MÜSİAD Genel Başkanı Ömer Cihad Vardan, MÜSİAD'ın 18. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, 5 Mayıs 1990'da bir grup iş adamının öncülüğünde, ''Yüksek Ahlak-Yüksek Teknoloji'' ilkesiyle yola çıkan MÜSİAD'ın, bugün Anadolu'ya yayılmış 28 şubesi, 3 bine yakın üyesi ve 1250 genç girişimciye sahip ''Genç MÜSİAD'' oluşumuyla, sürekli büyüyen ve gelişen dinamik bir sivil toplum kuruluşu olmayı başardığını bildirdi.
MÜSİAD'ın, milli ve manevi değerleri muhafaza etmekle birlikte, yerliliği, ülke kalkınması için gerekli üretimi, üretimindeki bereketi, küresel ekonominin kaçınılmaz gereği olarak dışa açılmayı başaran, Anadolu'nun teşebbüs gücünü temsil eden bir başarı hikayesi olduğunu ifade eden Vardan, şunları kaydetti:
''MÜSİAD bugünlere, inançlarından taviz vermeden, 'Yüksek Ahlak ve Yüksek Teknoloji' ilkesini kendine şiar edinerek geldi. Çalışmalarını belirlenen ilkeler ve kurallar doğrultusunda, istişareye ve dayanışmaya bağlı, katılımcı anlayışla devam ettirdi. Daha fazla yatırım, daha fazla istihdam, daha fazla üretim ve ihracat maksadıyla, reel sektörün üretici kesiminin sorunlarına sağlıklı ve kalıcı çözümler aradı. Bir yandan, milletimizin öz değerlerini, yerli ve milli kimliği özümserken, öte yandan evrensel ufuklara açıldı, dış rekabeti benimsedi. Her zaman üretimde ve tüketimde milli hassasiyet şuuruyla hareket etti.''
MÜSİAD'ın hazırladığı ekonomik ve sosyal raporlarla isabetli bir yol haritası çizmeye çalıştığını, görüş ve değerlendirmelerinde çoğu zaman gerçekçi tespitler, doğru tahminlerde bulunduğunu belirten Vardan, hükümetlere karşı yapıcı, yol gösterici, uyarıcı bir yaklaşım sergilerken, gerektiği zaman ülke hayrına olan ekonomik ve sosyal doğruları açık yüreklilikle dile getirdiğini ifade etti.
MÜSİAD olarak Türkiye'deki iş adamı ve sanayicinin sesi, temsilcisi ve hatta bir anlamda vicdanı olduklarını ifade eden Vardan, açıklamasına şöyle devam etti:
''18 yıldan beri bu inancı sarsmamaya, bu güvenin bize yüklediği sorumluluğu onurla taşımaya çalışıyoruz. MÜSİAD, kurulduğu günden beri başlangıçta belirlediği ahlaki ilkeleri asla ihlal etmemiş; hiçbir zaman, bir menfaat grubu olmamıştır. Her zaman doğrunun, gerçeğin ve ülke menfaatinin yanında yer almıştır. İnandığı doğruları hiçbir etki altında kalmadan, hiçbir endişeye kapılmadan, cesaret ve kararlılıkla savunmuştur ve bundan sonra da aynı kararlılıkla savunmaya devam edecektir.
Sloganımız, 'Bütün insanlığın kurtuluşu olmayan bir kurtuluş, bizim de kurtuluşumuz olamaz' şeklindedir. Dünden bugüne doğru baktığımızda, sevinç ve gururla görüyoruz ki, Türkiye büyüdükçe MÜSİAD, MÜSİAD büyüdükçe Türkiye büyüyor.''