Sakarya, Akyazı, Van, Ankara ve Kocaeli’de gerçekleştirilen eylemlerde, zulüm bir defa daha protesto edildi ve yasakçılığın arkasında yatan maksadın İslâm düşmanlığı olduğu vurgulandı. Konuşmacılar, Hayrünnisa Gül'e biçilen "Örtünme modelleri"ne de karşı çıkarak, "Nasıl örtüneceğimizi size mi soracağız" dediler.
Başörtüsü sebebiyle eğitim-öğretim hakları gasp edilen mağdurlar, dün yine Türkiye’nin dört bir yanında protesto eylemindeydi.
Akyazı Başörtüsüne Özgürlük Platformu’nun düzenlediği 29. basın açıklamasında, başörtüsünün önemine vurgu yapıldı ve yasağın mantıksızlığına dikkat çekildi. Başörtüsü ile ilgili olarak bilgisiz kişilerin yaptığı açıklamaları eleştiren Mazlumder Şube Başkanı Burhan Cimşit, “İslâm dini ile ilgili açıklamalarda bulunan kişi veya kişileri önce din konusunda yetkili kurum ve ehliyetli olan uzmanlardan bilgi almalarını ve daha sonra görüş belirtmelerini tavsiye ederiz. İslâm dini beşerin koyduğu kurallar manzumesi değildir.
Başörtüsü yasağını uygulayan ve savunan kişilere soruyoruz; kendi evlatlarınıza aynı uygulama yapılmış olsaydı acaba kendi kişiliğinizi mi yoksa yasakçıların kişiliğini mi sorgulardınız?” diye konuştu.
‘ASIL DERTLERİ İSLÂM DÜŞMANLIĞI’
Bir diğer başörtüsü eylemi ise Kocaeli’ndeydi. 123. haftası yapılan eylemde grup adına açıklamayı Mazlumder Kocaeli Şube Üyesi Tuba Bayraklı yaptı. “Yıllardır inancımız üzerinden yürütülen baskı ve dayatmalar başörtüsü inancını ve düşüncesini taşıyan insanları sadece eğitim-öğretim alanlarından dışlamakla kalmamış sosyal hayatta yaşama hakkımıza müdahil olacak şekilde sistemleştirilmiş, kökleştirilmiştir” diyen Bayraklı, öz vatanında üvey evlat muamelesi gören başörtülülere kimi zaman cezaevi kapılarının gösterildiğini, kimi zaman da yurtdışı kapıları işaret edildiğini hatırlattı. “Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde bir First Lady olarak Hayrünnisa Gül’ün başörtülü olmasını hazmedemeyenler onun üzerinden inancımıza ve değerlerimize hakaret etmektedir” şeklinde konuşan Bayraklı, başörtüsü karşıtı çevrelerin asıl maksadının İslâm karşıtlığı olduğunun altını çizdi.
Bu arada; Abdi İpekçi Parkı’nda bir araya gelen platform üyeleri bir defa daha haksız ve hukuksuz başörtüsü yasağının kalkmasını istedi. Mazlum Der Yönetim Kurulu Üyesi Emine Han, Platform adına yaptığı açıklamada, Hayrünnisa Gül’e kıyafet biçme rolüne soyunan medyayı kınadı. Bu medya organlarının “gaflet içinde” olduklarını kaydeden Han, “Toplum mühendislerine sesleniyoruz, Müslüman kadının örtüsünden elinizi çekin” dedi.
VAN’DAKİ BAŞÖRTÜSÜ EYLEMİ 1’İNCİ YILINI DOLDURDU
Öte yandan; İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) Van Şubesi tarafından 'Başörtüsüne Özgürlük' adlı basın açıklamasının "elli ikincisi" yapıldı. Grup adına basın açıklaması metnini okuyan Umut-Der üyesi Erhan Şengül, bir yıldan bu yana her hafta bu sokakta kararlılıkla eğilip bükülmeden haklı taleplerini dile getirdiklerini söyledi.
HÜLYA ŞEKERCİ'NİN AÇIKLAMASI
Bu arada; Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (ÖZGÜR-DER) Genel Başkanı Hülya Şekerci, ''Başörtüsü konusunda yasaklar gittikçe arttı'' dedi. Van Başörtüsüne Özgürlük Platformu tarafından başörtüsüne uygulanan yasağın kaldırılması için yapılan eylemin 1. yılı dolayısıyla Van Sanat Sokağı'nda bir basın açıklaması yapıldı. Şekerci, 52 haftadır taleplerini dile getiren arkadaşlarını kutladığını söyledi. Başörtüsünün İslâmi kimliğin bir parçası olarak görüldüğünü söyleyen Şekerci, ''Bundan dolayı şiddet ve baskı arttı. Hükümetler geldi geçti. Başörtüsü konusunda yasaklar gittikçe arttı'' dedi.
Vakit