Dünya Kudüs Günü nedeniyle Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği adına açıklama yapan ESAM Genel Başkanı Recai Kutan, Müslümanların asıl gündeminin Kudüs olması gerektiğini ifade ederek, “Kudüs’ü ırkçı, saldırgan Siyonist işgalinden kurtarıp barış diyarı haline getirmek, başta Müslümanlar olmak üzere barışsever her insanın ve toplumun görevidir. Kudüs barış yurdu olmadan Ortadoğu, İslam âlemi ve bütün dünyanın huzur bulması mümkün değildir” çağrısında bulundu.
Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) Genel Başkanı Recai Kutan, Uluslararası Müslüman Topluluklar Birliği adına yaptığı Kudüs Günü açıklamasında, “Konumları ve kadim tarihleri ile öne çıkan bazı şehirler vardır. Bu şehirler önemli hadiselere şahitlik etmiştir. İnsanlığın yol gösterici önderleri bu şehirlerde yetişmiş ve kitleleri hak ve adalete bu mekânlarda davet etmişlerdir. Onların mesajlarına inanan ve uyanlar bu şehirleri barış yurdu haline getirmişlerdir. Zaman zaman zalim ve despotların işgaline de maruz kalan bu şehirlerde zalimler, baskı, hile ve desiselere başvurarak insanlara zulmetmiş ve kanlarını akıtmışlar; insanlığın ortak mirasını yok etmek için her türlü yola başvurmuşlardır” hatırlatmasını yaptı.
“Kudüs şehirlerin anasıdır”
Kutan, Kudüs’ün şehirlerin anası olduğunun da altını çizerek, “Hak ve adalet ile zulüm ve haksızlık arasında en keskin çatışmaların cereyan ettiği bu şehirlere İslâm literatüründe “Şehirlerin Anası” anlamına gelen “Ümmü’l-Kur’â” denir. Mekke, Medine ve Kudüs Müslümanlar için ümmü’l-kur’â olan kutsal şehirlerdir. Bu şehirler düşünme, ders ve ibret alma yerleridir. Kudüs ve çevresi kutsaldır. Bundan dolayı bu şehir, şehirlerin anasıdır. Tarih boyunca tevhit ve adalete inananlar, Kudüs’ü barış yurdu haline getirmişlerdir. Kendisini ilah zanneden zalim ve despotlar ise bu kutsal şehri savaş ve çatışma diyarına dönüştürmüşlerdir” dedi.
“Kudüs’te barış varsa dünyada da barış var”
“Zalim ve despotlar bu şehri yakıp yıkmışlar, yüz binlerce insan kanı akıtmışlardır. İsrailoğulları Firavun ve Firavuni anlayışa sahip oldukları, Tevrat’ı tahrif ederek Kabala’yı rehber edindikleri, dünyevi menfaatleri için gerçekleri değiştirdikleri ve haksızlık yaparak zulüm ve fitneye sebep oldukları zaman zillet ve meskenete duçar olmuşlardır” diyen Kutan, “Kudüs adeta bir barış ve çatışma barometresi gibidir. Dünyada hak ve adalet merkezli bir düzen varsa Kudüs barış yurdu olmuştur. Şayet kuvvet merkezli haksız bir düzen egemense bu şehir de savaş ve çatışma diyarı haline gelmiştir” değerlendirmesini yaptı.
“Irkçı Siyonist işgalden kurtarmak Müslümanların görevi”
Kutan, “Kudüs’ü ırkçı, saldırgan Siyonist işgalinden kurtarıp barış diyarı haline getirmek, başta Müslümanlar olmak üzere barışsever her insanın ve toplumun görevidir. Kudüs barış yurdu olmadan Ortadoğu, İslam âlemi ve bütün dünyanın huzur bulması mümkün değildir” diyerek, şu hususlara dikkat çekti: “Ramazan ayının son cuma günü olan Kudüs Günü’nün zulme, haksızlığa ve sömürüye karşı dayanışma günü olması niyazıyla herkesi Siyonist işgale karşı, zalimin karşısında mazlumun yanında duyarlı olmaya ve mazluma destek olmaya davet ediyoruz. Dün olduğu gibi bugün de, yarın da tüm Müslüman toplum ve toplulukların, dünyada faaliyet gösteren tüm İslami teşkilatların ve insanlığın onurunu korumayı görev sayan tüm STK’ların en önemli gündem maddelerinden biri Mescid-i Aksa ve Kudüs başta olmak üzere mazlum İslam coğrafyasına sahip çıkmak olmalıdır. Unutmayalım ki, “Mazlumlar ayağa kalkmadıkça zalimler diz çökmez” ve yine unutmayalım ki merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızın dediği gibi; Siyonist İsrail sadece güçten anlar…”(Milli Gazete)