İran'ın nükleer programına ilişkin P5 + 1 grubunu oluşturan BM Güvenlik Konseyi beş daimi üyesi ve Almanya ile İran arasında İstanbul Çırağan Sarayı'nda gerçekleştirilen görüşmeler sona erdi.
Görüşmelerde P5+1 grubunu temsil eden AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, P5 + 1 grubunun İran nükleer konusunda birliğini bozmadığını, yeni görüşmelerin ise planlanmadığını; ancak İran'a kapının hala açık olduğunu söyledi.
AB temsilcisi, "Batılı ülkelerin İran'ın tutumundan hayal kırıklığına uğradığını" ifade etti. Ashton ayrıca İran'ın ön şartlarının "kabul edilemez" olduğunu dile getirdi. Müzakerelerden olumlu bir sonuç alamadıklarını söyleyen Ashton, "Ayrıntılı ve yapıcı bir görüşme yapmayı hedeflemiştik, ancak İran tarafı bunun için hazır değil. İran'ın, pragmatik bir tavır takınmasını ve olumlu bir yanıt göstermesini bekliyorduk. Kapı hala açıktır ve tercih İran'ın elindedir." ifadelerini kullandı. Ashton, görüşmelerin bir sonraki zirve için herhangi bir anlaşma sağlanmadan sona erdiğini vurguladı.
İran Nükleer Başmüzakerecisi Saad Celili'nin yardımcısı Ebulfazl Zuhrevend ise görüşmelerin yeniden başlayacağını; ancak bir tarih belirlenmediğini söyledi.
Ebulfazl Zuhrevend, "Görüşmeler olacak; ancak henüz yeri ve zamanı konusunda karar vermedik." diye konuştu.
Toplantıların sonunda düzenlenen basın toplantısında konuşan İran'ın Nükleer Başmüzakerecisi Said Celili, "Dünya güçleri, İran'ın uranyum zenginleştirme hakkına saygı duymalı." dedi. Celili, sağlanacak herhangi bir anlaşmanın da İran'ın nükleer enerji haklarını temel alması gerektiğini söyledi.
Said Celili, İran'ın nükleer programına ilişkin gerçekleştirilen görüşmelerde konuşmaların faydalı olması için "ilk önce ortak bir mantık olması gerektiğini" belirtti. Celili, ortak mantık yerine başka bir şey kullanıldığında ise bunun "diyalog çerçevesinden çıkıp talimat çerçevesine girdiğini" ifade etti.
Konuşmasında zirvenin İstanbul'da gerçekleşiyor olmasını "zirvenin kültürler beşiği bir ülkede yapılıyor" şeklinde değerlendiren Celili, amaçlarının konuşmaların "kültüre dayalı, medeniyete dayalı ilerlemesini sağlamak" olduğunu vurguladı. İranlı Başmüzakereci, "Konuşmaların faydalı olabilmesi için ilk önce ortak bir mantık olabilmesi gerekiyor. Ortak mantık yerine başka bir şey kullanırsanız, artık bu diyalog çerçevesinden çıkıp talimat çerçevesine girer. Kültürler arasındaki konuşmalar mantığa dayalı olmalıdır ki talimat çerçevesinde olmasın" diye konuştu.
İstanbul'dan önce Cenevre'de gerçekleştirilen zirvede ortak işbirliği konusunda konuşmak üzere anlaştıklarını belirten Celili, özellikle ortak çıkarlar konusundaki işbirliğinde ilerleme kaydedilirse görüşmelerin başarılı olacağını savundu. İstanbul'a "çok olumlu bakışla, çok pratik yöntemlerle" geldiklerini belirten Celili, "İran İslam Cumhuriyeti'nin potansiyellerinin inkar edilemez durumda" olduğunu ve ülkesiyle çok farklı alanlarda işbirlikleri yapılabileceğini kaydetti.