan söz edebilir miyiz? Yargı, Ruhulemini'nin dosyasını inceleyebilecek mi? Şimdi menenjitten öldüğünü söylüyorlar, yargı onun ağzının nasıl kırıldığını araştırabilecek mi? Eğer böyle bir şey yapara bu tüm ülkenin yararına olur ve hepimizi kurtarır" dedi.
Cezaevinde öldürülen Muhsin Ruhulemini'nin dindar bir besici olduğunu hatırlatan Mir Hüseyin Musevi, onun "Yeşil seline" katıldığı için sağ olarak tutuklandığını ve ölü olarak teslim edildiğini belirterek yaşanan sorunun çözümü için İslam Devrimi'nin ilkelerine ve İmam Humeyni'nin düşüncelerine dönülmesi gerektiğini söyledi.
YDH