Nasrallah: Savaşırsak Açıkça Söyleriz

Biz Hizbullah olarak Lübnan dışındaki hiçbir ülkeye askeri güç göndererek savaşmadık. Bu, bizim sorumluluğumuzda değil. Ama gönderir ve savaşırsak da bunu açıkça söyleyebilecek cesarete sahibiz. Çünkü savaştığımız yer kınanacak yer olmaz. Tam aksine, sava

Hizbullah'ın düzenlediği "Direniş ve Kurtuluş Bayramı" kutlamasında Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'ın da konuşma yapacağı bildirildi.

Ülkedeki siyasi hareketlerin temsilcilerinin katıldığı kutlamalarda Hizbullah'ın önde gelen liderlerinden Muhammed Yezbek, Seyyid İbrahim Seyyid ve Şeyh Safiyuddin Haşim de hazır bulundu.

1982 yılında Güney Lübnan'da kurulan Hizbullah, İsrail'e karşı verdiği mücadele neticesinde 2000 yılında Güney Lübnan'ı kurtarmıştı.

Nasrallah'ın konuşmasının özeti:

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, konuşmasına şu ifadelerle başladı: "Tüm İslam ümmetinin ve Lübnan halkının, Kurtuluş ve Direniş Bayramını kutluyorum. Bizim direniş ve kurtuluş bayramını kutlamak, bizim ilkelerimizdendir. Bu bayram, belirli bir örgütün ya da cemaatin değildir. Bu bayram, Lübnan halkının bayramıdır. Aynı şekilde tüm Filistin ve Arap halklarının da bayramıdır. Çünkü, direnişin zaferi, 1948 yılından beri gerçekleştirilen fedakarlıkların birikimidir. Bundan ötürü bizler, bu bayramın ulusal bir bayram özelliğinin korunmasına azami gayret gösteriyoruz.

Bu yıl, Kurtuluş ve Direniş Bayramı'nı Beka'daki Nebi Şit'te, üstadımız ve liderimiz Seyyuduş Şuheda Seyyid Abbas el Musevi'nni yanında kutlamak istedik. Bu tercihimizle biz, Beka halkının kurtuluşa olan katkısını, mücahidlere kucak açısını, onlar için emin bir belde oluşunu vurgulamak istedik. Buranın her bir köşesinde ve her yolunda şehidlerin kokusunu koklayabiliyorsunuz. Bu bölge, temel hedefi işgal altındaki toprakları geri almak olan direnişin hatıralarıyla doludur.

Güneş altında bekliyoruz. Bunu, 30 yıldır güneş altında hayatlarını geçiren direnişçilere desteğiniz olarak kabul ediyorum. Konuların çokluğundan ötürü hemen detay konulara, Arap dünyasının sorunlarına, Filistin'e ve ilk defa Suriye'de yaşananlara, Obama ve Siyonist düşman başbakanı Netanyahu'nun son açıklamalarını konuşacağım."

Hizbullah, Suriye'deki Olaylara Karıştı mı?

Nasrallah, konuşmasının devamında Hizbullah'ın farklı ülkelerdeki olaylara karıştığı iddialarına değindi. Bingazi, Yemen ve İran'daki olaylara Hizbullah mensuplarının karıştığı iddialarından sonra Suriye muhalefetinin de Hizbullah mensuplarını Suriye'deki olaylara karıştığı iddialarına yanıt verdi.

Nasrallah "Bazı medya organlarında Hizbullah savaşçılarının Libya'daki savaşa katıldığı yönündekidolaşan dedi kodulara, Arap ve yabancı yetkililerin açıklamaları üzerine de değerlendirmelerde bulunmak istiyorum. Geçen yıl İran'da gösteri olduğu zaman, İranlı muhaliflerin kaynakları, 1500 Hizbullah savaşçısının Tahran'daki gösterileri bastırdığını duyurdu. Bu apaçık bir yalandır. Bundan önce de benzeri iddialar, Yemen'deki olaylar için söylendi.

el Arabiya televizyonunda konuşan Suriyeli bir muhalif de Hizbullah'un 3000 bin savaşçısını Suriye'ye gönderdiğini ve Suriye'den çekilmeleri için tehdit ettiğini söyledi. Bu, doğru değil. Hizbullah'ın medya sorumlusu bunu yalanlamasına rağmen benzeri iddialar devam etti.

