Genel olarak Seçimler ve Müslümanlar
İslam coğrafyasında; İslami duyarlılığı olan, kendisi için İslam'ı referans olarak kabul eden şahıs veya hareketlerden, cemiyet ve cemaatlerden, hatta fertlerden kimisi seçimlere hiçbir şekilde müdahil olmamış, kimileri bir parti kurarak seçime girmiş, kimisi anlaştığı bazı partilerin bünyesinde seçime katılmış, kimisi 'ehven-i şer' diyerek mevcut partilerin içinde uygun gördüğü bir partiye destek vermiştir. Kimisi de seçimlere girmemiş ve hiçbir partiye işaret etmemiş, ancak müntesiplerinden bazıları, kendilerince uygun gördükleri ve vicdanen kendilerini rahatlatmak için oy verdiklerinde de üzerlerine gitmemiştir.
Seçimlere hiçbir şekilde müdahil olmayanlar, mevcut sistemleri gayr-i İslami olarak görmüşler, dolayısıyla olumsuzluklarına ve İslam dışı icraatlarına ortak olmamak adına, sistemin bekası için bir gereklilik olan seçimlere karşı çıkmışlardır. Diğer kesimler ise, meseleyi başka bir boyutuyla değerlendirip "İslam'a ve Müslümanlara fayda" maslahatını göz önünde bulundurup bu hesapla bir şekilde müdahil olmayı tercih etmişlerdir. Bütün bunların İslam coğrafyasında örnekleri ve kendilerine göre İslami ölçüleri vardır.
Her birinin dayanaklarını, tavırlarını, İslam'a ve Müslümanlara fayda ve zararlarını tartışmak, ayrı bir konudur. Bazılarının tercihlerini tasvip etmiyorsak bile, mademki İslami dayanakları vardır, o halde saygı duyarız.
Camiamız ve seçimler
Toplum içinde olduğumuz, insanlarımıza hizmet etme noktasında hesaplarımız ve sorumluluklarımız olduğu için, haliyle seçimlerin bize de taalluk eden yönleri vardır ve oluyor. Tüm seçimler gibi 29 Mart mahalli seçimleri de neredeyse herkesi meşgul ettiği için ister istemez bizi de zaman zaman meşgul ediyor.
Aday tespitleri öncesinden başlayarak partilerin ve adayların birbirlerine karşı tavır, tepki ve çekişmelerinin içine girmemeye özen gösterdik. Peygamberlerin (Aleyhisselam) davet mesleğine varis kardeşlerimizin seçimlere yönelik tavrı, böyle bir çekişmenin içine girmemeyi, gündemimize almamayı ve bu işin tarafı olmamayı gerekli kılıyor.
Bu tercihi yaparken hiçbir zaman kendimizle ilgili kişisel hesaplar yapmadık. Hesaplarımızın tümü Allah'ı razı etmek amacına yöneliktir. Hizmetlerimize halel getirecek, hizmetimizi sekteye uğratacak veya şaibeli hale getirecek kimselerin kamburunu sırtımızda taşımak veya taşıyor görünmek, bizi hem Allah indinde sıkıntıya sokacak, hem de halkın nazarında olumsuz bir duruma düşürebilecektir.
Seçimlere yönelik tavrımız ve gerekçeleri
Camiamızın mensupları için;
Öncelikle halkın tamamı, bütün insanlar bizim tebliğ ve hizmet alanımızın içindedir. Hangi partiye oy verirse versin; biz, davamızı herkese götürür, onlara tebliğde bulunuruz. Eğer parti çekişmelerine girersek, bunu gerçekleştirmek mümkün değildir. Çünkü hangi partiyle beraber görünürsek diğerleriyle, hatta sempatizanlarıyla karşı karşıya gelir, dolayısıyla onlara hizmette bulunmakta ve doğruları anlatmakta güçlük çekeriz.
Denetleyemeyeceğimiz ve hesap soramayacağımız bir insanı, bir partiyi destekledikten sonra, bu kişi ve partinin yapacağı olumsuzluklar ve bütün hataları bize de mal olacaktır. Mademki seçilecek kişileri denetleyemeyeceğiz o halde neden böyle bir sorumluluk altına girip başkalarının hatalarına, yanlışlıklarına ve haramlarına ortak olalım?
Her ne kadar dindar kesime hitap eden partiler varsa da seçimler çıkar hesaplarına dayalıdır. Çoğu zaman ne aday hizmet için aday oluyor, ne de oy verenler hizmet için oy veriyorlar. Dolayısıyla böylesine sadece çıkar hesaplarının döndüğü bir ortama girmek, hem insanların hem de diğer çevrelerin bize de aynı gözle bakmalarına sebebiyet verir. Üstad Bediüzzaman Said-i Nursi'nin belirttiği gibi, elmaslar değerinde olan hizmetimizi böyle cam parçaları değerindeki menfaatlere alet etmek, hiçbir şekilde akıl kârı değildir.
Mademki durum budur, o halde başta da belirttiğimiz gibi bu seçimlerde hiçbir kimseye, adaya, partiye taraf olmayacak, sırtımıza böyle bir yük yüklemeyeceğiz.
Öncelikleri, inançlarımızın gereklerini yapmak olmayanların çekişmelerine, tartışma ve düşmanlıklarının içine girmek, hizmetlerimizin ve önceliklerimizin yüceliğine yakışmaz. Biz hizmet ehliyiz. Görevimiz; her zaman, her şart ve ortamda herkese hizmet etmek ve hizmet götürmektir. Bunun dışındaki yüklerin altına girerek ne hizmetimize leke getirir, ne de başka meşguliyetlerle ilgilenip asıl işimiz olan hizmetimizi ihmal ederiz.
Camiamızı seven ve yardımcı olanlar için;
Bütün bunlara rağmen bizi seven, hizmet noktasında bize yardımcı olan bazı Müslümanlar, belirttiğimiz hususlara dikkat ederek bu işin tartışmasını, münakaşasını, tarafgirliğini yapmadan, hiçbir siyasi ve maddi hesabın içine girmeden kendisine göre İslami bir sorumluluktan dolayı vicdanen rahatlamak için bir yerlere oy verecek sevenlerimize de bizim diyecek bir şeyimiz yoktur"
MUSTAZAFLAR İLE DAYANIŞMA DERNEĞİ
GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU