Hizbullah'ın yeni Genel Sekreteri Şeyh Naim Kasım, Genel Sekreter Hasan Nasrullah'ın şehadetinin 40. gününde yaptığı açıklamada, “Bizim inancımıza göre savaşı durduracak tek şey sahada mücadeledir,” mesajını verdi.
Kasım şöyle devam etti: "Lübnan direnişi, halkı ve ordusuyla güçlü bir konumda; acı çekiyoruz, ama bilin ki düşman da acı çekiyor. Savaş ne kadar uzarsa uzasın, düşman kazanamayacak."
Kasım, Batrun’daki deniz sınırlarının korunmasından sorumlu olan Lübnan ordusunu, bu ihlalin neden gerçekleştiğine dair bir açıklama yapmaya davet etti:
"Ordu, bu ihlalin nasıl ve neden gerçekleştiğini açıklamalı. Bu konuda bir pozisyon almaları önemli. Hatta bunu yapamıyorlarsa ya da aciz olduğunu düşünüyorlarsa, bunu tüm dünyaya açıkça ifade etmeliler. Ayrıca UNIFIL ve özellikle Alman birliklerine o gece ne gördüklerini ve ne yaptıklarını sormalıyız ki insanlar gerçekleri öğrenebilsin. Bu konuda daha fazla konuşmayacağım ama orduya tavrını açıklama çağrısında bulunuyorum."
Ayrıca Kasım, İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’nun Orta Doğu’nun çehresini değiştirmeyi hedeflediğini belirterek, “Netanyahu, Gazze, Filistin ve Lübnan’ın ötesine uzanan büyük bir proje peşinde. Bu projenin adımları arasında Hizbullah’ın varlığını sona erdirmek, Lübnan’ı -uzaktan da olsa- işgal etmek ve Batı Şeria’ya benzer bir statüye dönüştürmek var,” dedi.
'2006'dan bu yana bu yana her türlü hazırlığı yapıyorduk'
Kasım, bu projeye karşı direnişin uzun süredir hazırlık yaptığını vurguladı:
“2006 Temmuz saldırısından bu yana her türlü hazırlığı yapıyorduk. Şimdi bu saldırganlığa ve düşmanın yayılmacı hedeflerine karşı savunma konumundayız."
Kasım, düşmanın Hizbullah’ı bitirmeyi ve Lübnan’ı işgal etmeyi planladığını, fakat direnişin güçlü bir inanca sahip olduğunu ifade etti:
"Direnişçiler, sadık bir İslami doktrine bağlı olarak, hakikat, bağımsızlık, şeref ve haysiyet için ayakta duruyor. Ölümden korkmayan ve şehit olmaya hazır insanlarımız var. Askeri kabiliyetlerimizi ve hazırlıklarımızı sürekli geliştirdik.”
Kasım, Siyonist rejimin gücünü üç ana unsura dayandırdığını kaydetti:
“İsrail’in en büyük gücü yıkım, sivilleri hedef alma ve işgalde saklı. Olağanüstü hava kapasitesine sahip ve Amerika’dan sınırsız destek alıyor. Sınıra beş tümen askeri yığması, bu saldırının büyüklüğünü gösteriyor. Ancak bu güç unsurları, işgali başarıya ulaştırmak için yeterli değil.”
'Sonunda yenilecek olan Netanyahu'
Kasım, İsrail’in saldırgan hedeflerine ulaşmasını engellemekten başka bir seçeneklerinin olmadığını vurguladı:
"Bizim lügatimizde direniş, sabır ve tahammülün devamından başka bir şey yoktur. Biz yenilmeyeceğiz; gerçek bizimle, toprak bizimle ve Allah bizimle. Biz ilahi yasalara göre hareket ediyoruz, zaferden eminiz. Netanyahu, şiddet ve yıkıma dayalı planlarıyla kazanacağını sanıyor ama sonunda yenilecek olan o olacak.”
Kasım, Lübnan’ın egemenliğini korumanın, her türlü müzakerenin temel şartı olduğunu dile getirdi:
“Düşman saldırganlığını durdurmaya karar verdiğinde, bu saldırganlığı sona erdirmek ve Lübnan’ın statüsünü korumak adına siyasi bir direniş süreci başlayabilir. Bu süreç, Meclis Başkanı Nebih Berri aracılığıyla dolaylı müzakereler yoluyla yürütülebilir. Fakat müzakerelerin temel şartı, saldırıların sona ermesi ve Lübnan’ın egemenliğinin tam olarak korunmasıdır.”
YDH