Hıms'ta, Hizbullah'ın keskin nişancılarının, Suriyeli muhalifleri katlettiğini söylediler. Misrata'da Hizbullah keskin nişancılarının olduğu iddia edildi. (Gülerek) Hıms'tan Misrata'ya kadar her yerde keskin nişancılarımız var. Tabi bu iddiaların hepsi de yalan. Elhamdulillah, Bahreyn'deki olaylarda askeri bir çatışma olmadı ki bizi Bahreyn'le ilgili de suçlamadılar.

Biz Hizbullah olarak Lübnan dışındaki hiçbir ülkeye askeri güç göndererek savaşmadık. Bu, bizim sorumluluğumuzda değil. Ama gönderir ve savaşırsak da bunu açıkça söyleyebilecek cesarete sahibiz. Çünkü savaştığımız yer kınanacak yer olmaz. Tam aksine, savaşılmasıyla şeref duyulacak bir yer olur" dedi.

Suriye Halkının Çoğunluğu Esad'ı Destekliyor

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın reform girişimlerine değinen Nasrallah "Şimdiye kadar elde ettiğimiz veriler, Suriye halkının çoğunluğunun, Suriye'deki rejimi desteklediği ve reform adımlarını beklediği yönündedir" dedi.

Nasrallah, Suriye'yle ilgili değerlendirmesine şu ifadelerle devam etti: Suriye'yle ilgili duruşumuz, bir çok unsurla yakından ilişkilidir. Biz, direnen Suriye rejimini ve halkını takdir ediyoruz. Suriye, Lübnan'a bir çok şey sundu. 1985'deki kurtuluştan, 2000'deki direnişe ve Temmuz savaşındaki "zafer ve mucize"ye kadar bir çok kez, Lübnan'ın yanında durdu, direnişi destekledi, Lübnan'ın bölünmesine ve iç savaşa karşı durdu.

Bizler, Lübnanlılar olarak Suriye'de yaşananlara karışmamalıyız. Sorunun çözümünü Suriyelilere bırakmalıyız. Amerika'nın sunduğu ve Lübnan'dan da bağlı kalmasını istediği yaptırımlara karşı çıkıyoruz. Suriye halkının, ordusunun ve rejiminin selametinden ve güvenliğini istiyoruz. Suriye halkından ülkelerini korumalarını ve reformların uygulanması için fırsat verilmesini istiyoruz.

Suriye'deki rejim değişikliği, yani düşürülerek mutedil bir rejime dönüştürülmesi, Amerika ve İsrail'in çıkarınadır.

Nasrallah, Suriye ile ilgili sözlerine şöyle devam etti:

"Suriye'nin Lübnan'a verdiği desteği unutmamız mümkün değil. Öte yandan Esad yönetiminin ayrılmasını isteyenler Amerika ve Netanyahu ikilisidir. Suriye halkından isteğimiz, Esad'a bir fırsat daha vermeleridir. Böyle olursa Esad, en kısa zamanda gerekli adımları atacaktır. Bu hem İslam Dünyası için hem de Suriye halkı işçin büyük önem arzetmektedir."

Suriye'nin ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nde önemli bir yeri olduğunu söyleyen Nasrallah, bu projeyi gerçekleştirmek için ABD'nin Esad'ın gitmesini istediğini öne sürdü. Esasında Esad'ın reformlar için çok istekli olduğunu belirten Nasrallah, Suriye halkının bunu gözönünde bulundurarak ona bir şans daha vermesi gerektiğini söylediayrıntılar gelecek...

foto: tevhidhaber

israhaber / ajanslar

Lübnan Haberleri

Direniş Operasyonlarını Sürdürüyor! İşte Son Gelişmeler
Direnişten Yeni Hamle Hizbullah, İlk Defa Kullandığını Açıkladı!
Beyrut'ta sivil binaya siyonist saldırı
ABD İstihbaratından İtiraf: Hedeflerine Ulaşamıyor!
İşgalcilerden Golani Tugayı İtirafı